Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/213 Esas
KARAR NO: 2021/593
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 02/04/2021
KARAR TARİHİ: 29/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri —— geçirmiş olduğu trafik kazası neticesinde vefat ettiğini, müvekkillerinin murisin mirasçıları konumunda olduğunu, —- sevk ve idaresindeki — plakalı —— seyir halinde iken —-durağında yolun karşısına geçmek isteyen davalı —- caddeden karşıya geçmek konusundaki tutarsız davranışlar sergilemesi ve yola atlaması neticesinde muris —–davalıya çarpmamak adına direksiyonu kırması neticesinde kontrolünü kaybederek motosiktelin üzerinden düşmüş ve sürüklenerek karşı istikametten gelen—– isimli şahıs kontrolündeki aracın altına girdiğini, yaşanan kaza akabinde muris — hastaneye kaldırıldığı ve yapılan tüm müdahalelere rağmen vefat ettiğini, ——- tutanağına göre sürücü —- kusursuz bulunduğunu, muris — davalı yaya — asli kusurlu olarak belirtildiğini, —-yürütülen soruşturmada alınan bilirkişi raporunda da muris —- asli kusurlu olarak nitelendirildiğini, davalı yaya — taksirle ölüme sebebiyet verme suçundan sanık olarak yargılandığı—- dosya nezdine yargılama halen derdest olduğunu, davalı yaya ——– meydana geldiği sırada alkollü durumda olduğunu, soruşturma aşamasında her ne kadar davalıdan kan örneği alınıp alkol testine gönderilmiş ise de yaşanan teknik sebeplerden dolayı alkol testinin sonucu çıkmadığını, söz konusu kazada muris — ———- — numarası ile davalı — sigortası ile sigortalı olduğunu, —- aracılığıyla resmi başvuru yapıldığını ve başvuru evraklarımız —–tarihinde davalı sigortaya tebliğ edildiğini, yasal süre bitiminde geri dönüş sağlanmadığını, dava şartı olan zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulmuş ancak arabuluculuk sürecinde de bir sonuç elde edilemediğini beyanla, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik ; Trafik kazasında evlat ve kardeşlerini kaybeden davacıların, 6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesi uyarınca toplanacak delillere göre belirlenecek destekten yoksun kalma tazminatının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik müvekkiller ———–davalı yaya yönünden olay tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden ise temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden müşterek ve müteselsil olarak davalılardan alınarak davacı müvekkillere verilmesine, davacılar yönünden toplam ——– manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalı yayadan alınarak davacı müvekkillere verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle; Vefat Halinde Tazminat İçin Gerekli Belgeler: Trafik kazası tespit tutanağı, —- raporu, ——— vefat eden kişinin gelir durumunu gösteren belge, —— bağlanmış ise gelirin peşin değerini gösteren belge, kazayla ilgili diğer belgeler gerektiğini, söz konusu başvuru yapılırken değerlendirmeye konu belgeler müvekkil şirkete ulaştırılmadığını, somut olayda ise davacı yan ileri sürdüğü vakıaları veya bunların delillerini ortaya koymadan müvekkil şirket aleyhine işbu davayı ikame ettiğini, dolayısıyla dayandırılan belgelerin taraflarına iletilmemesi müvekkilinin savunma hakkınıkısıtladığını, işbu dava şartında yer alan noksanlık sebebi ile huzurdaki davanın usulden reddi gerektiğini, trafik sigortası sigortalı aracın işleteninin üçüncü kişilere verdiği maddi zararın poliçe limitleri ve sigortalının kusuru oranında tazmini amacı ile oluşturulmuş bir sigorta türü olup, somut olayda da müvekkil şirketin sorumluluğunun belirlenebilmesi için öncellikle kusur durumunun tespiti gerektiğini, bununla birlikte —— kabul ettiği üzere bilirkişi raporları, çözümü özel ve teknik bilgiye dayanan konularda ve uzman bilirkişilerce yapılmalı ve bu doğrultuda kusur oranına ilişkin raporlar ——- alınarak tespit edilecek hukuki duruma göre karar verilmesi gerektiğini, dosya kapsamında maddi hasarlı/yaralamalı trafik kazası vuku bulduğunu, ehliyetsiz halde araç ikame eden müteveffa — kusurlu vaziyette kazaya sebebiyet verdiğini, dosya kapsamında müvekkili şirketin —- yalnızca sigortalısının kusuru oranında oluşan zararlardan sorumlu olduğunu, mezkur kazaya kusuruyla sebebiyet veren müteveffanın destek verdiklerine karşın müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığının tespiti gerekmekte olduğunu ve huzurda ikame edilen işbu haksız başvurunun esastan reddine karar verilmesi gerektiğini, müteveffanın, mezkur kaza anında ehliyetsiz vaziyette araç ikame ettiğini, —-açıkça teminat dışı unsurlarda sayıldığını, müteveffanın gelirinin tam ve kesin deliller ile ispatlanması gerektiğini, müteveffanın aylık gelirinin somut delillerle ispatlanması gerektiğini, —– bendinde Manevi tazminat taleplerinin teminat dışında kaldığının belirlendiğini, müvekkil kurumun sorumluluğunun hem asıl alacak ve hem de avukatlık ücreti, yargılama giderleri ve harç açısından bu limitle oranlı olarak sınırlandırılması gerektiğini beyanla; müvekkili sigorta aleyhine ikame edilen davanın hukuki yarar yokluğu sebebi ile usulden reddine, Mahkeme aksi kanaatte ise huzurdaki davanın esastan reddine, Aksi halde; kusura ilişkin itirazlarımızın değerlendirilmesine, dosya kapsamında —— nezdinde kusur raporu alınmasına, müteveffanın müterafik kusurunun tespit edilmesini, manevi tazminat taleplerinden müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığının tespitini, faiz hususunda dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep ve beyan etmiştir.
Hakkında —– nolu celse de tefrik kararı verilen diğer davalı ——– kendisine yapılan usulüne uygun tebliğe rağmen davacı yanın dava dilekçesine cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava trafik kazası neticesinde, ——– sürücüsünün vefatı nedeniyle, desteğinden mahrum kalan davacılar tarafından, vefat edenin sürücüsü olduğu araç sigortacısından destekten yoksun kalma nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
—- tarihinde —– sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri” ve (d) bendinde “Destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri” açısından sigortanın sorumlu olmayacağı düzenlenmiştir. Sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile vefatı nedeniyle hak sahiplerinin destek zararları da bu kapsamdadır.—- tarihinde yürürlüğe giren 6704 Sayılı Kanunun 4. maddesi ile 2918 Sayılı Yasanın 92. maddesine eklenen “h” ve “i” maddelerinde de bu konuda düzenleme yapılmış, anılan maddelerin—- olduğundan bahisle yapılan iptal başvurusu üzerine, — tarihli karar ile teminat kapsamının belirlenmesine ilişkin 2918 sayılı Yasanın 92. maddesinin “i” bendinin Anayasaya aykırı olduğundan iptaline karar verilmişken, “h” bendinde yer alan sigorta teminatı kapsamında kalmadığı belirtilen “İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri” maddesine ilişkin gerekçesinde “2918 sayılı Kanun’un 92. maddesinin itiraz konusu (h) bendinde ilgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat taleplerinin zorunlu mali sorumluluk sigortasının kapsamında olmadığı belirtilmektedir. Kanun’da ilgililerin kimler olduğu belirtilmemiş ise de anılan ibareyle ifade edilenin kazaya uğrayan kişi dışında tazminat talep edebilecek kişiler olduğu anlaşılmaktadır. Kuralda yer alan “…sigortalının sorumluluk riski…” ibaresinin anlamı da değerlendirilmelidir. Yukarıda da açıklandığı üzere ———– amacı işletenin Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen hukuki sorumluluğunu güvence altına almaktır. Dolayısıyla bu hukuki sorumluluğunu sigorta ettirmekle yükümlü olan işletenin sigortalı konumunda olduğu, sigortalının sorumluluk riskinin ise Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen hukuki sorumluluk kapsamında gerçekleşmesi olası risklerle sınırlı olduğu anlaşılmaktadır. Bu yönleriyle kuralın belirsiz olduğu söylenemez.” denilerek 2918 Sayılı yasanın 85. maddesi kapsamında kalmayan üçüncü kişilerin zararlarının, sigorta kapsamında kalmadığına yönelik bir düzenleme olduğundan bahisle düzenlemenin belirli olduğu ve——– aykırı olmadığından iptal talebinin reddine karar verilmiştir.
Buna göre, sigortalı araç sürücüsünün kendi kusuru ile meydana gelen ölüm olayında, hak sahibi üçüncü kişilerin destek zararlarından sigortanın sorumlu olup olmadığı, —– yürürlüğe girmiş olması ve —- gerekçesine göre söz konusu zararların 92. maddenin “h” bendi kapsamında değerlendirilecek olması karşısında, bu tarihten sonra meydana gelen kazalarda işletenin sorumlu olmadığı hususların, sigorta teminatı kapsamında olmayacağı kanun ile düzenlenerek açıklığa kavuşturulmuştur. Bu nedenle —- tarihinden sonraki tek taraflı kazalarda zarar dolaylı yada doğrudan olsun, 2918 Sayılı Yasanın 85/1. maddesi gereğince işletenin sorumlu olmadığı durumlarda, sigortanın da sorumluluğu olmayacaktır.
——-tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski Genel Şartların, yeni Genel Şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır.” denilerek, sorumluğun belirlenmesinde poliçe tanzim tarihindeki genel şartların nazara alınacağını belirtmiş, yine aynı kararında——- tarihinde yürürlüğe giren ——–yönelik ilgililerin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir.—– tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür.
Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının ——- sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir. —— bendinde ise destekten yoksun kalma (ölüm) teminatı “Üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla ölenin desteğinden yoksun kalanların destek zararlarını karşılamak üzere bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek tazminattır.” şeklinde ifade edilmiştir. Genel Şartlar A.6. maddesinin (c) bendinde “İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri” ve (d) bendinde “Destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri” ——tarihinden sonra tanzim edilen —-, işleten veya sürücünün kendi kusuru ile vefatı nedeniyle desteğinden mahrum kalan üçüncü kişilere karşı, sigortalının (işletenin) sorumluluğu olmamasına göre, yapılan düzenleme ile sigortanın da sorumlu olmayacağı belirtilmiştir.
Somut olayda davaya konu trafik kazası —- tarihinde gerçekleşmiştir. Davalı tarafça sigortalı aracın ——-tarihinde yürürlüğe girmiştir. Dolayısıyla, kaza tarihi ile poliçe tarihi, sözü geçen —- sonradır. Hal böyle olunca davalının tazminattan sorumlu tutulamayacağı kanaati ile davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Karar harcı 59,30-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 785,57 TL harcın mahsubu ile artan 726,27-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı —– taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 13.450,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ——— Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/06/2021