Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/204 E. 2022/44 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/204 Esas
KARAR NO : 2022/44

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/03/2021
KARAR TARİHİ : 20/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin şahıs şirketi üzerinden davalı firma bünyesinde bulunan
—-ve —— alımı konusunda anlaşma yaptıklarını, müvekkilinin davalı firmaya bu ürünler karşılığında 115.000 TL bedel ödeyeceğini, anlaşma uyarınca müvekkilinin bedeli ödemek istediğinde davalı ödemelerin kredi kartı ile yapılmasını talep ettiğini, müvekkile ait kredi kartlarının l imiti bu işlemleri yapmaktan yetersiz olduğunu ve diğer şirket— ortağından ricada bulunduğunu,——
kredi kartlarından muhtelif tarihlerde yapıldığını,——– ödemelerde bulunduğunu,——– müvekkile el yazısı ve imza taşıyan evrak teslim ettiğini, ödemelere karşılık davalı —— veya mal teslimi yapılmadığını, ödemelerin iadesini talep ettiğini ödemeleri yapmadığını, alacağın tahsili için —— Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine geçildiğini, itiraz nedeniyle takibin durdurulduğunu beyan ederek——Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına karar
verilmesi ile alacağın likit olması nedeniyle alacağın %20 sinden az olmamak
üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının alıcı sıfatı bulunmadığından davanın aktif husumet ehliyeti bulunmadığını, davaya konu edilip talep edilen ödemeleri, kendisi ve şirketi adına ——- isimli kişinin yaptığını, ödeme
belgelerinin içerisinde —– geçmediğini, müvekkilinin—- icra takibi/dava açılmasının mümkün olmadığını, müvekkilin pasif
husumet ehliyeti bulunmadığını, müvekkil şirket ile davacı —–hiçbir ticari ilişkisinin bulunmadığını, zamanaşımı itirazlarının olduğunu, davaya konu edilen—- ödemeleri, dava dışı —–firmanın kendi nam ve hesabına yaptığı işlemlerle il işkili olduğunu, müvekkil şirket ile —-arasında ———-Sözleşmesi bulunduğunu, el yazısı ile düzenlediği belgenin gerçekliğe aykırı olduğunu beyan ederken müvekkil şirketin pasif husumet ehliyetinin bulunmaması nedeniyle usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
—– Esas sayılı dosya dosyamız arasına alınmış, tetkik edilmiştir.
İcra dosyasının tetkikinde: alacaklı—-tarihinde —-. Sayılı dosyası ile borçlu
—— aleyhine asıl alacak ——- kartından yapılan —,———–kartından yapılan çekim, 15.000,00 TL—– yapılan çekim, —– kartından yapılan çekim,———– kartından yapılan çekim ile toplam 115.000,00 TL toplam alacak sebebiyle ilamsız icra takibi başlatılmış olduğu, borçlu taraf vekilinin 02.03.2021 tarihli dilekçesi ile takibe itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durduğu görüldü.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda özetle; davalı defterlerinde davacının ve dava dışı — ödemesini yapan —– ile ticari il—–kurulduğuna dair herhangi bir
tespitin yapılamadığı, Diğer bir ifade ile davacının davalıdan alacaklı
olduğuna dair davalı defterlerinde herhangi bir kayda rastlanılmadığı,
işbu tespitler ve dosya kapsamında davacı i le dava dışı ihbar olunan —– davalının sözleşmeleri kapsamında dava dışı
——- yapılan —- tahsilatı ile ilgili davacının
davalı taraftan alacaklı olduğunun dosya kapsamında ki — muhtaç olduğu, diğer bir ifade ile davacının ——ile ilgili —- tarihi itibariyle davalı borçlu —– alacaklı olduğunu ispatlayamadığının kabulünün gerektiği, davacı ve davalı tarafça talep edilen %20 oranında İcra
İnkâr ve kötü niyet tazminatının taktire bırakıldığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE:
Dava, İİK’ nun 67/1 maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Dava hukuki niteliği itibariyle,—— sayılı dosyasında icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.
İtirazın iptali istemine konu—- dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği; davalı borçlu tarafından itiraz dilekçesi ile borca itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, huzurdaki davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık —- bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından düzenlenen raporda ,”Davacı ile dava dışı—- davalının sözleşmeleri kapsamında dava dışı ——-ile ilgili davacının davalı taraftan —- olduğunun dosya kapsamındaki ispata muhtaç olduğunun, inkâr tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin Mahkemenin takdiri içinde kaldığı; ” şeklinde rapor sunulmuştur.
Somut olayda davacı vekili tarafından davalıya dava dışı ortak tarafından ödemeler yapıldığı ve davalının mal teslimi yapmadığı bu nedenle davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı iddia edilmiş ise de davalının ticari defterlerini incelenmesinde alacaklı olduğunun tespit edilemediği dosya kapsamında başkaca delil bulunmadığı, alacağın varlığının ispatı açısından yemin deliline dayanan davacıya yemin delilinin hatırlatıldığı ancak davacı tarafından yemin metni sunulmadığı dolayısıyla alacaklı olduğu ispat edilemediği kanaati ile davanın reddine karar verilerek aşağıda yazılı hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE
2-Alınması gerekli 80,70 TL peşin harcın, davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 1.388,92 TL harçtan karşılanarak bakiye 1.329,62 TL harcın davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —- uyarınca belirlenecek— ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6—-arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin davalı vekilinin ve ihbar olunan vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.