Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/177 E. 2022/224 K. 25.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/177 Esas
KARAR NO : 2022/224

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/03/2021
KARAR TARİHİ : 25/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkil şirket —–sözleşmesi gereğince davalı———- davalı sözleşme —– —- elektrik bedelini ödemediğini, Bu hususun müvekkil —- kayıtları ile sabit olduğunu, Tesisatın bulunduğu —- olduğunu, davalı —– —- kayıtlı olduğunu, davalının —- miktarlı faturaları vadesinde ödemediğini—- elektrik kullananlara uygulanacak tarife gereğince davalının kullandığı ——— bu bedelin takip tarihine kadarki —- olduğunu, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 24.Maddesi uyarınca gecikme ——– icra takibine esas gecikme zammı —- olduğunu, dava konusu alacağın talebe rağmen ödenmemesi nedeni ile davalı hakkında—–sayılı dosyası ile icra takibinde bulunduğunu, davalının dosya borcunun tamamın itiraz ederek takibi durdurduğunu, tüm bu nedenlerle açılan davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına, davalının takibe konu alacak üzerinden %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı yan kendisine usulüne uygun yapılan tebliğe rağmen davacının dava dilekçesine cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle,—- takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi — bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.
İtirazın iptali istemine konu,—— esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği; borçlu tarafından borca itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği huzurdaki davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından alınan raporda özetle; Davacı şirket tarafından davalı—- işyerinde — düzenlendiği, davacı —– sözleşme hesap numaralı— devam etmekte olan—- çalışmasından dolayı ulaşılamadığı bildirildiği, davacı şirket tarafından, davalı ile abonelik sözleşmesi yapıldığına dair herhangi bir imzalı sözleşme sunulmadığı, bu durumun davalının dava konusu —- kullanımını yaptığına dair somut bir belge olmadığı anlamına geldiği ayrıca mahkemece — geçerli olduğuna ve davacı —– müteferrik kusurlu olmadığına karar vermesi durumunda davalının, —- olmak üzere, —– mahkemenin sunulmayan —-geçerli olduğuna ve davacı — müteferrik kusurundan dolayı gecikme faizinde %50 indirim uygulanması gerektiğine karar vermesi durumunda; davalının,——– üzere, Toplam 2.961 39 TL borçlu olacağı hususlarını beyan ve rapor etmiştir
——- tarihli yazı cevabında; —— numaralı müşteriye — devam etmekte— dolayı ulaşılamadığı tespit edilerek mahkememize bildirilmiştir
Davacı vekiline—duruşması ile; davaya konu ——- sözleşmesini sunması için gelecek celseye kadar kesin süre verildiği verilen süreye rağmen sözleşmeyi dosyaya sunulmaması halinde dosyaya mevcut hali ile karar verileceğinin ihtar edilmesine rağmen davacı vekili tarafından dava konusu —- sözleşmenin sunulmadığı sadace tesisat numarasına—- sunulduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde: davaya konu ——-numaralı—– yapıldığına dair herhangi bir imzalı sözleşmenin dava dosyasına sunulmadığı, ve davalının dava konusu ———- kullanımını yaptığına dair somut bir belgeyi mahkememiz dosyasına sunamadığı anlaşılmakla ve ispat yükünün davacı üzerinde olduğu dikkate alınarak; ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Reddine,
2-Karar harcı 80,70 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,4‬0 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5——– ücretinin HMK 331. Maddesi uyarınca davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalının yüzüne karşı kesin olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.