Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/175 E. 2021/523 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/175 Esas
KARAR NO : 2021/523

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/01/2020
KARAR TARİHİ : 15/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin — tarihinde —- istikametinde seyir halinde iken davalı şirketin — plakalı aracın çarpıp kaçması neticesinde sigortalı araçta maddi hasar oluşmasına sebebiyet verdiğini, müvekkili şirketin vaki hasar ihbarına — istinaden sigortalı araçta meydana gelen hasarın 3.710,81TL olarak belirlendiğini ve bu tazminat bedelinin 29/11/2018 tarihinde onarımı yapan anlaşmalı servise ödendiğini, müvekkili şirketin TTK m.1472 hükmü gereği sigortalısının haklarına halef olduğunu, kaza sonucu sigortalıya ait araçta meydana gelen zarar ile ilgili trafik kazasının tespit tutanağı ve müvekkili şirket tarafından tanzim ettirilen ekspertiz raporuna göre olay mahallinden firar eden sürücü kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğunu, davalı şirketin —– plakalı aracın işleteni olduğunu, KTK m.85 gereği — işletilmesi sırasında meydana gelen hasarlardan işletenin sorumlu olacağını, —- başvurulduğunu ancak tarafların anlaşamadıklarını, rücuen tazminat alacakları olan 3.710,81.-TL hasar bedelinin ödeme tarihi olan 29/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili için davalı aleyhine İstanbulu Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün— esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının yasal süresi içinde borca yetkiye , faize ve tüm ferilerine itiraz edildiğini, haksız olarak yapılan itirazın iptali ile takiben devamına, yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davada, tarafların her ikisi de tacir olup, davaya konu uyuşmazlık ticari nitelikte olduğunu, davacı tarafta uyuşmazlığın ticari nitelikte olduğu gerekçesiyle öncelikle arabulucu kanun yoluna başvurduğunu, davanın Asliye Hukuk Mahkemesince görülmesi mümkün olmadığını, mahkemece görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini talep ettiklerini, müvekkil şirkete ait aracın sürücüsünün —-olduğu ve müvekkil şirketin işleten sıfatıyla müteselsilen sorumlu olduğunu belirterek husumeti yalnızca müvekkil şirkete yönlendirildiğini, bu durumunda tarafımızca kabulü mümkün olmadığını, aracın sürücüsünün belirlenerek ona karşı davanın yöneltilmesi gerektiğini, müvekkil şirket yönünden husumet itirazlarımızın kabulü ile husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesini, —– plakalı —- sevk ve idaresindeki aracın yaptığı kaza neticesinde kazaya karışan araçlarda maddi hasar meydana geldiğini, —–aracın hasarının davacı sigorta tarafından ödenmesi üzerine müvekkil aleyhine İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü —- Esas sayılı dosyası nezdinde, davacı tarafından takip başlatıldığını, süresinde yaptığımız itiraz neticesinde söz konusu takip durduğunu, borç ile müvekkil şirketin herhangi bir ilgisi bulunmadığını, müvekkil şirketin meydana gelen kazada kusuru bulunmadığını, davacı taraf, kusurun ispatında kaza tespit tutanağına ve bizzat davacı şirketin kendisi tarafından düzenlenmiş ekspertiz raporuna dayandığını, ancak bilindiği üzere kaza tespit tutanakları kesin delil teşkil etmediğini, ayrıca ekspertiz rapor da davacının kendisi tarafından hazırlanmış olup, davada delil olarak dikkate alınması mümkün olmadığını, kaza neticesinde araçta meydana gelen hasarın tamiri için ödendiği belirtilen tutarında neye göre hesaplandığı tarafımızca anlaşılamadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte, ortada bir zarar varsa bununda uzman bilirkişilerce hesaplanması gerektiğini, yalnızca kaza tespit tutanağına ve bilimselliği tartışmalı eksper raporuna dayanarak rücuen tazminat talebinde bulunulması usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, müvekkilim şirket aleyhine ikame olunan iş bu dava dosyasına ilişkin olarak —- tarihli tensip tutanağının 4 maddesi ile süresi dahilinde başvurulması halinde cevap dilekçesinin ibrazı için ek bir aylık süre verilebileceği, ek süre hakkında karar verilmesi halinde verilen kararın taraflara derhal tebliği şeklinde ara karar tesis edildiğini, bu nedenlerle, görevsizlik ve husumet itirazlarımız doğrultusunda davanın öncelikle usulden reddine, haksız ve mesnetsiz huzurdaki davanın esastan reddine, haksız takip nedeniyle müvekkil lehine %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, İstanbul Anadolu –İcra Müdürlüğünün — sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir
Davanın ilk açıldığı mahkeme olan İstanbul Anadolu —. Asliye Hukuk Mahkemesinin— Karar sayılı kararında özetle; “İcra takibine konu edilen alacağın Meydana gelen trafik kazası nedeni ile davacı sigorta şirketin sigortalısına ödediği tazminatı rücu için, sigortalısının haklarına halef olarak kazaya karışan karşı tarafa başlatılan icra takibine karşı yapılan itiraz nedeni ile itirazın iptali davasında, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş olup verilen karar tarafların kararı istinaf etmemesi üzerine kesinleşerek mahkememize tevzi edilmiştir.
Dosya tetkik edildiğinde — gelen cevabi yazıda davaya konu — sayılı aracın ticari niteliklere haiz olmayan hususi nitelikte bir araç olduğu, davacı sigortanın sigortalısına yaptığı ödeme sebebiyle sigortalının haklarına halef olarak iş bu davayı açtığı görülmüştür. Sigortalısının haklarına halef olan davacı sigortanın haksız fiil neticesinde meydana gelen zarar sebebiyle olan taleplerini 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 2. Maddesinde düzenlenen “dava konusu değer ve miktara bakılmaksızın malvarlığına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu” hükmü gereğince davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olduğuna dair karar verilmiş olmakla, iki mahkeme arasında olumsuz görev uyuşmazlığı meydana geldiğinden dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi –. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN GÖREVSİZLİK NEDENİYLE DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin İstanbul Anadolu –. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine,
3-Mahkememiz ile İstanbul Anadolu —Asliye Hukuk Mahkemesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı çıktığından mahkememizce verilen karar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği taktirde HMK’nın 22/2 maddesi gereğince görevli mahkemenin belirlenmesi için DOSYANIN İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ–. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-6100 sayılı HMK md. 331/2 uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.