Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/168 E. 2021/768 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/168 Esas
KARAR NO: 2021/768
DAVA: Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ: 16/03/2021
KARAR TARİHİ: 06/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili —- temini maksadıyla davalı şirket aleyhine açılan dava neticesinde— ilamıyla davanın kabulüne karar verildiğini, mahkeme kararına istinaden davalı aleyhine—- dosyası ile takip başlatıldığını ve —– tarihinde haciz ve muhafaza işlemi yapılması için şirket adresinde işlem yapıldığını, ancak haciz işlemine üçüncü kişilerin itiraz ettiğini, istihkak iddiasında bulunulduğunu, istihkak iddiasının kaldırılması maksadıyla——- Sayılı dosyası ile dava açıldığını, ancak açılan davada, borçlu şirketin sicilden terkin edilmiş olduğu anlaşıldığı, HMK 115 uyarınca taraf teşkili sağlanamamış ve şirketin ihyasına ilişkin dava açmak üzere —– Sayılı dosyasında verilen ara karar gereği taraflarına— kesin süre verildiğini, —- tarihinde ise ——tamamının, içinde bulunan demirbaşlarla birlikte —– devredildiğini, —– terkin edildiğini, müvekkilinin işçilik alacakları nedeniyle dava açıldığını, müvekkil lehine hükmedilen karar gereğince icra takibi süreci başlatıldığını, bu noktada müvekkilinin korunmaya değer menfaati olduğunu, müvekkilin menfaatini elde etmesinin tek yolunun şirketin yeniden tescil edilmesi olduğu, işbu sebeple şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar adına usulüne uygun olarak tebligat yapılmış olup davaya karşı cevap dilekçesi vermemiş ve duruşmalara da katılmamışlardır.
Mahkememizce;——-
a) Şirketin hangi nedenle, hangi usulle, hangi yasal düzenleme gereği, hangi tarihte terkin edildiğinin,
TTK’nun 547.maddesi uyarınca tasfiye sonucu terkin edilmiş ise;
b) Şirketin terkin edilmeden önceki ortak ve yetkilileri ile varsa tasfiye memuru ya da memurlarını ve merkez ve şube adreslerini gösterir şekilde tescil tarihinden terkin edilmesine kadar tüm —–örneğinin,
c) TTK’nın geçici 7. Maddesi uyarınca terkin edilmişse,
Terkin edilmeden önce terkin edilen şirkete, şirket yetkililerine ya da ortaklarına şirketin terkin edileceği ihtarını bildirir tebligat yapılıp yapılmadığının bildirilmesi ile birlikte
d) Terkinle ilgili tüm belge örneklerinin
e) Tasfiye Halinde ——- ait terkinden önce merkez ve şube adresleri ile ortak ve yetkililerini gösterir ticaret sicil kayıt örneği sorulmuş, —- sayılı dosyası—– sisteminden celp edilerek incelenmiştir.
Dava, Tasfiye Halinde——– ihyası istemine ilişkindir.
TTK’nin “Ek tasfiye” başlıklı 547.maddesi “(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, ————- bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.
(2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükmünü haizdir.
TTK’nin 529. Maddesi “(1) Anonim şirket;
a) Sürenin sona ermesine rağmen işlere fiilen devam etmek suretiyle belirsiz süreli hâle gelmemişse, esas sözleşmede öngörülen sürenin sona ermesiyle,
b) İşletme konusunun gerçekleşmesiyle veya gerçekleşmesinin imkânsız hâle gelmesiyle,
c) Esas sözleşmede öngörülmüş herhangi bir sona erme sebebinin gerçekleşmesiyle,
d) 421 inci maddenin üçüncü ve dördüncü fıkralarına uygun olarak alınan genel kurul kararıyla,
e) İflasına karar verilmesiyle,
f) Kanunlarda öngörülen diğer hâllerde, sona erer.” hükmünü haizdir.
TTK’nin 643. Maddesi uyarınca limited şirketlerin tasfiye usulü ile tasfiyede şirket organlarının yetkileri hakkında anonim şirketlere ilişkin hükümler uygulanır.
Bilindiği üzere şirketlerin tüzel kişiliği —- terkin ile sona ermektedir. Ancak tüzel kişiliğin sona erebilmesi için şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda hukuki bir işlemdir. Bu işlemin veya kararın hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün değildir. Eksik veya hatalı işlem sonucu şirketin sicilden tasfiye sonucu terkinine karar verilmiş ise, bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir.
Şirket tüzel kişiliğinin ihyası davasının, ihyası istenilen şirketin tasfiyesini yürütmüş olan tasfiye kurulu üyeleri veya tasfiye memuru ile yasal hasım durumundaki terkin işlemini yapan——–husumet yöneltilerek açılması gerekmekte ve bu hususun mahkemece re’sen nazara alınması icap etmektedir. Bu tür davalarda husumet tüzel kişiliği kalmayan şirkete veya şirket ortaklarına yöneltilemez.
——— kararında da belirtildiği üzere; “Tüzel kişilik, ticaret sicilindeki kaydın terkini ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona erdiğinin hukuk açısından kabul edilebilmesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanmış olması gerekir. Eğer tasfiye işlemleri gerçekten tamamlanmamış ve tasfiyede gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden terkin edilse bile, şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinden söz edilemez.”
Buna göre, davanın gerektirdiği şekilde, —– kayıtları celp edilerek incelenmiştir. Toplanan delillere göre, davacı tarafından ihyası istenilen şirket aleyhine açılan davanın devamı ve mahkemece verilecek kararın infazı için davayı açmakta hukuki menfaati bulunduğundan, anılan bu şirketin, —–sayılı dosyasının görülmesi ve verilecek kararların infazı işlemleriyle sınırlı olmak üzere yeniden ihyasına karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Bu nedenle tasfiye eksiksiz tamamlanmadığından TASFİYE HALİNDE————- sayılı dosyasının görülmesi ve verilecek kararların infazı işlemleriyle sınırlı olmak üzere ——–yeniden tesciline karar vermek gerekmiştir.
Ek tasfiye işlemlerinin de aynı tasfiye memuru tarafından yapılması uygun görülmüş ve ——– atanmamıştır.
Davalı —— yasal hasım konumunda olup, tasfiyenin usulsüz kapatılmasından dolayı kusur ve sorumluluğu bulunmamaktadır. Bu nedenlerle, bu davalı harç, yargılama giderleri ve karşı yan vekalet ücretinden sorumlu tutulmamıştır.
Diğer davalı tasfiye memurunun sorumluluğuyla ilgili olarak yapılan incelemede, ihyası istenen şirketin tasfiyesinin ——tarihinde tamamlandığı anlaşılmıştır.——- sayılı dosyasının açılış tarihinin tasfiyenin tamamlanmasından önceye ilişkin olduğu, bu durumda davalı tasfiye memurunun ihya davası açılmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla, harç, yargılama giderleri ve karşı yan vekalet ücretinden sorumlu tutularak, davanın ve birleşen dosya davasının kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM (Yukarıda Açıklanan Nedenlerle):
1-)Davanın KABULÜ ile, TTK’nın 547. maddesi uyarınca —- numarasında kayıtlı iken tasfiye sonucu sicilden terkin edilen ———- sayılı dosyasının görülmesi ve verilecek kararların infazı işlemleriyle sınırlı olmak üzere İHYASINA, şirketin bu konu ile sınırlı olarak——— yeniden tesciline,
2-Ek tasfiye işlemlerinin daha önceki —– olan davalı—– tarafından yapılmasına, ek tasfiye bitinceye kadar tasfiye memurunun görevinin devam etmesine,
3-Kararın ———tescil ve ilanına,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL harç dava açılırken peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan 127,10 TL dava açılış masrafı ve 27,10 TL yargılama masrafından ibaret toplam 154,20 TL yargılama giderinin davalı ——-alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı —–alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde———Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/10/2021