Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/162 E. 2021/509 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/162 Esas
KARAR NO : 2021/509

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/03/2021
KARAR TARİHİ : 10/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil adına kayıtlı — tarafından kullanılmakta olup, müvekkilin eşi bu araç ile işi gereği —- plaka sayılı araç ile seyir halindeyken —— sonucunda ufak bir hasar oluştuğunu, bu hafif kazadan sonra —-,—– olduğu ve aracı servise götüremeyeceği için, araçla iş yerinin önüne gelip aracı park ettiğini, 06.07.2020 tarihinde — yerindeyken müşteri gibi gelen şahıslar tarafından park halindeki aracın çalındığını, 06.07.2020 günü karakola gidilerek çalıntı bildiriminde bulunulduğunu, daha sonra aracın bulunduğunu, aracın davalı sigorta şirketine —- sayılı –ile sigorta edildiğini, aracın — teslim alındıktan sonra hasarların giderilmesi için — kapsamında servise teslim edildiğini, ancak servis tarafından hiçbir zarar giderilmeden ve araç onarılmadan iade edildiğini, araçtaki hasarların giderilmesi gerekirken, 2 ay kadar oyalanıp aracın onarılmadan müvekkiline teslim edildiğini, araç ile işyerinde eşya taşımacılığı yaptığını, aracın 2 ay serviste kaldığı dönemde, bu araç kullanılamadığı için işini yapabilmek ve eşyaları taşıyabilmek için araç kiraladığını, ayrıca aracın dışarıda tamir edildiğini, bu nedenle aracın tamir edilmeyip—- zararın en yüksek —-faizi ile birlikte ödenmesini, araç kiralaması nedeniyle oluşan 500,00-TL’ lik zararın en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin araçta oluşan gerçek zarardan sorumlu olduğunu, kazanç kaybından sorumlu olmadığından davanın reddini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME VE GEREKÇE;
Dava hukuki niteliği itibariyle davacı adına kayıtlı aracın çalınması sebebiyle oluşan —kapsamında davalı taraftan tahsili talebine ilişkindir.
HMK.nun 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır. HMK.nun 114/c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı Kanunun 2. maddesinde; “Bu Kanun her türlü tüketici işleri ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” denilmekte, aynı Kanunun 3. maddesinde “Tüketici işlemi;— ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve işlemi ifade eder.” şeklinde yeniden tanımlanmıştır. 6502 sayılı Kanuna göre, davacı —– ise; kanunun tanımladığı anlamda tüketici işlemidir.
6502 sayılı Kanunun; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamaların tüketici mahkemelerinde çözümünü öngören 73. maddesi hükmü ile, “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile diğer kanunlarda düzenleme olması bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun göreve ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğini” düzenleyen 83/2. maddesinin açık hükmü nedeniyle somut uyuşmazlığa bakma görevi tüketici mahkemelerinin görev alanına girmiştir.
Somut olayda, dava konusu — sigortalanmış olup ——aracın çalındığı, çalınma sebebiyle oluşan zararın davalı sigorta şirketinden tahsilinin dava edildiği davacı ile davalı arasında tüketici işlemi ve tüketici ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır.
Her ne kadar dava dilekçesinin içeriğine göre davaya konu aracın davacının eşi tarafından ticari bir amaç için kullanıldığı belirtilmiş ise de davayı —– olup dava konusu araç her ne kadar— aracın ruhsatına göre kullanım şekli yük nakli/hususi olup, araç ticari mahiyette olmadığı gibi, taraflar arasında akdi bir ilişki mevcut olup, davalının sorumluluğunun kaynağı davacı ile — sözleşmesine aykırılıktır.
Sonuç olarak davayı açan davacı/sigortalı tacir olmadığı gibi aracın kullanım amacı— olduğundan dava konusu uyuşmazlık her iki tarafın işletmesinden de kaynaklanmamıştır. 6502 sayılı yasanın 3, 73/1 ve 83/2 maddelerinde tanımlandığı üzere davacı sigortalı tüketici, davalı ise sigorta şirketi olup uyuşmazlık, sigorta poliçesinin uygulanmasına dayandığı, davaya bakma görevi Tüketici Mahkemesine ait olduğundan mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi –. Hukuk Dairesinin — Karar sayılı kararı)
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK nın 114/1-c ve 115/2 md uyarınca davanın görev yönünden USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesine mütekip HMK 20 md uyarınca yasal süresi içinde başvuru olması halinde dosyanın görevli — Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK 331 md gereğince harç, yargılama gideri ve gider avansının görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde talep üzerine har, yargılama gideri ve gider avansı hususunun mahkememizce karar altına alınmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.