Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/142 E. 2021/696 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/142
KARAR NO : 2021/696

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 19/02/2020
KARAR TARİHİ : 15/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin—-müdürü olduğunu, ihyası istenilen—-tarihinde tescil edilerek faaliyete başladığını, söz konusu —– TTK Geçici 7. Madde uyarınca resen terkin edildiğini,— eksik bırakıldığını, müvekkilinin usulüne uygun olmayan— yaşadığını,— için şirketin —- işlemlerinin yapılabilmesi için ——- edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesi özetle;—– TTK.m.32 ve — Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yapıldığını, müvekkil ——– işlemi, 6102 sayılı Kanunun Geçici— yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan ———- İlişkin Tebliğ” kapsamında olup,— edilen işlemde hukuka aykırılığının bulunmadığını, müvekkil —–, mahkeme hükmü olmaksızın bir şirketi —- yükümlülüğünün bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, davanın niteliği gereği ”Yasal hasım” konumunda bulunan müvekkili aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini beyan ederek davanın reddini ve yargılıma giderleri vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
——– karar sayılı ilamı ile yetkisizlik kararı verilerek, kesinleşme işlemleri tamamlanmış ve dosya mahkememize — esas sırasına kayıt edilmiştir.
——– plaka sayılı aracın—- celp edilmiş ve Mahkememizce—– terkin edilmeden önce, şirkete—— terkin edileceği ihtarına dair tebligat yapılıp yapılmadığı ve varsa tebliğ ve terkine ilişkin tüm belge örnekleri celp edilerek incelenmiştir.
Dava,— re’sen terkin edilen — kişiliğinin TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca —– dosyası incelendiğinde; ihyası istenen dava dışı —- TTK’nun geçici 7. Maddesi kapsamında ——– tarihinde resen terkin edildiği anlaşılmaktadır . Şirket ortağı tarafından beş yıllık yasal süre geçtikten sonra —- edildiği açıktır.
TTK’nın geçici 7. maddesinde şirketlerin hangi şartlarda ve usullerle sicilden re’sen terkin edileceği düzenlenmiştir. Aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi —-; kapsam dâhilindeki ——- —- temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanacağı, yapılacak —- aynı gün gönderileceği, ——-tarihinden itibaren ———- tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçeceği, 4/c bendine göre terkin sebepleri—–devam ettirme isteğinde bulunmaları— verilen süre içinde ortadan kaldırıp —edileceği, aynı maddenin 11. bendi uyarınca, ihtara rağmen süresinde —- re’sen silineceği, aynı maddenin 15. bendinde “.—— —- alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak ——isteyebileceği,” düzenlemeleri yer almaktadır.
TTK’nın geçici 7. maddesinin 15. fıkrasının son cümlesinde— — alacaklıları ile— bulunanların haklı sebeplere dayanarak, silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak—isteyebileceği düzenlenmiştir. Anılan fıkranın ikinci cümlesinde ise bu —- —– çıkabilecek mal varlığı,— ilişkin —— tarihten itibaren —— intikal eder düzenlemesi bulunmaktadır.
Somut olayda,——kaydının resen silindiği,——- süre geçtikten sonra ihya talep edildiği açıktır. Ancak, yasal düzenlemeye —–nedeniyle şirkete ait aracın——-etmesi koşulu gerçekleşmemiştir. Bu durumda, şirketin, —–bulunduğundan —amacı doğrultusunda uyuşmazlığın çözülmesi gerekir. Yasa maddesinde, terkinden itibaren baş yıllık sürede ihya talep edilebileceği belirtilmesine karşın, şirketin mal varlığının on yıl sonra Hazineye intikal edeceği düzenlendiğinden, kanun boşluğunun bulunduğu kabul edilmelidir. Şirkete ait mal varlığının Hazineye intikal etme süresi olan on yıldan önce ne şekilde işlem yapılacağına ilişkin TTK’nın geçici 7. maddesinde bir düzenleme bulunmaktadır. Ortada bir hukuki düzenleme eksikliğinin mi (kanun boşluğu),—— bulunduğunun belirlenmesi önem taşımaktadır. Kanun boşluğu,—- bir hukuk kuralının bulunmaması şeklinde tanımlanabilir. Ancak, açık bir düzenleme yapılmamış olması her zaman kanun boşluğu anlamına gelmeyebilir. Bir sorun hakkındaki çözüm başka bir alanda düzenlenmiş olabilir. Somut olayda gerek TTK’da gerekse başka mevzuatta düzenleme bulunmadığı gibi konuya ilişkin bir örf ve adet bulunmamaktadır.
Hukuki bir sorun hakkında, hukuk sistemi mutlaka bir çözüm üretmek zorundadır. Yasanın bir düzenleme öngörmediği bir sorunun çözümsüz bırakılması düşünülemez. Kanun koyucunun bir konuda düzenleme yapmamış olması, o konuyu olumsuz düzenlemek istediği anlamına gelmez. Bu açıklamalara göre, somut olaydaki uyuşmazlık yönünden bir kanun boşluğunun bulunduğunun ve bu boşluğun, TMK’nın 1. maddesiyle hakime verilen yetki kapsamında doldurulması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Kanun boşluğunun doldurulmasında, TTK’nın geçici maddesine yansıyan kanun koyucunun —-olacaktır. Kanun koyucu, ——- ortaya çıkacak mal varlıklarının —– kabul ettiğine göre, bu —- şirket ortaklarının bu mal varlığı üzerindeki haklarının devam ettiğini kabul etmiş durumdadır.—- varlığı bulunduğuna göre, bu mal varlığının —- başka çözüm bulunmamaktadır. Aksinin kabulü, yasanın düzenlediği on yıllık sürenin anlamsız hale gelmesi sonucunu doğurur. Bu açıklamanın bir sonucu olarak, —- doluncaya kadar ortaya çıkacak mal—- talebinde bulunulabileceği sonucuna varılmış, ———– sayılı—- da nazara alınarak, şirketin adına——- ayrılması ve buna ilişkin her türlü işlemin yapılması işleriyle sınırlı olarak ihyasına karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM (Yukarıda Açıklanan Nedenlerle):
1-Davanın kabulü———numarasında kayıtlıyken TTK’nın geçici 7. Maddesi uyarınca —- resen terkin edilmiş—plaka sayılı aracın hurdaya ayrılması ve buna ilişkin her türlü işlemin yapılması işleriyle sınırlı olmak üzere —- yeniden —-suretiyle ihyasına,
2-Kararın —, ilan işlemlerinin davacı tarafça yapılmasına,
3———–atanmasına yer olmadığına,
4-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin yatırılan toplam 54,40 TL hacın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davalı —- yasal hasım konumunda bulunduğundan ve kanuni görevini yapan davalının yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağından, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.