Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/135 E. 2022/704 K. 14.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/135 Esas
KARAR NO : 2022/704

DAVA : Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/03/2021
KARAR TARİHİ : 14/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının ———– arasında davalının ——-yaptığını, davacı ile davalı——– akdedildiğini ve davacıya —– verildiğini, sözleşmenin imza tarihi olan —- tarihi itibariyle Davalı —- sigorta poliçesi ile ilgili önemli ölçüde —- yürüttüğünü ve önemli cirolar elde ettiğini, davalı ——- üretimine başladığını ——- bilinmeyen bir kooperatif olduğunu, bu nedenle ——– bilinirliği ve ———-olmayan bu şirketin tanıtımı için müvekkilinin yoğun bir tanıtım ve pazarlama faaliyeti yaptığını, müvekkili —– müvekkilinin bir yandan——– davalının poliçe üretimini ve —–bilinirliğine önemli bir katkı sağladığını, davalı firmanın tanıtımı için gösteren müvekkilinin, davalının müşteri —- —miktarda genişlettiğini, davalının bir karşılıklı sigorta kooperatifi olduğu dikkate alındığında, her sigortalının aynı zamanda ———-, yani ortağı olduğunu, bunun da müvekkilinin davalıya kazandırdığı her bir sigortalının — değeri olarak sıradan bir sigortalının ötesinde anlam ifade ettiğini gösterdiğini, müvekkilinin acentelik sözleşmesini gereği gibi yerine getirmekte iken davalının ——— davacının —- işlemlerini içeren vekaletnamedeki tüm yetkilerden azledildiği, sözleşmenin sona erdirildiğini içeren ihtarname gönderildiğini, hak ve nesafet kurallarına aykırı gönderilen fesih ve azilnamenin hakkaniyet dışı olduğunu, davalı ——-, feshi haklı bir sebebe dayandırmadığını, davalının sözleşmeyi hiçbir gerekçeye dayandırmadan, müvekkilinin hiçbir kusuru olmaksızın feshettiğini, ——— sözleşmelerinin feshinde,——- tarafın—— şekilde haklı sebep belirtmediği takdirde feshin, olağan fesih olacağını, olağan fesih usulü ise Ticaret Kanunu madde 121/1’de “Belirsiz bir süre için yapılmış olan——— sözleşmesini, taraflardan her biri üç ay önceden ihbarda bulunmak şartıyla feshedebilir. Sözleşme belirli bir süre için yapılmış olsa bile haklı sebeplerden dolayı her zaman fesih olunabilir.” şeklinde düzenlemenin bulunduğunu, maddeden de açıkça anlaşılacağı üzere; her ne kadar taraflara sözleşmeyi feshetme hakkı verilmişse de bu hak 3 aylık bildirim öneline bağlandığını, ancak davalının bu usule uymadığını ve sözleşmeyi haklı bir sebep göstermeksizin derhal sonlandırdığını, Davalı şirket tarafından yapılmış olan bu haksız işlemler neticesinde müvekkili şirketin davalı şirketçe tazmin edilmesi gereken birtakım zararlarının meydana geldiğini, davalı tarafından —— sözleşmesinin haklı bir neden olmaksızın ve bildirim süresine uyulmaksızın feshedilmesinin, müvekkilinin ——– gerçekleştirdiği tanıtım ve müşteri kazandırma faaliyetlerinin karşılığını alamamasına ve haksız fesih nedeniyle kar mahrumiyetine maruz kalmasına yol açtığını, TTK m. 122 hükmü —- ilişkinin sona ermesi durumunda — —- tazminatı isteme hakkını öngördüğünü, TTK ve TBK hükümlerinin ——— durumunda ——– tazminat haklarının düzenlendiğini, müvekkili —–açısından denkleştirme tazminatı ve müspet zarar (beklenen kazanç) tazminatının koşullarının oluştuğunu belirterek öncelikle davanın HMK 107 uyarınca belirsiz alacak davası olarak görülmesinin kabulüne ve değeri ileride artırılmak üzere; Acentelik sözleşmesinin haksız bir biçimde sonlandırılmış olması nedeniyle —– yoksun kalınan kazancın tazmini olmak üzere şimdilik toplamda—— maddi tazminatın —– tarihi itibariyle yasal faizden az olmamak üzere mevduata uygulanan en yüksek faiz ile davalıdan alınarak müvekkil davacıya verilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının ————— maddesine istinaden, müvekkili ———- sözleşmesinin —– tarihinde tek taraflı ve haklı olarak feshedildiğini ve fesih ihbarının davacı acenteye tebliğ edildiğini, davacı ile müvekkili —- arasındaki ticari ilişkinin yaklaşık—–devam ettiğini, —- sözleşmenin; “Madde 3 : —- başlığı altında: “—– yükümlülüklerin herhangi birine uymamasının iş bu sözleşmenin Şirket tarafından tek taraflı olarak derhal feshi için haklı neden olduğunu kabul eder. Şirketin uğradığı zararı talep etme hakkı saklıdır. —— ilgili mevzuat ve kamu kurum ve kuruluşlarının —— gerektirdiği tüm şart ve yükümlülükleri yerine getirdiğini ve bundan sonra da yerine getirmek için gereken tüm özen ve gayreti göstereceğini kabul ve taahhüt etmiştir. — kuruluş sırasında verdiği bilgi ve belgelerde herhangi bir değişiklik meydana geldiği takdirde, Şirkete derhal ve yazılı şekilde bildirmek mecburiyetindedir. Sözleşmenin Süresi ve Sona Ermesine ilişkin 12. Madde 2. paragrafta “Bu sözleşme ——, mevzuata, şirketin her türlü emir ve talimatlarına veya yukarıda açıkça belirlenen herhangi bir yükümlülüğüne aykırı davranması, verimsiz çalışması veya diğer herhangi bir sebebin varlığı halinde, 3 aylık ihbar süresi beklenmeksizin şirket tarafından her zaman derhal feshedilebilir. —- bu fesih dolayısı ile Şirketten tazminat ve/veya — sair herhangi bir — altında talepte bulunamayacağını kabul ve taahhüt etmiştir.”—-* Sözleşmenin feshi halinde,——, —- maddi veya manevi zarar karşılığı tazminat veya kar kaybı gibi bir nam altında tazminat talep etmemeyi kabul ve taahhüt eder. ——-mevzuattan ——– hakkı saklıdır.” 13.Madde 4.paragrafta “Sözleşmenin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde—– varsa alacak/borç tutarının belirlenmesinde şirket kayıtları esastır” ifadelerinin mevcut olduğunu taraflarca imza altına alındığını, Davacının kendi eylemlerinden kaynaklı kusur ve hataları nedeniyle sözleşmenin feshine sebep olduğunu, davacının müvekkili şirket ile sözleşme yapmadan önce de farklı olarak; ———— tarihinde fesih edilmiş), ———- ————– yaptığının tespit edildiğini, davacının rekabet yasağına uygun davranmadığını, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 3.11 Ticari Faaliyet Ve Rekabet Yasağına uymadığı gibi Sözleşmenin 3.7. maddesi gereğince—– korumadığını, müşteri ilişkilerine dikkat etmediğini, hasar oranlarını yüksek göstererek şirketin zararına neden olduğunu, dolayısıyla davalı şirketin itibarını sarstığını, davacının devamlılık arz eden sözleşmeye aykırı davranışlarının diğer taraf için sözleşmeyi çekilmez hale getirmesi nedeniyle, müvekkili şirket tarafından, sözleşmenin 3 ve 12.maddesine göre taraflar arasındaki ——– nedenlerle feshettiğini, davalı ile davacı ——————- ilişkisini devam ettirdiğini, davacının müvekkili şirket ile ticari ilişkisi son bulduğundan, devam edecek ——— müşterilerini diğer ——– yönlendireceği ve bu anlamda da hak kaybına uğramayacağının da bir gerçek olduğunu, —- kanununda denkleştirme talebi için kanunun aradığı şartların kümülatif olduğunu, bu bağlamda öncelikle yeni Müşteri çevresi yaratıldığını, var olan müşterilerle ilişkinin pekiştirilip genişletildiğini ve bu müşteriler sebebiyle müvekkili —- önemli menfaatler elde ettiğinin ispat külfetini davacı üzerinde olduğunu, davacının yoksun kalınan kazanca ilişkin istemlerinin mesnetsiz olduğunu, sözleşme haklı nedenle feshedildiğinden işbu istemlerinin reddinin gerektiğini, davalı müvekkilinin sözleşmenin feshinden sonra davacı ———- herhangi bir menfaat elde edemediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, Taraflar arasında kurulan sözleşme kapsamında sözleşme hükümlerine aykırı hareket ve haksız rekabet dolayısı ile açılan Tazminat davasıdır.
Davacı vekili — üzerinden gönderdiği dilekçesinde, davadan feragat ettiklerini, Mahkeme masrafları ve vekalet ücretleri taleplerinin bulunmadığını bildirdiği, vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu görüldü.
Davalı vekili ————– tarihli uyap üzerinden gönderdiği dilekçesinde, davada vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını, davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmesini talep ettiği görüldü.
HMK 307. vd maddeleri gereğince davadan feragatin, davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran taraf işlemlerinden olduğu, hüküm ifade edilmesi için karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine de bağlı olmadığı hükme bağlanmış olup davacı vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde davadan feragat etmeye yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla açılan davanın feragat nedeniyle reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Feragaat nedeni ile REDDİNE,
2-Karar harcı 80,70-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 85,39 TL harcın mahsubu ile artan 4,69-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Talep bulunmadığından taraflar lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile —– bütçesinden ödenen —– arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda verilen karar kesin olmak üzere karar verildi.