Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/108 E. 2021/897 K. 19.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/108 Esas
KARAR NO: 2021/897
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/02/2021
KARAR TARİHİ: 19/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından —araca çarpmış maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkiline ait — plakalı aracında meydana gelen hasar, bağımsız eksper tarafından —- olarak tespit edildiğini, eksperler tarafından düzenlenen raporların birinci dereceden delil niteliğine sahip olduğunu, müvekkilinin aracında meydana gelen hasar onarım bedeli ve değer kaybı alacağını tahmini amacıyla —– dosyadan el çekilmesine karar verildiğini, davalının sigortalısının, müvekkili kusuruyla ve hukuka aykırı bir fiille zarara uğrattığı ve bunu tazminle yükümlü olduğunun açık olduğunu, davalıya — tarihli ihtarname gönderilmiş ve — yazılı cevap verilmesi veya ihtarnamede belirtilen hesap numarasına yatırılması, aksi halde her türlü yasal yollara başvurulacağı bildirilmiş olmasına rağmen, davalı kendisine —- ihtarnameye rağmen hasar onarım bedelini ödemediğini, tüm bu nedenlerle açığlan davanın kabulüne yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir
Davacı vekili Islah dilekçesinde özetle; — alacak talebimizi bilirkişi raporu doğrultusunda, “müspet zarar kapsamında, hasar onarım bedeline ilişkin —- ve değer kaybı bedeline — ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminine, karar verilmesini ıslah etmiştir
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu ——–sigortalandığını, iş bu dava ile istenilen tazminatının talep hakkının zamanaşımına uğradığını, davacı yanın aracında meydana gelen maddi hasar dolayısıyla müvekkil şirket tarafından davacı yana —- maddi hasar ödemesi yapıldığını, —- olmadığından, mütevekkil şirket oluşan zararlardan ancak sigortaladığı araç işletenin sorumluluğu nispetinde ve ödeme miktarı çıkarılınca bakiye kalan poliçe limiti ile sorumlu tutulabileceğini, davacı yan tarafından iddia edilen hasar tutarının fahiş olduğunu, —- ekinde, değer kaybının ne şekilde ve hangi formüllere göre yapılacağı düzenlendiğini, müvekkil şirket tarafından yapılan değerlendirme sonucu davacı yanın aracının kilometresinin — üzerinde olduğu tespit edildiğini, trafik sigortası genel şartları gereği sigorta şirketinin temerrüdü ödemeye esas tüm belgeleri içerir başvurudan — iş günü geçmesi ile başlayacağını, tüm bu nedenlerle açılan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, meydana gelen trafik kazası nedeni ile, araçta meydana gelen hasar ve onarım bedelinin ve değer kaybının—- şirketinden tazminine yönelik olarak açılan tazminat davasıdır.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış olup, konunun incelenmesi uzmanlık gerektirdiğinden bilirkişi heyetinden rapor tanzimi istenilmiştir.
— plakalı araç sürücüsü — arasında meydana gelen kazada tarafların — eşit oranda kusurlu oldukları, Davacıya — olduğu, davalı sigorta şirketinin araç sürücüsünün — kusuruna karşılık sorumlu olduğu miktar —– olduğu hususlarını beyan ve rapor etmiştir.
Yargı yetkisini, —-adına kullananMahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141), toplanan/sunulan deliller, iddia ve beyanlar , bilirkişi raporu ve tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davalı tarafça sigortalı — oranında kusurlu olduğu, davacıya ait —- oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
—– maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, ——-sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolay—–şeklinde ifade edilmiştir.
Aynı kanunun 91. Maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir.
Sorumluluk sigortaları TTK.nın 1473. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. “(1) Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde belirtilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, —– aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir ——
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Bir zarar sigortası türü olan —- sigortasında sigortacı işletenin sorumluluğunu yine ancak sorumlu olduğu çerçevede karşılamakla yükümlüdür. Bu bakımdan zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile işletenin poliçe limiti dahilinde tazminat sorumluluğunu yüklenen sigorta şirketi gerçek zarardan, işletenin ve eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında sorumlu tutulabilecektir —-
Türk Ticaret Kanunu’nun 1409. maddesine göre de oluşan rizikolardan sigortacı sorumlu olduğundan kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de, sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin —-sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir.
İlkeler yukarıda anlatılan şekilde olmakla birlikte, sigortalı,—–uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmediği veya iyi niyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu teminat içinde kalmış gibi ihbar ettiği somut delillerle kanıtlanırsa, ispat külfeti yer değiştirip sigortalıya geçer.
Davalı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına ait —- plakalı aracın — arasını kapsamaktadır. Kaza — tarihinde gerçekleşmiş olup davacı tarafından davalı sigorta şirketine — tarihinde ihtar gönderildiği, ihtarın — tarihinde davalı tarafa tebliğ edildiği ve ihtarda davalı tarafa ödeme için — gün süre verildiği anlaşılmıştır.
Usul ve yasaya uygun bilirkişi raporunda meydana gelen kazada davalının sigortalısının —- olduğu, dikkate alındığında —–değer kaybına üzerinden davanın kısmen kabulüne, fazlaya yönelik talebin ise eksik ödemenin yapıldığı tarihten rapor tarihine kadar yasal faiz işletildiğinde bulunan oranın; rapor tarihinde bulunan orandan indirildiği dikkate alınarak bilirkişinin düzenlemiş olduğu raporda hesap hatası yapılmadığı anlaşılmakla usul ve yasaya uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporu hükme esas alınarak fazlaya yönelik olarak artırılan talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Ancak, trafik kazaları esas itibariyle haksız eylem sayılan hallerden olmakla birlikte, sigortacı bakımından temerrüdün bu tarihte oluştuğunun kabulü mümkün değildir. Sigortacının tazminat giderim yükümlülüğünü düzenleyen KTK’nın 99/I. maddesi hükmü uyarınca, sigortacı maddede belirtilen belgelerin iletildiği tarihten itibaren —- iş günü sonrasında temerrüde düşer. Davadan önce böyle bir başvurunun bulunmaması halinde ise zararın tamamı için dava tarihinde temerrüde düşmüş sayılır. Zarar gören, talebine ilişkin olarak temerrüt tarihinden itibaren faiz isteme hakkına sahiptir.———– sebeple davacı tarafın faiz talebinin — günlük sürede ödeme yapılması talebi ve aracın taksi olduğu dikkate alınarak temerrüt tarihi olan —itibaren ticari faiz işletilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen KABULÜNE,
2—— tarihinden itibaren işleyecek avans faizi birlikte ve davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu miktar kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydı ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya yönelik talebin Reddine,
3-Karar harcı 139,51 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 80,21 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç ve 35,32 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 153,80 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.657,10 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.553,41 TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davanın kabul edilen kısmı için davacı yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.042,28 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davanın reddedilen kısmı için davalı yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 136,32 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca—- bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre 1.237,40 TL’nin davalıdan, 82,60 TL’nin ise davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kesin olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/12/2021