Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/101 E. 2022/418 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/101 Esas
KARAR NO : 2022/418

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/09/2019
KARAR TARİHİ : 07/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı alacaklı —– müvekili aleyhine —- Esas sayılı dosyası ile —–takibi yapıldığını, müvekkilinin bu takipte borçlu olmadığını, takip konusu evrakın davalı firmaya — sözleşmesi karşılığı verildiğini, dava ve takip konusu evrakın dilekçe ekinde sunulan yazışmalardan da açıkca anlaşılacağı üzere —- sözleşmesi gereği verildiğini, davalının — teminatı olarak aldığı evrakı takibe koymasının yasal olmadığını, davalının ticari defter ve kayıtları , fatura işlemleri incelendiğinde müvekilinin —-sözleşmesi gereği hiç bir borcunun bulunmadığı sabit olduğunu, müvekkili ile davalı arasındaki ilişkinin bayilik sözleşmesinden kaynaklandığını ve borcunun bulunmadığını beyanla; yargılama sonunda müvekkilinin takipte boçlu olmadığının tesbitine, davalının %20 icra inkasr tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gider ve —– ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yan huzurdaki davaya konu icra takibine ilişkin senedin teminat senedi olduğunu bu nedenle icraya konu edilemeyeceğini belirttiğini, söz konusu beyanın kabulünün mümkün olmadığını, usul hukuku kuralları gereği davacı yanın bu iddiasını yazılı delille —— olduğunu, dilekçe ekine sunulu yazışma ve sözleşmelerden bu husus anlaşılamadığını, senette de teminat olduğuna dair hiçbir ifade bulunmadığını, Yargıtayın yerleşik içtihatlarında açıkça teminat olduğu belirtilmeyen ve ayrı bir sözleşmeyle teminat olarak verildiği açıklanmayan senetlerin teminat senedi olarak verildiğinin kabulünün mümkün olmadığını beyanla; davacı yan tarafından kötü niyetle açıldığı açık olan haksız ve mesnetsiz huzurdaki davanın reddi ile dava masraflarının davacı yan üzerinde bırakılmasını, davacı yan aleyhine %20′ den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, lehine karşı vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:Dava, İİK’nın 72. Maddesi gereğince icra takibine konu bononun teminat olarak verildiğinden bahisle açılan menfi tespit talebine ilişkindir. Dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır.
Davalı tarafından davacı aleyhine —- sayılı icra takip dosyalarıyla bonoya dayalı takip yapılmış, davacı taraf söz konusu bononun taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin teminatı olmak üzere verildiğini, davalıya bayilik sözleşmesi kapsamında hiçbir borcunun bulunmadığını bu nedenle davalıya borçlu olmadıkları iddiasıyla eldeki davayı açmışlardır.
Kural olarak kambiyo senetleri, kayıtsız şartsız soyut borç ikrarını içeren senetlerdir. Kambiyo senetlerinde —— en önemli işlevi ispat açısından kendisini gösterir. Buna göre, bir kambiyo senediyle borç altına giren kimse, borçlu olmadığını iddia ediyor ise bu hususu ispat etmekle yükümlüdür. Bu bakımdan kambiyo senedinin bedelsiz olduğu iddiasıyla açılan menfi tespit davasında ispat külfeti davacı borçluya düşer. Bu itibarla, dava konusu bononun teminat senedi olduğunu iddia eden davacının öncelikle bu iddiasını HMK’nın 201. maddesi uyarınca yazılı delille ispatlaması gerekmektedir.
Somut olayda imzası inkar edilmeyen bono takip konusu yapılmış olup, davacı taraf söz konusu senedin davalı tarafa —sözleşmenin teminatı olmak üzere verildiğini, teminat senedine dayalı olarak takip yapılamayacağını ileri sürmüştür. Yerleşik Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere; bir senedin teminat senedi vasfını taşıyabilmesi için; ya senet metninde açık olarak teminatın hangi hususta verildiği belirtilmeli, ya da ayrı bir sözleşmeyle söz konusu teminat senedine atıf yapılarak senedin teminat senedi olduğunun belirlenebilir olması sağlanmalıdır. Senet üzerine yazılacak olan “—–dahi tek başına senede teminat senedi olma ——-kazandırmaz. “teminat senedidir,”——, “ciro edilemez”, ibareleri de tek başına geçersiz olup, hiç yazılmamış kabul edilir. —-. Sayılı Kararları), bir senedin teminat senedi olduğunu ileri süren taraf bunu yazılı bir belge ile ispatlamalıdır. Somut olayda takip konusu bononun teminat senedi olduğu yönündeki iddialar yönünden davacı tarafça dosyaya herhangi bir yazılı belge sunulamadığı, davalının bu yönde bir kabulünün bulunmadığı görülmüştür. Davacı yan dava dilekçesinde yemin deliline dayandığı anlaşıldığından davacı tarafa yemin delili hatırlatılmış, davacı taraf ——- ancak yeminin yapılacağı celse delil ve gerekçelerini ıslah ederek tek delil olarak davalı tarafın ticari defterlerine dayanmıştır. Davalı taraf süresi içerisinde defterlerini incelemeye sunmamıştır. Davalı tarafın —– defterlerini incelemeye sunmaması dava konusu senedin teminat senedi olduğunu ispatlamayacağı, ıslahla birlikte davacı tarafça yemin deliline de dayanılmaktan vazgeçildiği, bu durumda HMK’nın 200. Maddesine göre senede karşı senetle ispat yükümlülüğü altında bulunan davacı tarafça senedin teminat amacıyla verildiği hususunun kanıtlanamadığı kanaati ile davanın reddine, davacının kötüniyetli olduğu da davalı tarafından ispat edilemediğinden davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Karar harcı 80,70-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.622,01 TL harç ile 1.623,00 TL ıslah harcının mahsubu ile artan 3.164,31-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —- göre belirlenen 12.973,03-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.