Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/963 E. 2023/75 K. 07.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/963 Esas
KARAR NO : 2023/75

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2020
KARAR TARİHİ : 07/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- müşteri/muhatap numaralı — sözleşme hesap numarası) borçlu davalının kaçak elektrik kullanımından dolayı borçları bulunduğunu, müvekkili şirket kayıtları ile tespit edildiğinin müvekkil şirket kayıtlarından anlaşılacağını, söz konusu bu tespit üzerine davalı hakkında —-sayılı dosyasından yasal takibe geçildiğini, Borçlu hakkında yasal takibe geçilmesinin ardından borçlu tarafından icra dosyasına haksız ve mesnetsiz olarak borç bulunmadığından bahisle itiraz edildiğini ve davalı borçlu hakkındaki takibin durdurulduğunu, yapılan arabuluculuk görüşmelerinden de bir sonuç alınamadığını beyanla; fazlaya dair her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı—- sayılı dosyası ile yapılan takibe karşı davalının itirazının iptaline, Takibin takip talebinde yazılı şartlarla ve takip tarihindenm itibaren takip talebinde belirtilen faiz ve KDV oranları ile devamına, davalı aleyhine alacağımızın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA
Davalı asil cevap dilekçesinde özetle;——- —–yerine getirmesinin hemen ardından 2011 yıllında iş yerini devraldığını,—– —-gelen bütün faturaları eksiksiz ödediğini, ayrıca hiçbir sayacın adına kayıtlı olmadığını, iş yerinden ayrılana kadar kullanmadığı— bölümlerde —- dahi bulunmazken dükkanı kapatıp farklı bir sektörde kullanılmak üzere devrettikten sonra kriminal bir incelemeye tabi tutulduğunu ve adına dahi olmayan sayacın arızalı olduğunu söyleyip kendisinden 8.500 TL gibi bir rakam talep edildiğini, 2011 yılında, buna dilekçeyle itiraz ettiğini, kendisinin kullanımım dışında olduğunu, bu borç ile alakası olmadığını beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle,—-sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.
İtirazın iptali istemine konu,——-sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde buludğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği; borçlu tarafından itiraz dilekçesinde borca itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği huzurdaki davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından alınan raporda ,”——- adresinde —– numaralı ————adına dava konusu ————– elektrik tespit tutanağı düzenlendiğini, Dava dosyasında tespit tutanağının dışında herhangi bir belge bulunmadığını, Davalı tarafından kaçak tüketim yapılıp yapılmadığı, yapıldı ise kaçak tüketim bedelinin miktarının tespiti ite alacağın işlemiş faizinin hesaplanabilmesi için, Dava —– dava konusu ———- tutanağına ———-numaralı —– ait varsa tüm yıllara ait kaçak elektrik tespit tutanakları, kesme-mühürleme tutanaklarının, —–yıllarına ——— edilmesi gerektiğini, Davacı————–yıllarına ait tüm —— detaylarının talep edilmesi gerektiğini ” şeklinde rapor sunulmuştur.
Bilirkişiden alınan ek raporda özetle; ” Davalı tarafından, cevap ve takibe itiraz dilekçesinde, ——yılları arasında —–beyan edildi—–dönemde sözleşmesiz elektrik kullanımının davalının kabulünde olduğu, Davalı tarafından, dava—– numaralı tesisatta tükettiği elektrik tüketim bedellerini ödediğine dair de herhangi bir belge sunulmadığı,—– Müşteri/tüketici Hizmetleri Yönetmeliği ‘ne göre ———tanımlandığını, bu nedenle davalının —— Kaçak/Usulsüz elektrik tespit tutanağından ve bu tutanağa tahakkuk eden —- bedelden sorumlu olacağı, Davalının takip tarihi itibariyle —— borçlu olacağı,” şeklinde rapor sunulmuştur.
Bilirkişiden alınan 2. Ek raporda özetle; “Davalı tarafından, cevap ve takibe itiraz dilekçesinde —- yılları arasında sözleşmesiz elektrik kullandığını açıkça beyan edildiği, yönetmelik gereği sözleşmesiz elektrik kullanımının kaçak elektrik tüketimi olarak tanımladığı, davalının —-sözleşmesi olmaksızın kaçak elektrik kullandığı, Davacı elektrik ——- yazısında, dava—-abonelik olmadığı ve tüketim faturası düzenlenmediğinin belirtildiği, davalının takip tarihi itibari ile ——– üzere toplam—– olacağı” şeklinde rapor sunulmuştur.
Davacı personelleri tarafından ———— kaçak elektrik tutanağı tanzim edilmiştir. Buna göre davalının ——- sayılı ——— kaçak elektrik kullandığı sabit görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davalı tarafından —- numarasına ait kaçak elektrik kullanımının bulunduğu ve kaçak elektrik kullanımı sebebi ile tahahhuk ettirilen elektrik faturasının ödenmediği, bilirkişi raporu ile de davalının kaçak elektrik kullandığı görülmüştür. Bilirkişi tarafından yapılan teknik inceleme ve hesaplama dosya içeriğine ve hadiseye uygun bulunduğundan mahkememizce de hükme esas kabul edilmiştir. Bu nedenle davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
İcra ve İflas Kanununun 67.maddesinin 2.fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden, mahkemece koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
1-Davalının —– dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptali ile, takibin 5.949,34 TL asıl alacak, 3.045,67 TL işlemiş faiz, 548,22 TL KDV üzerinden devamına, asıl alacağa % 16,80 yıllık 6183 sayılı yasa gereği değişecek oranlar gecikme zammı, gecikme zammına %18 KDV işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Dava konusu alacağın yargılamayı gerektirmesi nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Karar harcı 651,89 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 161,46 TL harcın mahsubu ile bakiye 490,43 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 161,46 TL peşin nispi harc olmak üzere toplam 215,86 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5-Davacı tarafından yapılan 318,60 TL tebligat ve müzekkere gideri, 991,40 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam —- yargılama giderinin haklılık oranına göre — davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davanın kabul edilen kısmı için davacı yararına karar tarihinde geçerli —- esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
9-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile ——-arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre 942,91 -TL.sinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına, 377,09 TL.sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair; davacı vekili ile davalı asilin yüzüne karşı kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.