Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/961 E. 2021/882 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/961 Esas
KARAR NO : 2021/882

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 18/12/2020
KARAR TARİHİ : 16/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ——- tarafından sigortalandığını, müvekkilin sigortalısının işyerinin, davalı şirket tarafından —— hırsızlık olayı neticesinde zarara uğradığını, çalınan malzemeler—- bulunan bir yüklenici firma——–ait olduğunu, zararın tazmini için müvekkil şirket tarafından —- oluşturularak işlem yapıldığını, bu kapsamda yapılan ekspertiz incelemesinde davalı firmanın %100 oranında kusurlu bulunduğunu, —- olay tespit tutanağında ve —- ifadesinde, şüphelilerin —— —- bırakıp çıkacağını söyleyerek girdiğini, çalışanların hırsızlık yapıldığını bildirmeleri üzerine —- kapattığı, fakat gelenlerin araçları ile— kaçtıklarının ifade edildiğini, davalı şirket personelinin hırsızlık eylemini gerçekleştiren kişilere —- uymaksızın ve kimlik———— almaksızın kapıyı açmaları göz önüne alındığında %100 oranında kusurlu bulunduklarını, yapılan ekspertiz incelemesi sonucunda işyerinde—— yapılması gerektiğinin tespit edildiğini, müvekkil şirket tarafından —- ödemesi yapıldığını, yapılan — sonuç alınamadığını beyanla, davanın kabulüne, müvekkil şirket sigortalısının uğradığı zarar miktarı olan ve müvekkil tarafından — mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte davalıdan alınarak ödenmesine, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın faaliyet alanı incelendiğinde, —– olmadığını ve davacı yanın sigortalısına herhangi —- sunmadığını, müvekkilin söz konusu olayda kusurlu olabilmesi için dava dış—– uyarınca—-veriyor olması gerektiğini, müvekkili firmanın—- verdiğini, sırf daha düşük maliyetli olması sebebiyle ——-kusurunun müvekkil şirkete yüklenmesinin haksızlık teşkil edeceğini, —- vermeyen şirketin de —- açığı sebebiyle zarardan mesul olmasının yapılan sözleşmeye uygun düşmediğini, hiçbir belge ve bilgi olmadan olay tarihinden 15 ay sonra tanzim edilen ekspertiz raporuna göre müvekkil şirketin sorumlu olduğunun açıkça ortada olması hususunun hakkaniyete aykırı olduğunu, hırsızlık olayına konu malzemelerin poliçede belirtilen şartlarda muhafaza edilip edilmediği hususlarının muallak olduğunu, hasarı ihbar eden dava dışı—– kusurunun araştırılması gerektiğini, müvekkil şirket ile malzemeleri— herhangi bir sözleşmenin mevcut olmadığını, yaşanan hırsızlık olayından— soruşturmalarda da müvekkil şirket ve çalışanlarına bir kusur ithaf edilmediğini beyanla, davanın öncelikle husumet yönünden reddine, husumet yönünden talebimizin kabul görmemesi halinde; davanın reddi ile husumet yönünden icra takibinin iptaline, davanın esasına girilmesi durumunda ise, müvekkilin somut olayda bir borcu ve kusuru mevzu bahis olmaması sebebiyle haksız ve mesnetsiz açılmış olan davanın esastan reddine, davacı taraf icra takibi başlatmakta ve iş bu davayı ikame etmekte kötü niyetli olduğundan ötürü %20’den az olmayacak şekilde kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, tüm yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, meydana gelen hırsızlık nedeni ile sigortalıya ödenen paranın rücuen tazminine ilişkin olarak açılan tazminat davasıdır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun “—- 1472. maddesinde ” (1) Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, —- sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir. (2) Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur.” hükmü bulunmaktadır.
Anılan hükümden de anlaşılacağı üzere, sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal edeceğinden, sigortacı ancak, sigortalısının zarar veren kişiden isteyebileceği kadar ve yaptığı ödemeyle sınırlı olarak rücu talebinde bulunabilir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi ——————- bulunduğunu, hırsızlık olayının yaşandığı —— rağmen mevcutta,—- tamamlandığının görüldüğünü,— tarihinde yerinde yapılan incelemede yapının— tamamlandığı, hırsızlık olayının yaşandığı —- — kullanılan—– kapısının konumunun incelendiğini, —olduğunu, hırsızların —- olarak kullanılan kapıdan içeriye girdiklerinin anlaşıldığını, ———, 5188 sayılı yasa ve uygulama yönetmeliğine aykırı olmasına rağmen sigortalı şirket ile yapmış olduğu —- yer verildiği—- malzemesinin bulunduğu —– özellikle giriş-çıkış kapılarında —-personeli yeterli ve bilinçli bir şekilde eğitmediği,—-olduğu görev sorumluluğunu gerektiği şekilde yerine getirmeyerek maddi zararın meydana gelmesine sebebiyet verdiğinden dolayı, %60 oranında kusurlu olduğu, dava dışı —-korunması —– faaliyeti— bulunan bir —– ile sözleşme dahilinde,—- alması gerekirken bunu yapmadığı,—-gerekirken bunu yapmadığı, dava dışı sigortalı —- malının korunması konusunda yeterli tedbir almaması, kontrol ve —tam olarak yerine getirmemesi ve malının korunması konusunda basiretli bir tüccar gibi hareket etmediğinden dolayı %40 oranında kusurlu olduğu——— muafiyet bedeli düşüldüğünde ödenen 686,77 dolar hasar miktarının davalının %60’lık kusuru oranında, davalıdan talep edebileceği, ” şeklinde rapor sunulmuştur.
Kişi kurum ve kuruluşların kendi bünyelerin— herhangi bir — hizmet satın almak sureti ile — hizmetlerini sağlayabilmeleri için bulunduğu — —- almış olmaları gerektiği, şirketlerin ——- verebilmeleri için —– gerektiği, davalı ——– sağlayabilmesinin 5188 S.K’a göre mümkün olmadığı anlaşılmıştır.
Ancak taraflar arasındaki sözleşmenin 4.2. maddesinde, davalının, giriş çıkışları kontrol etme, çalışma saatleri dışında yazılı izin olmaksızın kimseyi alana sokmamak, yükümlendiği hizmet çerçevesinde hırsızlığa
karşı gerekli bütün önlemleri alma yükümlülüğünün olduğu görülmüştür.
Sözleşmenin 4.2.4. maddesinde ”ŞİRKET——— yükümlendiği hizmet çerçevesinde görev alanına dışarıdan gelebilecek her———- gerekli
bütün önlemleri alacaktır.” denilmektedir.
————– olmamasına rağmen, —- sağlamakla ve hırsızlıkları önlemekle yükümlü olduğu, sözleşmenin
4.2.2. Maddesi, —– çıkışlarda denetimin davalı şirkette olduğu, davalı —- çalışma saati dışında işyerine kimseyi sokmamakla yükümlü olduğu görülmektedir.
Tüm dosya kapsamı, deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde davalı ————- sunduğu, dava dışı sigortalının da bu durumu bildiği, hırsızlık olayının gerçekleşmesiyle ilgili dava dışı sigortalı ve davalının da da kusurlu olduğu, bilirkişi tarafından belirlenen kusur oranının olayın meydana gelişi ile uyumlu olduğu dikkate alınarak davalının kusuru oranında sorumlu olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davanın kabul ve reddedilen miktarları için, davacı ve davalı vekillerinin vekalet ücretlerinin hesaplanmasında karar tarihinde geçerli —– ise dava açılış tarihinde geçerli —–esas alınarak hesaplama yapılmıştır.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;—tarihinden itibaren işleyecek——— mevduata uyguladıkları en yüksek faiz oranı üzerinden faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar harcı 219,02 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 89,88 TL harcın mahsubu ile bakiye 129,14 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 89,88 TL peşin nispi harc olmak üzere toplam 144,28 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
4-Davacı tarafından yapılan 44,80 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.644,80 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 988,31 TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davanın kabul edilen kısmı için davacı yararına karar tarihinde geçerli—– esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davanın reddedilen kısmı için davalı yararına karar tarihinde geçerli —– esaslara göre belirlenen 2.743,84 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
9-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile ———-haklılık oranına göre 793,15 -TL.sinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına, 117,00 TL.sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.