Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/956 E. 2021/640 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/956 Esas
KARAR NO: 2021/640
DAVA: Alacak (Ticari Mümessillik Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 17/12/2020
KARAR TARİHİ : 07/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Mümessillik Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili olan şirketin şimdiki yetkilisi —– olduğunu, — derecede bidiğini, — davalı/borçlu — tanışarak —- davalı—adına yapıldığını, davalı — müvekkili olan şirketin ortağı ——- işlerinde kullanmak üzere şirketin paraya ihtiyacı olduğunu belirttiğini ve şirket ortağından kendi hesabına ayrı zamanlarda toplamda —tahsil ettiğini şirket ortağı——- hesabına aktarılmak ve şirket işlerinde kullanılmak üzere göndermiş olduğu ödemelerin akıbetini davalıdan sorduğunu ancak davalıdan olumlu bir yanıt alamadığını, şirket adına şirket ortağından tahsil ettiği paraları kendi harcamalarına kullanan davalı hakkında gerek müvekkili olan şirket gerekse şirket ortağı —— savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu, bununla ilgili soruşturmanın———– yürütülmekte olduğunu, mahkemede açılan iş bu dava konusu alacağın müvekkili olan şirket adına tahsil edilen ödemenin müvekkil şirket hesabına ödenmemesinden/ şirket işlerine kullanılmamasından kaynaklanmakta olduğunu, her ne kadar davalıdan iş bu paranın tahsili için arabulucuya başvurmuş olsalar da arabulucu aşamasında da davalı taraf ile uzlaşma sağlanamadığını iş bu sebeple davayı açma zaruretinin hasıl olduğunu, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile davanın kabulüne, şimdilik —– alacağın davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin sözde alacağının dayanağı olarak şirketin diğer ortağı —–müvekkilin şahsi hesabına yapılan ödemelere ilişkin dekontları sunduğunu, — incelendiğinde gerçekten de müvekkiline —– ödeme yapıldığı görüleceğini, ancak bu ödemelerin davacı şirket ile herhangi bir bağlantısı bulunmamakta olduğunu, söz konusu paranın davacı şirketle ilgili olduğu hatta davacı şirkete ait olduğu hususunun ispatı davacının üzerinde olduğunu, ancak bu iddianın hukuka, akla ve mantığa aykırı olduğu açık olduğunu, zira parayı gönderen ortağın asıl amacının parayı şirkete göndermek ya da şirket işlerinde kullanmak olması halinde parayı doğrudan şirkete ait banka hesabına göndermesinin mümkün olduğunu, yine söz konusu paranın davacı şirketle ilgili olarak gönderildiğine dair herhangi bir delil bulunmadığını, müvekkilinin şirket adına kendi hesabına para gönderilmesine dair herhangi bir yazılı veya sözlü talebi de olmadığını, dava konusu parayla ilgili davacı şirketi ilgilendiren herhangi bir husus bulunmadığını, ———– tutarındaki havaleyi müvekkiline olan borcunu ödemek amacıyla yaptığını, söz konusu dekont incelendiğinde dekontta ödemeye ilişkin açıklama bulunmadığının görüleceğini, ——- da belirtildiği üzere açıklama yapılmaksızın gönderilen banka havalesi borç ödemesi amacıyla yapılmakta olduğunu, bu karinenin aksini iddia eden davacının bu haksız iddiasını yazılı delille ispatlaması gerektiğini, ancak davacı şirketin söz konusu ödemelerle herhangi bir ilgi ve alakası olmadığından bu hususun aksini ispat etse dahi dava konusu alacağı tahsil ve talep etme hakkı bulunmamakta olduğunu, müvekkiline yapılan diğer ödemelerin ise——-açıklama yapıldığını, bu açıklamadan da paranın davacı şirket adına tahsil edildiği anlaşılamamakta olduğunu, davacının davasını dayandırdığı temel sav paranın şirket adına tahsil edildiği olmasına rağmen bu hususta tek satır delil ve belge sunulamadığını, davacı tarafından usule uygun şekilde yapılmış bir arabuluculuk başvurusu bulunmadığını tüm bu nedenlerle öncelikle zorunlu arabuluculuk sürecinin yürütülmemiş olması sebebiyle davanın usulden reddine, aksi kanaatte olunması halinde Haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddine, dava konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacıdan tahsil edilerek davalıya ödenmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce; — davacı —-kuruluşundan bu yana— iban numaralı hesaptan—- aktarıma ilişkin—– tarihlerine ait dekont asılları celp edilerek incelenmiş, ——— dosyası fiziken celp edilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık; dava dışı şirket ortağı tarafından davalıya gönderilen havalenin davacı şirket adına şirket işleri için gönderilip gönderilmediği, davalının davacıya borcu bulunup bulunmadığı ve davacı şirketi zarara uğratıp uğramadığı hususlarına ilişkindir.
Mahkememizce celp edilen ticari sicil kayıtlarına göre dava dışı —- tarihinde üç ortaklı olarak—— kurulduğu, davalının münferiden temsile yetkili şirket müdürü olarak seçildiği, — tarihli— ile de davalı —- şirketteki payını davacıya devrettiği ve bu kez davacının münferiden temsile yetkili şirket müdürü olarak seçildiği görülmüştür.
Davacı her ne kadar davalı hesabına şirket işlerinde kullanmak üzere farklı zamanlarda—- gönderdiğini, ancak bu paranın şirket için kullanılmadığını iddia ederek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutup—— tahsilini talep ettiği, davalı tarafın ise ödemelerin dava dışı şirketle ilgisi bulunmadığı,—- tutarındaki ödemenin borç ödeme amaçlı gönderildiğini savunduğu görülmektedir.
—— kararında ve yerleşik içtihatlarında kabul edildiği üzere havale, kural olarak bir ödeme vasıtasıdır. Bir başka deyişle havalenin, mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda yasal bir karine mevcuttur. Bu karinenin aksini iddia eden taraf yazılı delil ile ispat etmek zorundadır. Davacı, havale ile davalıya para gönderirken bir kısım havale dekontuna “ticaret için” gönderildiğine ilişkin kayıt düşmüş ancak dava dışı şirket işlerinde kullanılmak üzere gönderildiğine dair dekontlarda herhangi bir kayda yer vermemiştir. Davacı dava dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayanmamış ve davasını yazılı delille ispatlayamamış olduğundan açılan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM (Yukarıda Açıklanan Nedenlerle):
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin yatırılan harcın mahsubu ile 14,90 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-)Davalı kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davalı vekili için tayin olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-)Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-)Karar kesinleştiğinde ———- sayılı dosyasının iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ——–Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/07/2021