Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/94 E. 2022/405 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/94 Esas
KARAR NO : 2022/405
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 13/01/2020
KARAR TARİHİ: 02/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Müvekkil idare alacağının tahsilini sağlamak amacıyla —– Esas sayılı takip dosyası ile borçlu hakkında ilamsız icra yoluyla takip başlatıldığı, ancak tarafından davalı tarafından süresi içerisinde borçlu olunmadığı iddiasıyla borca ve takibe yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğu, abonman Mukavelesi imzalamak suretiyle müvekkil idarenin — yararlanan —- olduğu hizmetin bedelini müvekkil idareye ödemediği, söz konusu borcun tahsili için başlatılan icra takibine itiraz nedeniyle bu davayı açma zaruriyeti hasıl olduğu, müvekkili idare —— kuruluş ve görevleri hakkında ——– sınırları içinde ve mücavir alanlarda su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek, bu amaçla gereken her türlü tesisi kurmak ve kurul olanları devralıp işletmek üzere kurulduğunu, kuruluş Kanunun 13. maddesinde İdarenin gelirleri sıralanmış, su satışı ve kullanılmış olan suların uzaklaştırılmasına karşılık abonelerden ücret alınması hususunun öngörüldüğünü, 2560 sayılı Kuruluş Kanunun 23. maddesi hükmü gereği su satışı ve kullanılmış suların uzaklaştırılması ve çevreyi kirletecek önlemlerin alınması ve aldırılması ile ilgili tarifelerin hangi kriterlere göre saptanacağı ve bu şekilde saptanan bedellerin hangi usul ve esaslara göre tahsil edileceğini belirlemek üzere tarifeler yönetmeliği hazırlanmış olduğu, söz konusu tarifeler yönetmeliği ile abone türleri, tarifelerin yapılış ve uygulama esasları, hizmetler ve teminatlar tarifesine ilişkin esaslar eylemin niteliğine göre uygulanan yaptırım tarifeleri ve tahsilatla ilgili esaslar düzenlenmiş olduğunu, davacı idarenin su ve kanalizasyon hizmetlerinden yararlanmak isteyen her kişi veya kuruluş kanun gereği, müvekkili idareye müracaatla mukavele imzalamakla yükümlü olduğunu, İş bu yükümlülük gereği müvekkil idare ile abonelik sözleşmesi imzalamak suretiyle kendisini ilzam eden her kişi veya kuruluşun, tahakkuk eden borçlardan mer’i mevzuat hükümleri gereğince sorumlu olduğunu bildirdiğinden bahisle itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf eldeki davaya herhangi bir cevap vermemiş, HMK 128. madde hükmü uyarınca davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER:Mahkememizce aldırılan—— tarihli bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığı, davacının talep ettiği -alacakların, ilgili mevzuat gereği resen yapılan işlemlerden kaynaklandığı; incelemeye sunulan ——— olmak üzere toplam–
bakiye alacağı göründüğü; dava konusu icra takibinin dayanağı alacağa ilişkin sözleşme ve ticari defter kayıtları bulunmadığından, alacak karşılığında davalıya mal veya hizmet verilip
verilmediği; verilen hizmetin bedelinin, ilgili dönemde geçerli mevzuat gereğince, davalı
tarafın sorumluluğunda olup olmadığı hususunda bir sektör bilirkişisinden rapor alınması
hususunun mahkeme taktirinde olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce aldırılan — tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı —-tarafından, davalı——-tarihinde re’sen yapılmış olan —— abonelik sözleşmesinin bulunduğu, davalı abone——sağlayamadığı, davacı ——- toplam alacağ—- olarak hesap edildiği, davalı—- tarafından
endüstriyel nitelikli —– tahakkukunun yapmasının gerektiği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, ——– sayılı dosyası icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.
İtirazın iptali istemine konu, takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği; davalı borçlu tarafından itiraz dilekçesi ile borca itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, huzurdaki davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mahkememizce aldırılan — tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı —–tarafından,
davalı abone ———tarihinde re’sen yapılmış olan —- numaralı endüstriyel atıksu abonelik
sözleşmesinin bulunduğu, davalı ——-sağlayamadığı, davacı —–toplam alacağı—–olarak hesap edildiği, davalı —— tahakkukunun yapmasının gerektiği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Somut olayda davalının bedelin tamamından sorumlu olduğu kanaati ile usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulü yolunda hüküm kurulmuştur.
İcra ve İflas Kanununun 67.maddesinin 2.fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Takip talebi ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde alacak likit olduğu anlaşılmakla asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalının tahsiline ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalının ——- Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu, itirazın iptaline, takibin devamına,
3-Alacak likit olmakla hüküm altına alınan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 346,22 TL peşin harç ile 80,70 TL başvurma harcının dava açılışı sırasında tahsil edilmediğinden davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 1.600,00 TL bilirkişi ücreti, 165,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.765,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenecek 5.068,42 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.02/06/2022