Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/928 E. 2022/199 K. 18.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE
ESAS NO : 2020/928 Esas
KARAR NO : 2022/199

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/12/2020
KARAR TARİHİ : 18/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin maliki olduğu —-sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, 26/07/2019 tarihinde tek taraflı gerçekleşen kaza neticesinde aracın kullanılamaz hale geldiğini, araçta oluşan hasar nedeniyle davalı sigorta şirketine başvurularak zararın tanziminin talep edildiği,–açıldığı, aracın olay mahallinden çekilmesi nedeniyle sigorta teminatı dışında kaldığını ve red edildiğini, olay günü —arandığını,— aracın kasko poliçesinin bulunup bulunmadığını ve kazanın tek taraflı olup olmadığını sorduğunu, araç sürücüsü tarafından — sigortasının olduğu ve kazanın tek taraflı olduğunun beyan edilmesi üzerine—-çok yoğun olduklarını, olay yerine gelemeyeceklerini beyan ettiklerini, olay mahalinde geçen—- aracın çekildiği, sigorta eksperi tarafından 57.010 TL hasar olduğunun tespit edildiği— kayıtlarına da işlendiği, sigorta şirketinin araçtaki hasar bedeli giderilmediği ve ödenmediğinde davaya konu aracın —satıldığı,—- maddesindesine gereğince teminat kapsamında olduğu,– ihbar edilenden farklı şekilde gerçekleştiğinin ispatının sigortacı da bulunduğunu, —- başvurulduğunu,— uyuşmazlığın çözümü için uzman bilirkişi ile keşif yapılması ve tanıkların dinlenmesi kanaatiyle dosyadan el çekilmesine karar verildiği, haklı davaların kabulüyle 57.010 TL hasar bedelinin kaza tarihi olan 26/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmektedirler.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;— olacak derecede ağır hasarlı iken yoldan geçen bir — ile tanıdık bir servise götürüldüğünü kaza tespit tutanağının tutulmadığını polisin gelmesinin beklenilmediğini, olay yerinin terk edildiğini, olay yeri terk edilmesinin poliçe genel şartları gereğince teminat dışı haller olduğunu, araç sürücüsünün tespit edilemediğini, sürücünün olay yerin, terk etmesi neticesinde alkol testinin yapılamadığını, şirket üzerine kayıtlı aracın kimin kullandığının ispatı ile başvuranın olay yerini terk etmediğinin ispatının başvurucuya ait olduğunu, fahiş hasar talep edildiğini, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla eğer müvekkil şirket aleyhine bir hasar hesaplanacak ise aracın rayiç değeri düşünüldüğünde onarımı ekonomik olmayacağından pert total çalışması yapılması gerektiğini, başvurucunun kasko poliçesi muafiyetli bir poliçe olduğunu,— anlaşmalı olmayan—– gidilmesi durumunda hasar bedeli üzerinden %25 tenzili muafiyet uygulanacağını, onarımının yapılacağı ilde anlaşmalı marka yetkili servisi olmaması durumunda muafiyet uygulaması yapılmayacağını tüm bu nedenlerle açılan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasıdır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından alınan raporda özetle; Dava dosyasına sunulan evraklar incelendiğinde, davaya konu aracın——— plakalı aracıyla —— girmesi esnasında yolun kaygan olmasından dolayı direksiyon hakimiyetini kaybederek —-altını vurarak karşı şeride savrulduğunu o sıra yoldan geçen —- çektirdiğini beyan ettiğini, kaza sonrasında Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı hazırlanmadığı, kazanın tek taraflı ve maddi hasarlı olduğu tespit edilmiştir. Davaya konu aracın dava dosyasında bulunan fotoğraflarından aracın hasar nedeniyle ön ve alt kısmından hasar aldığı, hasar neticesinde ön panel,——-bedeli tutarının 57.000 TL olduğu, kaza tarihinde davaya konu aracın piyasa rayiç bedelinin 85.500 TL civarında olduğu, bu nedenle araçta meydana gelen hasar nedeniyle aracın ağır hasarlı olarak değerlendirilmesi gerektiği, davaya konu aracın—-satıldığı, aracın——kısmının sigorta şartları oluştuğu takdirde talep edilebileceği, davacı ————- ile —- altına alındığı, davaya konu kazanın 26/07/2019 tarihinde gerçekleştiği ve poliçe vadesi içerisinde olduğu, davaya konu sigorta poliçesi 4.2. maddesi:—–ile anlaşması olmayan ——— gidilmesi durumunda hasar bedeli üzerinden %25 tenzili muafiyet uygulanır” gereğince poliçede muafiyet bulunduğu, dain —— şubesi dain ve murtehin görülmekle, davacının sigorta poliçesine dayanarak tazminat talebinde bulunabilmesi için dain ve mürtehinin bu konuda açık muvafakatinin dava dosyası içeriğinde tespit edilememiş olup bu durumun mahkemenin hukukunda olduğu, dava konusu somut olayda, dava dosyasına sunulan deliller neticesinde, davacı sigortalının davalı sigorta şirketine ihbar yükümlülüğü sigortacılık iyi niyet ilkeleri çerçevesinde yerine getirmediği, bu sebeple ispat yükünün davacı sigortalıya geçtiği, bu halde de dava dosyasında yeterli ispat belgesine rastlanılmadığı —— —-esnasında yolun kaygan olmasından dolayı direksiyon hakimiyetini kaybederek refüje aracın altını vurarak daha sonrada karşı şeride savrularak tek taraflı ve maddi hasarlı kazanın meydana geldiği, kaza sonrasında Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı hazırlanmadığı, davaya konu aracın hasar nedeniyle ön ve alt kısmından hasar aldığı, —— düzeltme yapılması gerektiği parça malzeme ve işçilik bedeli tutarının 57.000 TL olduğu, davaya konu aracın 10/09/2019- tarihinde —hasarlı ve hasar kayıtlı olarak 40.000 TL’ye satıldığı, dava konusu somut olayda, dava dosyasına sunulan deliller neticesinde, davacı sigortalının davalı sigorta şirketine ihbar yükümlülüğünü sigortacılık iyi niyet ilkeleri çerçevesinde yerine getirmediği, bu sebeple ispat yükünün davacı sigortalıya geçtiği, bu halde de dava dosyasında yeterli ispat belgesine rastlanılmadığı, hususlarını beyan ve rapor etmişlerdir.
Duruşmada dinlenilen tanık —- beyanında özetle; davacı şirketi aynı — nedeni ile tanıdığını, 26/07/2020 tarihinde gece bir buçuk ile iki arasında telefonun çaldığını, şirket sahibi olan— aradığını, yaklaşık 40 dakika sonra kaza yerine geldiğini, o sırada araç sürücüsünün— aradığını duyduğunu ancak — ulaşıp ulaşmadıkları konusunda bilgi sahibi olmadığını, rastlantısal olarak bir — kaza olduğu alanda durduğunu ve aracın çekilmesi ihtiyaçlarının bulunup bulunmadığını sorduğunu, — sürücüsü ile aralarında herhangi bir sözleşme yapılıp yapılmadığını bilmediğini tahmin ettiği kadarıyla — sonra elden ücreti verilmekle anlaştıklarını takriben yüz elli TL kadar — ücreti ödendiği beyan etmiştir.
Duruşmada dinlenilen tanık — beyanında özetle; davacı şirket sahibi —– nedeni ile tanıdığını, olay günü kazanın gerçekleştiği arabada yolcu olarak bulunduğunu, araçta beş kişi bulunduğunu, —şöför olduğunu, yolun kaygan olması sebebi ile adayı yandan sıyırdıklarını söz konusu kaza gece bir buçuk ile iki civarında olduğunu, kaza olduktan sonra araç sürücüsü polisi aradığını ancak ulaşamadığını 15 dakika sonra araç kaza halinde dururken yanından bir — geçtiğini, kendilerinin — görünce durması için her hangi bir işaret yapmadıklarını, kendileri aracı yanlarına çekerek aracın çekilip çekilmesi ihtiyacı olup olmadığını sorduklarını, bizde aracın———- söylediklerini bildiğim kadarıyla —– araç sürücüsüne herhangi bir makbuz kesmediğini ne kadar ücret ödendiğini de bilmediğini, olayın sıcaklığı ve tek taraflı trafik kazası olması nedeni ile tespit tutanağı tutmadıklarını beyan etmiştir
Duruşmada dinlenilen tanık— özetle; Kaza tarihini tam olarak hatırlamadığını, ancak gece 12:00 civarlarında olduğunu hatırladığını, ancak zaman ve tarihi net olarak söyleyemediğini,—- sahibi olduğunu, iş yerlerinin —- yakınlarında olduğu için başka bir işe giderken yolda davacının aracının kaza yaptığını gördügünü, davacı tarafın maliki olduğu araç sürücüsünün talebi olmadan kaza olması nedeni ile kendisinin durduğunu, davacı tarafın maliki olduğu, araç sürücüsü tarafından herhangi bir şekilde aranmadığını, kendilerine aracın çekilme ihtiyacının bulunup bulunmadığını sorduğunu onlarda aracın çekilmesini—- söylediğini, bu işle ilgili tarafıma herhangi bir fatura kesilmediğini taşıma işi nedeni ile 250.00 TL ücret aldığını, kendisinin başka bir iş için gittiğini ancak söz konusu kazayı görünce durduğunu bu iş bittikten sonra öbür işi hallettiğini, araç görüntü itibari ile fazla bir hasar görmediğini bu sebeple kaza tespit tutanağının tutulmadığını tahmin ettiğini ancak sonradan öğrendiği kadarıyla araçta fazlaca hasar meydana geldiğini beyan etmiştir
Toplanan/sunulan deliller,—- Raporu, bilirkişi raporu iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde ;– tarihinde yürürlüğe giren Kasko Genel Şartlar A.5.10. maddesi “Zorunlu haller (tedavi ve yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeni ile uzaklaşma vb) hariç olmak üzere bu maddenin 5.4 ve 5.5 nolu bentlerindeki ihlaller nedeni ile sürücünün kimliğinin tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrılması” teminat dışı hal olarak düzenlenmiştir. Somut olayda; tanık anlatımlarında; kazadan yaklaşık 15 dakika sonra kaza mahallinden bir— olarak geçtiği ve —-aracı —–çekmeyi teklif ettiği akabinde ;—-ile aracı —çekmeleri hususunda anlaştıkları ayrıca araç sürücüsünün —-ulaşamadığı yönündeki beyanları mahkememize inandırıcı gelmemek ile birlikte—- ulaşamama durumu hayatın olağan akışına aykırılık teşkil etmektedir. Ayrıca davacı dışı sürücünün olay yerini aracı ile birlikte terk etmesine zorunlu kılan bir sebep davacı yan tarafından ileri sürülmemiştir. Bu haliyle hasarın teminat içinde olduğunu ispat yükümlülüğü, davacı sigortalıdadır.Davacı yan yukarıda izah edildiği üzere üzerine düşen ispat yükünü yerine getirmemiştir,Usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu da hükme esas alınmakla açılan davanın reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur—-
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2- Karar harcı 80,70 TL den başlangıçta peşin olarak yatırılan 973,59 TL peşin harçtan mahsubu ile artan 892,89‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli—- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6—- ücretinin HMK 331. Maddesi uyarınca davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.