Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/914 E. 2021/583 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/914 Esas
KARAR NO : 2021/583

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/12/2020
KARAR TARİHİ : 24/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil tarafından satımı ve montajı yapılan —– tutarlı ve — tutarlı üç adet fatura kesildiğini, kesilen faturalar nedeniyle İstanbul Anadolu —.İcra Dairesinin —Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı şirket yetkilisi— tarihli dilekçesiyle borca itiraz ettiğini, bunun üzerine takibin durdurulduğunu, itirazın iptalini ile takibin devamına ve davalının icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf, davaya herhangi bir cevap vermemiş, HMK 128. madde hükmü uyarınca davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu –.İcra Dairesinin — Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 24/12/2019 tarihli takip talebi ile 49.482,05 TL tutarındaki alacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %19,50 (ticari) değişen oranlarda faizi ile tahsili nedeniyle davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, takibin borçluya 30/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu şirketin yetkili temsilcisi —–tarihinde borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı banka tarafından Kartal —-. Noterliği aracılığı ile çıkartılan — yevmiye sayılı ihtarnamenin tebliğe çıkartıldığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık konusu ile ilgili olarak — raporunda özetle; davacının davalıdan taleple bağlı kalınarak 45.380,00 TL alacaklı olduğunu, takip tarihinden borç ödeninceye kadar asıl alacak üzerinden 2.717,43 TL işlenmiş faiz ile birlikte toplam 48.097,43 TL miktarın istenebileceğini beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup davalı tarafından rapora karşı itiraz dilekçesi sunulmadığı görüldü.
HUKUKİ NİTELENDİRME VE GEREKÇE;
Tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde dava, faturalardan dayanak oluşturduğu cari hesap ilişkisinden kaynaklanan takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf faturalardan kaynaklanmakta olup faturaya konu hizmetin yerine getirilip getirilmediği, davacının bu faturadan kaynaklı alacağı bulunup bulunmadığı hususlarının tespiti için mahkememizce her iki tarafın defter incelemesine karar verildiği, davacı şirketin ticari defterlerinin bilirkişi incelemesine sunulmak üzere ibraz ettiği, davalı tarafın ise defterlerini incelenmesi için ibraz etmediği, davacı tarafın defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, — bilirkişi tarafından hazırlanan raporda davacının defterlerine göre davacının, davalı taraftan 45.380,53 TL alacaklı olduğu, davalı taraf defter incelemesi için ticari defterlerini sunmadığı, bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılması gerektiği, diğer yandan da davalının davacıdan aldığı faturayı ilgili dönemde vergi dairesine bildirdiği sabit olduğuna göre dava konusu faturanın davalıya tebliğ edildiği, ispat yükünün— formuyla bildirimde bulunan davalıya geçtiği, — formuyla vergi dairesine bildirilen faturaları alan davalının faturayı ve içeriğini oluşturan hizmeti almadığını veya iade ettiğini kanıtlaması gerektiği, davalının faturaya itiraz etmediği gibi, faturayı ve içeriğini oluşturan emtiayı iade ettiğini TTK’nın 21/2.maddesine uygun şekilde kanıtlayamadığı, bir tacirin almadığı bir hizmet için düzenlenen faturayı ticari defterlerine kaydetmesinin hayatın olağan akışına ve ticari teamüllere uygun olmadığı, bu nedenle davacının davasında haklı olduğu, dava dilekçesinde 45.380,00 TL asıl alacak üzerinden takibin yapıldığı anlaşılmakla bu miktar üzerinden taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verildiği, öte yandan alacağın likit olması nedeni ile kabulle sonuçlanan kısım üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalı/takip borçlusunun, İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı dosyasına vaki itirazının İPTALİNE,
3-Kabulüne karar verilen asıl alacak miktarı olan 45.380,00 TL’nin %20 ‘si olan 9.076,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 3.100,00 TL’den dava açılırken yatırılan 527,57 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 2.572,43 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına
5-Davacı tarafça yatırılan 527,57 TL peşin harç, 54,40 başvurma harcı, 7,80 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 589,77 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 800,00 TL bilirkişi ücreti, 76,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 876,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan —- göre belirlenecek 6.699,40 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
9—- ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
10-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.