Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/909 E. 2021/997 K. 17.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/909 Esas
KARAR NO : 2021/997

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/11/2020
KARAR TARİHİ : 17/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 2017 yılı sonlarından itibaren yapılan sözleşmeler gereği davalı şirketin istediği işleri yaptığını, davalı şirketin müteahhitlik yapmakta olup, müvekkil şirkette—— işler konularında iş yaptırdığını, , müvekkili şirketin davalı şirketten yüklendiği tüm işleri sözleşmeye uygun olarak yerine getirdiğini, müvekkilinin yaptığı işlerin karşılığında öncelikle davalı şirketten hakediş belgelerinin imzalanmasını beklediğini, müteakiben faturalandırma yaparak davalıdan tahsilat yaptığını ancak 2018 yılı sonu itibarıyla davalı şirketin müvekkili şirketin işini yapmasına rağmen hakediş belgelerini imzalamamaya ve para ödememeye başladığını, o dönem itibarıyla dövizdeki artışlara rağmen davalı şirketin işlerin tamamlanmasını, dövizdeki artış nedeniyle işlerin durmamasını, kurdaki artışın kendilerince karşılanacağını belirterek müvekkili şirketten işe devam edilmesini istediğini, müvekkilinin de iyi niyetli olarak tüm sermayesini bu iş için kullandığını, müvekkilinin davalı şirkete yaptığı işlerin karşılığı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla tahminen 31.000,00 TL olup, bu tutarın yargılama sürecinde bilirkişi marifetiyle tespit edileceğini, müvekkili şirketin —— beri yaptığı işler karşılığında davalının hakedişleri imzalamaması ve ödemelerin yapılmaması oyalamalarıyla karşı karşıya kaldığını, müvekkili —- kullandığı malzemelerle ilgili olarak—– iki adet fatura düzenleyerek davalı şirkete gönderdiğini, ancak davalı tarafın ödemeden imtina ettiğini, müvekkilinin yaptığı işler karşılığında herhangi bir kabul anlamına gelmemekle birlikte ağırlıklı olarak Çek üzerinden olmak üzere davalı şirketten 12.000.000.-TL civarında tahsilat yaptığını, müvekkili şirketin yapmış olduğu işlerin belge ve faturalarını düzenli olarak ticari defterlerine işlemiş olduğunu, ticari defter kayıtları tetkik edildiğinde müvekkili şirketin alacak miktarının — tespit edileceğini, müvekkilinin sahibi olduğu şirket binasının hukuka aykırı yöntemlerle elinden alınmış olup, bu konuda müvekkilince açılan davaların halen devam etmekte olduklarını, müvekkilinden hukuka aykırı olarak alınan bonoda sahtecilik yapılarak icraya konulması nedeniyle davalı şirket hakkında ——- halen devam etmekte olduğunu, müvekkilinin binasına İcra yoluyla el konulup mülkiyet el değiştirdikten sonra şirketin tüm defter ve belgelerinin, muhasebe kayıtlarının, malzemelerin bulunduğu ofisin tarumar edilmek suretiyle belgelerin yok edilmiş olduğunu, müvekkili şirketin davalı şirkete yapılan işlerin tespiti amacıyla ——Rapor talep ettiğini, alınan raporda müvekkili şirketin davalı için aldığı işler karşılığında yaptığı harcama tutarının işçilik ve alt —- yaptırdığı işler hariç —- olduğunun tespit edilmiş olduğunu, müvekkilinin sözleşmenin imzalandığı — itibaren büyük titizlikle yapmış olduğu işlerin karşılığını alamadığını ve en son yapılan işlere ait olarak— ödenmemesi üzerine öncelikle arabuluculuk talebinde bulunulduğu, ancak anlaşma sağlanamadığını iddia ederek, müvekkili Şirketin fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; dava aşamasında bilirkişi raporuyla tespit edildiğinde dava değerini arttırma/ıslah etme hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000.-TL Ticari ilişki kaynaklı alacaklarının kabulü ile alacağın doğduğu tarihten itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, davalı şirketin varlıkları üzerine tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davacı şirketin —– imzaladıklarını olup, bu sözleşmeye göre yüklenici olan davacı şirketin—— gerçekleştirmeyi taahhüt ettiğini, taraflar aralarında kurulan bu ticari ilişkinin —- arasında devam ettiğini, müvekkili şirketin aralarındaki sözleşmeye istinaden üzerine düşen görevi her zaman eksiksiz yerine getirdiğini, davacı şirketin iddia ettiği gibi bir alacağının bulunmadığı aksine müvekkilinin, davacı taraftan 1.843.871,31 TL alacağı olduğunun ticari defter ve kayıtlardan anlaşılacağını, bu alacağa istinaden —- icra dosyasında karşı tarafa takip başlatıldığını, davacı tarafın, davalı şirket adına —- düzenlemesi ve bunu delil olarak dosyaya sunmuş olmasının, alacağın gerçek olduğunu göstermeyeceğini, davacı ile müvekkili arasında, dava dilekçesinde iddia edilen hususlar, hiçbir zaman gerçekleşmediğini, davacının taleplerinin, tamamen karşılıksız maddi menfaat temin etmek üzere dile getirilmiş olduğunu tüm bu nedenlerle açılan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasıdır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi heyetine dosya tevdi edilerek incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından alınan raporda özetle; davalı şirket tarafından — defterlerinin noter açılış ve yasa gereği yapılması —- kapanış onamalarının usul ve yasaya uygun olarak yaptırıldığı, kayıt nizamı bakımından v.u.k. md.215-219 md. ile —- uygun ve dayanak belgeleriyle uyum içinde olduğu davalının ticari defterlerinin lehine delil niteliğine sahip olduğu, davalı Şirketin ticari defter kayıtları itibarıyla, davacı şirketten 4.318.671,31 tl alacaklı durumda bulunduğu, Davacı şirketçe davalı şirket adına düzenlenmiş olan davacı şirket ticari defter kayıtlarında ———- bu iki Fatura dışında taraflar arasında; —— Mutabakatsızlık bulunduğu, mutabakatsızlıkların tespiti için yapılan çalışmalarda, bir kısım mutabakatsızlıkların davalı şirketin kayıtlarında yer alan — taraflar arasında tutar farklılıklarının yanı sıra davacı şirketçe davalı şirket kayıtlarında yer alan —- Sözleşme İptali adı altında— yapmasından kaynaklandıkları, genel anlamda tarafların Kayıtları arasında kayıt tarihi farklılıklarının yanı sıra alınan/verilen çeklere ilişkin kayıtların bir tarafta toplam çek bedeli üzerinden, diğer tarafta ise her bir çek için ayrı kayıt oluşturulmuş olduğu tespit edilmiş olup, kayıtlara dayanak olacak belgeler olmaksızın mutabakat farklılıklarının tam olarak tespiti ve kimin kayıtlarına itibar edileceği tespit edilemediği, her halükârda davalı şirketten alacak iddiasında bulunan davacı şirketin davalı kayıtlarında yer almayan 2 faturayı kendi kayıtlarına almış olmasına ve —- İptalleri yapmış olmasına rağmen davalı şirkete 2020 yılı sonu itibarıyla kendi ticari defter kayıtları itibarıyla bile 829.217,99 TL borçlu durumda bulunduğu hususlarını beyan ve rapor etmişlerdir.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Somut olayda ,davacının ticari defterlerine göre davalıdan alacaklı olmadığı, HMK 222 madde uyarınca lehine delil oluşturan ticari defter ve belgelerinden de yanlar arasında davalı taraftan alacağının bulunmadığı, davalı şirkete 2020 yılı sonu itibarıyla kendi ticari defter kayıtları itibarıyla bile 829.217,99 TL borçlu durumda bulunduğu hususu bilirkişi raporu ile sabit olmakla davacının davaya konu alacağının ispat edemediği görülmekle açılan davanın reddine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Karar harcı 59,30 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——-belirlenen —- nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6—– arabuluculuk ücretinin HMK 331. Maddesi uyarınca davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.