Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/908 E. 2021/750 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/908 Esas
KARAR NO: 2021/750
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 27/11/2020
KARAR TARİHİ: 29/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı —- olarak bulunduğu —-adresinde bulunan işyeri, —— adresinde bulunan —- olarak kullanılan —- müvekkil şirket tarafından —— işyerindeki —- altındaki bölümün kanca bükme bölümünde ———— bulunan maddeleri tutuşturduğunu ve kablo boyunca yangını taşıyarak—oradan da doğalgazı tutuşturduğunu, —- şekilde yanan gaz —– tutuşturarak yayıldığını ve sigortalı —— söndürülebildiğini, sigortalı —- ihbarı üzerine yapılan incelemelerde —- bulunduğu işyerinde —- zarar meydana geldiği tespit edilmiş ve bu zarar müvekkil sigorta şirketi tarafından —-istinaden karşılandığını, zararı karşılayan müvekkili olan sigorta şirketi —— Maddeleri uyarınca sigortalısının haklarına halef olmuş ve gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı tazmin edilen bedel kadar, sigortacı müvekkile intikal etmiş, ayrıca karşılanan zarara istinaden sigortalının zarara sebebiyet verenlere karşı olan alacakları müvekkil şirkete devir ve temlik edildiğini, dava konusu yangın olayı nedeniyle meydana gelen zarardan davalı—kusuru ve kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği sorumlu olduğundan, zararın tazmini için davalı aleyhine—- dosyası ile takip başlatılmış, davalı işbu takibe haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz ettiğini, davalının aleyhine başlatılan takibe vaki itirazı haksız ve hukuka aykırı olduğunu tüm bu nedenlerle davalıların —- dosyasına yaptığı haksız itirazın iptali ile takibin aynı koşullarda devamına, takip tarihi itibariyle ana rakam ve—- tarihinden takip tarihine kadar işlemiş ticari avans faizi üzerinden işlemiş faiz alacağımızın hüküm altına alınmasına, davalının alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazimatına mahkûm edilmesi ile yargılama masrafı ve ücreti vekâletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ——– başlatıldığını belirterek iki yıllık zaman aşımı süresinin geçtiğini, davacı şirketin yangının çıkışından müvekkili olan şirketi sorumlu tutuyorsa ilk önce —- mesuliyet teminatını işletmesi, zarar görenlerin birden fazla olması durumunda —– hesaplaması yaparak, —- düşen teminatı dava değerinden tenzil ederek davayı açması gerekmekte olduğunu, —— tarihinde verilen kararında—- olduğu halde basiretli davranmadığı, ruhsatsız binada yangın güvenliği ile ilgili sprinkler sistemini bulundurmadığı halde, kiracı olarak bu binayı kullandığını, binanın —— pencerelerini kapattırarak yangının sirayetini yanmaz malzemeler ile önlemediğini, sprinkler sistemini yaptırmayarak yangının büyümesine sebebiyet vermesinde —– oranında kusurlu olduğunu, kusuru oranında zarardan sorumlu olduğu kanaatine varıldığının söylendiğini, zarar görenlerin tazminat talepleri —–paylaştırması yapılmaksızın yarı yarıya bölünmesi yönüyle kararın hatalı olduğunu, bu konunun——–e değerlendirilme aşamasında olduğunu, yangının çıkış yeri, çıkış sebebi ve zarar sorumluluğu belli olmadığını,—- yangın yükü çok yüksek malın, yangının çıkmasında, hızla yayılmasında ve zararın artmasına sebep olmasındaki rolü göz ardı edilerek, müvekkili olan şirketin yangının çıkmasından ve zararın oluşmasında — kusurluymuş gibi ödenen tazminat talep edilmekte olduğunu, — tarihinde gerçekleşen yangın hadisesine ilişkin olarak düzenlenen — yangının çıkış nedeninin tespit edilemediğinin ifade edildiğini, —— firmasında meydana geldiği tespit edildiğini, yangının çıkış yerinin tespitinin sorumluluk için tek başına yeterli olmadığı, yangının söndürülemeyecek kadar büyümesindeki sorumluluğunda tespitinin gerektiğini, ——Maddesine göre binaların yangına dayanıklı ve yangının sirayet etmesini engelleyecek şekilde inşa edilmesi gerektiği belirtildiğini, — yanıcı özellikteki mobilyaları üreterek depolamakta olduğunu, —- hemen yanında —– bir firmanın komşusu olduğunu bildiği halde, yangın yönetmeliğinde bahsedilen pencere ve duvarlarında gerekli önlemleri almadığını tüm bu nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile—–gereği, talep edilen meblağın —- aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce; — — hasar dosyasının ve yapılan ödemelere ilişkin belgelerin onaylı suretleri ve ———, hasar dosyasının ve yapılan ödemelere ilişkin belgelerin onaylı suretleri ayrı ayrı celp edilmiş; —– dosyası fiziken dosya kapsamına dahil edilmiştir.
Dosya —–bilirkişi heyetine tevdii edilerek, bilirkişilerden tarafların tüm iddia ve savunmaları dikkate alınarak ön incelemede belirlenen uyuşmazlık konusunda ek rapor alınmasına gerek bırakmayacak, ayrıntılı, gerekçeli, denetime ve hüküm kurmaya elverişli nitelikte rapor alınarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Bilirkişi heyeti — tarihli raporunda özetle; —- firmada başladığı sonrasında da —-
sirayet ettiği,
Yangına,—- —– kullanmasının
sebep olduğu,
meydana gelen olayda ———- firmasının % 80 oranında kusurlu olduğu,
——% 20 oranında ortak kusurunun bulunduğu,
davacının aktif husumet davalının ise pasif husumet ehliyetinin bulunduğu,
davacının alacağının zamanaşımına uğramadığı,
davacının davalıdan —— yönünden haksız olduğu,
tarafların birbirinden icra inkâr ve kötü niyet tazminatı talep edemeyeceği
yönünde görüş ve kanaat bildirmişlerdir.
Dava, davacı tarafından sigortalısına yangın sebebiyle ödenen tazminatın davalıdan—-maddesine istinaden rücuen tahsili istemine istinaden başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, normal bir eda (alacak) davasıdır. Yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. Takip alacaklısı tarafından takip borçlusuna karşı açılır. Borçlu bu davaya karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirdiği itiraz sebepleri ile bağlı değildir. Borçlu cevap dilekçesinde itiraz ederken bildirmiş olup olmadığına da bakmaksızın bütün savunma sebeplerini bildirmelidir. Alacaklı bu davada alacağının varlığını 6100 sayılı HMK’ ya göre caiz olan her türlü delille ispat edebilir.—- dosyası celp edilerek, dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler incelenmiştir. Söz konusu icra dosyasında davacı tarafından davalı aleyhine —— tarihinde icra takibine girişildiği, davacı-alacaklı tarafından toplam — alacağın davalı-borçludan tahsilinin talep edildiği, ödeme emrinin davalı-borçluya — tarihinde tebliğ edildiği, davalı-borçlunun da yasal itiraz süresi içerisinde —— tarihinde borca itiraz dilekçesi verdiği, buna bağlı olarak icra müdürlüğünce icra takibinin durdurulduğu, takibin durdurulması kararının davacı/alacaklıya tebliğ edilmediği, davacının yasal süre içerisinde işbu davayı açtığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, davacı taraf iddiaları, toplanan deliller ve hükme esas alınan bilirkişi raporlarındaki tespitler uyarınca; dava dışı sigortalı —– tarihleri arasında geçerli olmak üzere davacı tarafından sigortalandığı, binanın bulunduğu yerde —- tarihinde meydana gelen yangın sonrası, sigortalı bina firmanın bulunduğu işyerinin de zarar gördüğü, yangın sonrası işyerinde meydana gelen hasar sebebiyle davacı sigorta şirketi tarafından — nolu poliçeye istinaden hasar bedeli olarak ödendiği ileri sürülen — —–tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği, ödenen sigorta tazminatının talep edildiği davalı ——- kusurlu davranışı ile zarara sebebiyet veren yangının çıktığı iş yerinin sahibi olması nedeniyle davacının kendi sigortalısına ödediği bedelin rücuen tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır.
—–maddesinde; sigortacının, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçeceği; sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal edeceği, sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa; sigortacının, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca; sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebileceği, hüküm altına alınmıştır.
Davalı vekili yasal süresinde sunduğu zamanaşımı defi ile davanın zamanaşımından dolayı reddini talep ettiği, bu itiraz yönünden mahkememizce yapılan inceleme neticesinde; —- istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her halde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir.
Görüleceği üzere, kanunda düzenlenen bu üç çeşit zamanaşımı süresi; sübjektif/nispi nitelikteki iki yıllık kısa zamanaşımı süresi, objektif/mutlak nitelikteki on yıllık uzun zamanaşımı süresi ile olağanüstü nitelikteki ceza zamanaşımı süresidir.
—-maddesi uyarınca zarara neden olan eylem, aynı zamanda ceza kanunları uyarınca suç teşkil eden bir eylem oluşturuyor ve bu eylem için ceza kanunlarının öngördüğü zamanaşımı süresi daha uzun bir süre ise, bu takdirde uygulanacak olan zamanaşımı süresi, o suçun bağlı olduğu ceza zamanaşımı süresidir. Ceza zamanaşımı süresinin başlangıç anı da, zarar verici eylemin gerçekleştiği tarihtir.
Somut olay yukarıda açıklanan kanun hükümleri ve ilkeler doğrultusunda değerlendirildiğinde, davacının sigortalısı olan işyerinin —tarihinde meydana gelen yangında zarar gördüğü, tazminat talebinin —- uzun zamanaşımı süresi öngörülen cezayı gerektiren bir fiilden doğduğu ve zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı kanaatiyle davalı tarafın zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir.
Davanın esası yönünden yapılan değerlendirmede ise; hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre, yangının — isimli firmada başladığı, sonrasında da —firmasına sirayet ettiği, yangına, —firmasının yetersiz izolasyona sahip elektrik kablolarını kullanmasının
sebep olduğu,
meydana gelen olayda — % 80 oranında kusurlu olduğu,
— % 20 oranında ortak kusurunun bulunduğu belirtilmiş olup, aynı yangın dolayısıyla dava dışı sigorta firmasının açtığı rücuen tazminat davasına ilişkin —— tayin edilen kusur oranının oluşa, hukuka ve hakkaniyete uygun olması sebebiyle tarafların aksine dair istinaf sebeplerinin yerinde olmadığının değerlendirildiği, söz konusu dosyadaki kusur oranının netice itibariyle mahkememizce alınan bilirkişi raporunda tayin edilen kusur oranı ile uyumlu olduğu,—- kesin kararı ile tarafların yangındaki kusur oranlarının belirlendiği, dolayısıyla mahkememizce —tarihli bilirkişi raporundaki kusur oranına itibar edilmesi gerektiği kanaatine varılmış, yine aynı raporun komşu mali mesuliyet teminatının zarar görenler arasında paylaştırılmasına dair tespit ve hesaplamaları da mahkememizce uygun bulunarak,
davacının davalıdan—-avans faizi alacağı bulunduğu sonuç ve kanaatiyle davanını kısmen kabulü, dava konusu alacak likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin ise reddi yönünde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM (Yukarıda Açıklanan Nedenlerle):
1-)Davanın KISMEN KABULÜ ile davalı borçlunun—– işlemiş faiz üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-)Şartları oluşmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
3-)Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken —- karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-) Davacı tarafından yapılan —– davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-)Davacı kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan — gereğince davacı vekili için tayin olunan —-vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-)Davalı kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan — gereğince davalı vekili için tayin olunan — vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-)Suçüstü ödeneğinden karşılanan —-davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-)Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının —— karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
9-)Karar kesinleştiğinde —— esas sayılı takip dosya aslının iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ——–Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/09/2021