Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/863 E. 2022/744 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/863 Esas
KARAR NO : 2022/744

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 11/11/2020
KARAR TARİHİ : 01/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17.08.2019 Tarihinde sürücüsünün—— Plakalı araç, müvekkilinin kullandığı ——- çarptığı ve müvekkilin ağır şekilde yaralandığı, araç sürücüsü ——- 2918 Sayılı KTK *de belirtilen sürücülere ait kusurlardan madde 56/1-d “Sürücülerin; araçlarını zorunlu bir neden olmadıkça, diğer araçların ilerleyişine engel olacak şekilde veya işaretle belirtilen hız sınırının çok altında sürmeleri, güvenlik nedeni veya verilen herhangi bir talimata uyulması dışında, başkalarını rahatsız edecek veya tehlikeye sokacak şekilde gereksiz ani yavaşlamaları yasaktır.” maddesinin ihlal ettiği, işbu kazaya ilişkin soruşturma —— Sayılı dosyası üzerinden başlatıldığı akabinde——-. Sayılı dosyası üzerinden dava devam ettiği, müvekkilinin kaza sonucu kaldırıldığı —— Muayene Raporunda “Sağ el bileğinde kırık, sol ayak bileğinde ve topuğunda zedelenme” tespit edildiği, müvekkilin 10.02.1987 doğum tarihli olup kaza tarihinde 33 yaşında olduğu, bu yaralanma neticesinde müvekkilinin bileğini kullanamaz olduğu ve ——süremediği, müvekkilinin —— sürücüsü olduğu, yürüyemediği için kaza tarihinden beri halen çalışamadığı, geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatının bu husus gözetilerek hesaplanması gerektiği, kazaya karışan —— Plakalı sayılı aracın —— Tarafından yapıldığından davalı sigorta şirketinin ——– genel şartları ve 2918 sayılı Karayolları Trafiık Kanununa göre işletene düşen hukuki sorumluluk oranında zorunlu sigorta limitine kadar sorumluluğu bulunduğu, taraflarınca davalı sigorta şirketine 11.11.2019 tarihinde zorunlu başvuru yapıldığı, Davalı şirket tarafından ——–adlı dosya açıldığı, bir süre davalı sigorta şirketi ile görüşmeler yapıldığı ancak davalı sigorta şirketi tarafından bu tarihe kadar herhangi bir ödeme yapılmadığı, ——-poliçe numaralı ——- sebebiyle geçici iş göremezlik tazminatının maddi tazminat değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik asgari 100,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiz oranları ile davalı——- poliçe numaralı ——- sebebiyle kalıcı işgöremezlik tazminatının maddi tazminat değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik asgari 100,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiz oranları ile davalı——–tahsiline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili sigorta şirketi nezdinde ——- adına kayıtlı —— plakalı araç için düzenlenen —–ve 06.02.2019 – 06.02.2020 başlangıç ve bitiş tarihli Karayolları Motorlu Araçlar ——Sigortası bulunduğu, kaza tarihi itibari ile ölüm ve sakatlanma teminat limiti kişi başı 360.000- TL olduğu, müvekkil şirket ancak ve ancak sigortalısının kusuru oranında tazminat talebinden sorumlu olduğu, ——tarafından düzenlenen (2007/27) sayılı “Yalnız Maddi Hasarla Sonuçlanan Trafik Kazalarında Taraflarca Doldurulacak Kaza Tespit Tutanaklarına İlişkin Genelge” kapsamında bu husus açıkça belirtildiği, ilgili genelgenin 16.Maddesi uyarınca maddede sayılı hallerde trafik kazası tespit tutanağı —— tarafından düzenlenecektir. 16. Maddenin “h” bendinde görüleceği üzere ölüm veya bedeni Zarar ile sonuçlanan kazalarda kaza tespit tutanağının —— tarafından düzenlenmesi gerektiği, davacının başvurusu sonrasında müvekkil sigorta şirketi nezdinde “——-” numaralı hasar dosyası açıldığı, kesinlikle kabul anlamına gelmemek üzere; davacının maluliyeti var ise davacının yargılama sırasında ——- sevkinin sağlanarak maluliyet var ise oranının tespiti gerektiği, dava konusu olayda poliçe tanzim tarihi 06.02.2019, kaza tarihi ise 16.08.2019 olduğu, uyuşmazlığın 01.06.2015 tarihli yeni Trafik Sigortası Genel Şartları hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerektiği, davacının malul olup olmadığı ——tarafından tespit edildikten sonra, sürekli maluliyet tazminat miktarı aktüerler siciline kayıtlı aktüer sıfatını haiz bilirkişi tarafından trafik sigortası genel şartlarına göre hesaplanması gerektiği, davacının varsa geçici iş göremezlik tazminatı, geçici bakıcı gideri, rapor ücreti, tedavi, ulaşım ve sağlık hizmet giderlerinin, müvekkil şirket tarafından karşılanması söz konusu olmadığı, davacının faiz talebinin reddi gerektiği, müvekkil sigorta şirketinin sigorta genel şartları çerçevesinde öncelikle davanın dava şartı yokluğundan reddine ve müvekkil şirket aleyhine açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, meydana gelen trafik kazası nedeni ile oluşan geçici ve kalıcı maluliyete nedeni ile oluşan zararın tazminine yönelik olarak açılan tazminat davasıdır.Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından verilen raporda özetle; “Dava konusu 16/08/2019 kaza tarihli kaza; —— tutanakta çarpışmanın sağ şeritte olduğu ve davacının polis merkezindeki beyanına göre kaza öncesi ani fren yaptığı kazanın oluştuğu ifade edildiği; aniden fren yaparak trafik güvenliğini tehlikeye soktuğu göz önünde bulundurulduğunda 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu Madde 56 d) Yavaş sürme ve yavaşlama : Sürücülerin; araçlarını zorunlu bir neden olmadıkça, diğer araçların ilerleyişine engel olacak şekilde veya işaretle belirtilen hız sınırının çok altında sürmeleri, güvenlik nedeni veya verilen herhangi bir talimata uyulması dışında, başkalarını rahatsız edecek veya tehlikeye sokacak şekilde gereksiz ani yavaşlamaları yasaktır; hususu dikkate alındığında %10 tali kusurlu olduğu;——- model,——- dava konusu kazada, kullandığı aracın ——- olduğu ve yolda aniden önünde seyir halinde bulunan araçların durabileceğini düşünerek daha dikkatli ve özenli davranması, üzerine düşen özen ve dikkati göstermeyerek, 2918 sayılı Karayolları Trafık Kanunu Madde 52 Sürücüler: b) Hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak, zorunda olması gerekirken——- olarak manevra kabiliyetlerine uygun aracının teknik özelliklerine uygun olarak hareket etmediği; aynı kanunun Madde 56 c) Araçlar arasındaki mesafe: Sürücüler önlerinde giden araçları yönetmelikte belirtilen güvenli ve yeterli bir mesafeden izlemek zorundadırlar, maddesini ihlal ettiği; aynı kanunun Madde 84 Araç sürücüleri trafik kazalarında; d) Arkadan çarpma, hallerinde asli kusurlu sayılırlar; hususu da dikkate alındığında %90 asli kusurlu olduğu; Davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 116,52 TL olduğu, Temerrüt başlangıcının dava tarihi ve faiz nev”inin yasal faiz olduğu ” şeklinde rapor sunulmuştur.
—— Kurumundan alınan raporda özetle; “——16.08.2019 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının,A) 03.08.2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için,11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan maluliyet oranının %0 olduğu, 20/02/2019 tarih ve 30692 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Erişkinler İçin Engellilik değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre değerlendirildiğinde; Kişinin tüm vücut engellilik oranının % 0 (yüzdesıfır) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği ” şeklinde rapor sunulmuştur. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları ——- Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Aynı kanunun 91. Maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere—— yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir.
Sorumluluk sigortaları TTK.nın 1473. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. “(1) Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde belirtilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, ——-Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir ——-
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Bir zarar sigortası türü olan —— sigortasında sigortacı işletenin sorumluluğunu yine ancak sorumlu olduğu çerçevede karşılamakla yükümlüdür. Bu bakımdan—— poliçesi ile işletenin poliçe limiti dahilinde tazminat sorumluluğunu yüklenen sigorta şirketi gerçek zarardan, işletenin ve eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında sorumlu tutulabilecektir ——-
Somut olayda Dava dışı —— sürücü, araç maliki dava dışı —— mesuliyet sigortacısıdır. Yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alındığında davacının meydana gelen zararından Karayolları Trafik Kanunun 88. Maddesine göre davalılar müştereken ve müteselsilen sorumludurlar. Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda davaya konu kazanın meydana gelmesinde davacının %90 oranında asli kusurlu olduğu, dava dışı——- plaka sayılı araç sürücüsü —— %10 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği; 14/03/2022 tarihli ———raporuna göre de 17/08/2019 tarihli kaza sebebiyle davacının kalıcı iş göremezliğinin bulunmadığı, iyileşme süresinin ise 4 aya kadar uzayabileceğinin belirlenmesi karşısında davacının daimi iş göremezliğe ilişkin talebinin reddine karar verilerek , geçici iş göremezlik talebi yönünden ise davacının gerçek zararının KDV dahil 116,52 TL olduğunun denetime elverişli bilirkişi raporu ile tespit edildiği anlaşıldığından rapor hükme esas alınarak geçici iş göremezlik tazminatı talebinin kabulü yolunda aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının kalıcı iş göremezlik tazminatına ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebinin KABULÜ İLE; 116,52 TL tazminatın 22/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı, başlangıçta peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 54,40 TL peşin nispi harc ve 0,28 TL ıslah harcı olmak üzere olmak üzere toplam 109,08‬ TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5-Davacı tarafından yapılan 143,85 TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.000,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.143,85 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.153,71 TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davanın kabul edilen kısmı için davacı yararına karar tarihinde geçerli——- nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davanın reddedilen kısmı için davalı yararına karar tarihinde geçerli —— nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
10-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——- bütçesinden ödenen 710,36-TL arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre 609,64-TL.sinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına, TL.sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, Dair; davalı vekilinin yüzüne karşı davacı tarafın yokluğunda karar kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.