Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/840 E. 2022/128 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/840 Esas
KARAR NO : 2022/128

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/11/2020
KARAR TARİHİ : 24/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —-davalı yüklenici —- mahiyetindeki işçileri olarak çalıştırılmak üzere—- sözleşmesi, davalı firmalar ile müvekkili —- — dava konusu hizmeti —- Kamu İhale Kanunu ve Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu Hükümlerine uygun olarak gerekli —yerine getirdikten sonra ihale makamı sıfatıyla ihale ettiğini, dava konusu hizmet alım sözleşmesi,—ve genel şartnamelerin hükümleri ile bahis konusu kararname hükümlerine uygun olarak akdedildiğini, davalı şirket işçilerinden olan—müvekkili aleyhine işçilik alacaklarının tahsili için — Sayılı dosya ile dava açtığı, — tarafından açılan işçilik alacakları ve tazminatlarına ilişkin davanın kabulüne ve işbu kararın–tarafından onaylandığını, işçi alacaklarının tahsili için — Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine konulduğunu, icra dosyasına müvekkili kuruluşça ödeme yapıldığını, davalılar firmaların işçinin tüm mali ve sosyal haklarını bahse konu sözleşme hükümleri ile temin edildiği beyan edip, müvekkili, idare tarafından yapılan ve toplam 41.629,30 TL olan tediye talebinin mahsup alacakları neticesinde icra dosyasına tediye edilen 39.568,53 TL’ nin rücuen davalı şirketlerde tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, eldeki davaya herhangi bir cevap vermemiş, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmışlardır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda özetle; davacı asıl işverenin rücu alacağının –tutarlı kısmından davalı — tutarlı kısmında davalı — sorumlu olduğu, başka bir seçenek olarak davacı asıl işverenin rücu alacağının — olduğu, bu alacağın– tutarlı kısmından davalı kalkan –sorumlu olduğu, 3.900,81 TL tutarlı kısmından davalı —Şirketinin sorumlu olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE:
Dava, davalı şirketler ile davacı arasında yapılan hizmet sözleşmesi gereği, davalı şirketler bünyesinde çalışan işçiye davacı —- ödenen işçi hak ve alacaklarına ilişkin tazminat bedelinin davalı şirketten rücuan tazmini davasıdır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, davacı ——-arasında—ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Davacı — tarafından ——için davalı —- hizmet alım sözleşmesi akdedildiği, davalılar tarafından çalıştırılan dava dışı — iş sözleşmesine son verilmesi nedeni ile işveren sıfatı ile davacı aleyhine açılan dava sonucunda kesinleşen— tazminatların hüküm altına alındığı, dava dışı — sayılı takip dosyası ile takibe konulduğu, davacı kurum tarafından 39.568,53 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. Dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi
; 1.SEÇENEKTE; Davacı asıl işverenin rücu alacağının —- olduğu,
– (10.638,57 TL +21.128,35 TL) 31.766,92 TL’sinden davalı — davalı —-sorumlu olduğu,
2. SEÇENEKTE; Davacı asıl işverenin rücu alacağının 19.784,27 TL olduğu,
– (5.319,28 TL +10.564,18 TL) 15.883,46 TL’sinden davalı —- sorumlu olduğu, – —– sorumlu olduğu bildirmiştir.
Davacı —–davalı yükleniciler arasındaki sözleşme ve şartnamede iç ilişkide nihai sorumluluğun yüklenicilere ait olduğu bu nedenle bilirkişi raporunda sonuç ve kanaat kısmında belirtilen birinci hesaplama yönteminin hükme esas alınması gerektiği anlaşılmıştır.
Hizmet İşleri Genel Şartnamesinin 6. Bölüm 38. Maddesinde ve İdari şartnamenin 49. Maddesi ve Teknik şartnamenin 10.maddesi ve Hizmet alım sözleşmesinin 23.maddesinde belirtildiği üzere işçinin çalışmasından hakların verilmemesinden tüm sorumluluğun yükleniciye ait olduğu, davalı şirketin alt işveren sıfatı ile davacı kurumdan ihale ile aldıkları iş nedeni ile çalıştırılan işçinin tazminatından davacı kurum ile yapılan sözleşme dönemi itibari ile sorumlu bulunacağı, sözleşme ve şartmane hükümlerinin tarafları hukuki olarak bağlayacağından davacının asıl işveren olarak ödemiş olduğu—— davanın işçinin çalıştığı dönem bulunmadığından husumetten reddine diğer davalılardan sözleşme uyarınca rucüen tahsilini talep edebileceği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE 36.586,53 TL rücu alacağının —- alınarak ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davacıya verilmesine,
—— alınarak ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davacıya verilmesine,
2—- yöneltilen davanın HUSUMET NEDENİYLE REDDİNE,
3-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 2.170,00 TL’nin dava açılırken davacı tarafça peşin olarak yatırılan 675,74 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 1.494,26 TL harcın davalılar—– nispetinde tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 675,74 TL peşin harç ve 7,80 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 737,94 TL harcın davalılar —— sorumlulukları nispetinde tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 800,00 TL bilirkişi ücreti, 388,75 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.188,75 TL yargılama giderinin davalılar—– nispetinde tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan — göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan —- alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan —göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin — alınarak davacıya verilmesine,
9—- arabuluculuk ücretinin davalılar —- nispetinde tahsili hazineye gelir kaydına,
10-Kararın kesinleşmesine müteakip kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.