Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/833 E. 2022/882 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/833 Esas
KARAR NO : 2022/882

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/10/2020
KARAR TARİHİ : 20/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 28/03/2020 tarihinde sürücülüğünü — yaptığı — aracıyla ———- caddesinde seyri esnasında —- caddesinden yan yoldan gelen — sevk ve idaresindeki— motosiklete çarpması neticesinde çift taraflı yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin–motosiklette yolcu olarak bulunduğunu, müvekkilinin uğramış olduğu zarar nedeniyle —-tarihinde davalı sigorta şirketlerine kazaya ait tüm evraklar ve hastane kayıtları ile birlikte başvuruda bulunmuş ise de davalı — şirketince bu başvurunun sonuçsuz bırakıldığını beyanla; davanın kabulüne karar verilmesini, Fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 200,00 TL geçici iş göremezlik zararının kaza tarihi olan 28/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak verilmesine, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak üzere 200,00 TL sürekli iş göremezlik zararının kaza tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı —–vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının, müvekkili şirket tarafından sigortalı olan—araçta yolcu konumunda bulunduğunu, sigortacılık kanunu gereği müvekkil kuruma başvuru şartının gerçekleşmediğini, başvuru aşamasında sunulması gereken zorunlu evrakların sunulmadığını, değerlendirme yapılmasının eksik evrak sebebiyle mümkün olmadığını, geçici iş göremezlik tazminatı dolaylı zarar kavramı içerisinde değerlendirilmekte olup gelir kaybına ilişkin müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, — tarafından karşılanması beklenen bakıcı, tedavi ve geçici iş göremezlik giderlerinin müvekkili şirketten talep olunmasında hukuka uyarlılığının bulunmadığını, trafik kazalarına bağlı olarak müvekkili şirket aleyhine açılmış olan tedavi masrafları tazminatı ile ilgili müvekkil kurumun yükümlülüğü sona ermekte olup, müvekkili şirketin taraf sıfatının sona erdiğini, davacının maluliyet ile ilgili tazminat talebinde bulunabilmesi için öncelikle maluliyet oranını ve malül kaldığını—- ile belgelendirmesi gerektiğini, müvekkili şirket tarafından sigortalı aracın kusurunun bulunmadığını, müvekkil şirketin sorumluluğunun teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu beyanla; usul ve yasaya aykırı davanın usulden reddine, yargılama masraf ve vekâlet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı —vekili cevap dilekçesinde özetle; Başvuru şartının yerine getirilmediğini, dava öncesinde —yasal bir zorunluluk olduğunu ve dava şartı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafından, sürekli maluliyeti bulunduğu iddia edildiğinden davacının,— mahkemenizce takdir edilecek resmi ve yetkili bir —– tarafından,— esasları çerçevesinde muayene edilmesi sağlanarak usul ve yasaya uygun olarak düzenlenmiş, şahsın trafik kazasından kaynaklanan arazlar nedeniyle kesin ve kalıcı maluliyetini gösterir rapor aldırılması gerektiğini, araç sürücüsünün kazanın gelmesinde kusuru bulunup bulunmadığı, kusuru var ise yüzde olarak kusurunun açıkça tespit edilmesi gerektiğini, sağlık giderleri teminatının—, ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve —sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98 inci maddesi hükmü gereğince sona erdiğini, söz konusu kazada, ücretsiz bir taşıma söz konusu olduğunu, ifade tutanaklarından da bu durum açıkça görüldüğünü, bu nedenle de, tazminata hükmedilmesine karar verilmesi ihtimalinde hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini beyanla; davanın usulden reddine, reddedilen kısım bakımından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, meydana gelen trafik kazası nedeni ile oluşan geçici ve kalıcı maluliyetin tazminine yönelik olarak açılan tazminat davasıdır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından verilen raporda özetle; “Dava konusu somut olayda — plakalı —- dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket ederek,— durma ve manevraları düzenleyen genel şartlara uymayarak trafik güvenliğini tehlikeye düşürdüğü, 2918 Sayılı KTK” nun 47/c-d, 57/a, 84 /a -h maddelerini ihlal ettiği, trafikte sürücülerin Asli Kusurlu hallerinin neler olduğunun belirtildiği 2918 Sayılı KTK” nun 84/a-h maddesinde (—– dur işaretinde geçme, Kavşaklarda geçiş önceliğine uymama) tarif edildiği gibi —-geçerek, karşı tarafa kavşakta geçiş hakkını vermeyerek kazaya sebebiyet verdiği anlaşıldığından meydana gelen trafik kazasında % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, —- ihlal ettiği trafik kuralının olmadığı, olan trafik kazasında herhangi bir kusurunun olmadığı, — —- Raporu’nda, davacının kaza sonrası Sağ bacağının yaralandığı, yaralanan — bölgesi olmadığı anlaşıldığından, kaza esnasında davacının motosiklet kaskı ile ilgili Müterafik kusurunun olmadığı, Rapor/hesap tarihine göre yapılan hesaplamada, Karayolları Trafik Kanunu ‘nun bazı maddelerinde değişiklik yapan,—- tarihinde —- ——- yayınlanan kanunun yürütmesi ile ilgili — yayınlanarak yürürlüğe giren “— Yapılmasına Dair Genel Şartlar” yürürlüğe girdiği —tarihinden sonra düzenlenen Poliçeleri kapsayacağından, Rapor/Hesap tarihi esas alınarak yapılan hesaplamada en güncel yüksek yargı kararlarından olan —. sayılı İlamları da dikkate alınarak; ilgili kurumlarca görüş değişikliği yapılıncaya kadar yaşam tablosu olarak —-göre hesaplama yapıldığı, davalılar ya da dava dışı —-davacıya yapılan herhangi bir ödeme bulunmadığı görüldüğünden davacının hesaplanan zararlarından bu açılardan herhangi bir indirim söz konusu olmadığı, Davacı —- hesaplanan Geçici İş Göremezlik zararının 18.935,82 TL, Geçici Bakıcı zararının 2.943,00 TL olduğu, kaza tarihi itibariyle Geçici İş Göremezlik ve—– karşılanacağı ———-olduğu, teminat limitini aşan zararının olmadığı, Davacı — hesaplanan Sürekli İş Göremezlik zararının 391.282,68 TL olduğu, kaza tarihi itibariyle Sürekli İş Göremezlik zararının karşılanacağı—- —-Sakatlanma Tazminatı Limitinin 410.000,00 TL olduğu ” şeklinde rapor sunulmuştur.
— alınan raporda özetle;”—- yaralanmasının, —– tarih, —- sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için, — sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kullanılarak ve mesleği bildirilmemekle —-göre % 27,2 (yüzdeyirmiyedivirgüliki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, —– trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, — Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre değerlendirildiğinde; Kas-İskelet Sistemi, —- ait sorunlar, eklem hareket açıklığı, diz eklemi hareket kısıtlılığı, Tablo 3.9’a göre alt ekstremite özürlülük oranı %41 olup Tablo 3.2’ye göre; Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %21 (yüzdeyirmibir) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, Başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 1 (bir) ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği ” şeklinde rapor sunulmuştur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş,— Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan—–sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu,—- kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Aynı kanunun 91. Maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere —— yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir.
Sorumluluk sigortaları TTK.nın 1473. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. “(1) Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, ———-içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde belirtilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, —- —— işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan ————- türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir —-
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya —– olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Bir zarar sigortası türü olan ——- sigortacı işletenin sorumluluğunu yine ancak sorumlu olduğu çerçevede karşılamakla yükümlüdür. Bu bakımdan —- poliçesi ile işletenin poliçe limiti dahilinde tazminat sorumluluğunu —— gerçek zarardan, işletenin ve eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında sorumlu tutulabilecektir—- plaka sayılı araçta yolcu konumunda olduğu, motorsikleti dava dışı— kullandığı, kazanın meydana gelmesinde— %100 kusurlu,— plaka sayılı aracın sürücüsünün kusursuz olduğunun tespit edildiği, davacı tarafça dosyaya sunulan— görüşünnü de aynı doğrultuda olduğu dolayısıyla kazanın meydana gelmesine– sürücüsünün sebep olduğu anlaşılmıştır. Davalı —aracın — olduğu, davacının yolcu olarak bulunduğu — bulunmadığı, —- gelmesinde kusuru bulunmadığı anlaşıldığından —- yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Davacının ——- yolcu bulunduğu, ancak kaza esnasında kask takmadığı noktasında şüphe yoktur. Davacıdaki yaralanma bölgesine göre kask takmamasının yaralanmasına etkisinin olup olmayacağı husus dikkate alınarak müterafik kusur indirimi yapılıp yapılamayacağı değerledirilmelidir — Kaza neticesinde davacının sağ bacağından yaralandığı, baş bölgesinden bir yaralanma olmadığı, davacının kaza esnasında kask takmamasının davacının maluliyetine etkisi bulunmadığından kask takılmaması sebebiyle müterafik kusur indirimi yapılmamıştır.
Ancak — plakalı motorsiklet sürücüsü dava dışı—- —- olduğu, kazanın —-tarihinde meydana geldiği, motorsiklet kullanımı için gerekli olan — ehliyetler için minimum —- olduğu, dava dışı sürücünün kaza anında ehliyet almak için gerekli olan minimum yaş sınırı olan 16 yaşını doldurmadığı, dolayısıyla ehliyetnameye sahip olmadığı, davacı dava dışı ———beyanın ifade ettiği, dolayısıyla yaşını ve ehliyetsiz olduğunu biliyor olduğu hususunun sabit olduğu anlaşılmıştır. Ehliyetsiz olduğunu bildiği nazara alınarak ehliyetsiz kişinin aracına binmek müterafik kusur oluşturacağından hesaplanan tazminattan % 20 oranında yukarıda açıklanan sebep nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılmıştır—-
Davacı dava dışı araç sürücü ile ——ifade tutanağında görüldüğü üzere beyan ettiği, dava dışı ——— ifade tutanağında “komşum —geldi ve —— kendisinin———–bırakmasını söyledi” şeklinde bulunduğu bu durumda davacının hatır için taşındığı anlaşıldığından hesaplanan tazminattan % 20 oranında da hatır indirimi yapılmıştır.
Her ne kadar yeni Genel Şartların A.5.b maddesinde açıklanan —– teminatının —-olduğu düzenlenmiş ise de KTK 98. maddesinde —— giderler kapsamında geçici iş göremezlik tazminatının bulunmadığı açıktır. Bu doğrultuda poliçenin ve genel şartların tarafı olmayan —yasal düzenleme olmaksızın tüm —- kapsamındaki tazminat kalemlerinden sorumlu tutmak mümkün olmayacaktır.— tarafından poliçe bazında KTK 98. maddesindeki ———- katkı payı aktarımı yapıldığı nazara alındığında, KTK 98.madde kapsamı dışında —- içinde kalan tazminat ——- alınan —- şirketlerinin uhdesinde kalmaktadır. Bu doğrultuda —- KTK 98. madde dışında kalan sağlık gideri teminatı kapsamındaki geçici iş göremezlik tazminatından poliçe limiti ile sorumluluğu devam edecektir.
Kaldı ki sağlık giderleri teminatı açıklayan Genel Şartların A.5.b bendinin son cümlesinde “———- ——- sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla——- sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98 inci maddesi hükmü gereğince sona ermiştir.” ifadesiyle sigorta şirketinin —- sorumluluğunun sona ermesini KTK’nın 98.maddesine bağlamıştır.
Ancak kanun koyucu tarafından yeni Genel Şartlarda ki bu düzenleme doğrultusunda KTK’nın 98.maddesinde değişiklik yapılarak” geçici iş göremezlik tazminatı madde kapsamına alınmadığı, açıkça — karşılanacağı ve——– sona erdiği” yönünde değişiklik yapılmadığından Genel Şartların A.5.b bendinin ———– girmemiştir. Başka bir ifadeyle halen yürürlükte bulunan KTK’nın 98.maddesinde, yeni Genel Şartlarda ki — teminatına ilişkin düzenleme doğrultusunda—–sona ereceğine ilişkin bir yasal düzenleme bulunmadığından 98.madde hükmü dışında kalan teminatlar (belgesiz sağlık giderleri, geçici bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik tazminatı) bakımından sorumlulukları devam edecektir.
Nitekim —– değişikliğinden önce halen yürürlükte bulunan KTK’nın 98.maddesinin kapsamının belirlenmesi bakımından vermiş olduğu———- kararında “2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesi kapsamında kalan tedavi giderlerinden—–, yasa kapsamı dışında —–giderlerden varsa —————yoksa —– halde de diğer haksız fiil sorumlularının (işleten ve sürücü gibi) sorumlulukları devam edecektir” yönünde karar vermiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alındığında davalı —-geçici iş göremezlik tazminatından taraflarının sorumlu olmayacağı yönündeki savunmalara itibar edilmemiştir.
Neticeten— tarihli kaza sebebiyle davacının geçici ve daimi iş göremezliğinin bulunduğu,—- olmaya davacının da yolcu olarak bulunduğu —- aracın sürücüsünün de kazanın meydana gelmesinde % 100 kusurlu olduğu, hesaplanan 18.717,32 TL geçici iş göremezlik tazminatından % 20 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak hesaplanan —– % 20 oranında hatır indirimi yapılarak —– geçici iş göremezlik; yine hesaplanan ——iş göremezlik tazminatından % 20 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak hesaplanan —– hatır indirimi yapılarak —– daimi iş göremezlik tazminatından —- sorumlu olduğu kanaati ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup kabulüne karar verilen tazminata temerrüt tarihi olan —- tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Yargıtay ilke kararlarına göre TBK’nun 51. ve 52. maddelerinden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeniyle davanın kısmen reddedilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım için davalı yararına vekalet ücreti taktir edilmemesi gerektiği kabul edilmektedir.—–Karar sayılı kararı ve benzer nitelikteki diğer kararları) bu nedenle indirim sebepleriyle davanın reddedilen kısmı yönünden davalı — lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
Davalı —- yönünden dava reddedilmiş ise de davacı taraf davasını davalı——— ıslah etmediğinden dava açılış değeri olan 400 TL üzerinden vekalet ücretine hükmedilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın davalı —– yönünden REDDİNE,
2-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,—– daimi iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 262.399,99 TL’nin temerrüt tarihi olan 21/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasıl faizi ile birlikte davalı——–alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Karar harcı 17.924,54 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 54,40 TL harç ile 1.400,36 TL ıslah harcından mahsubu ile bakiye 16.469,78‬ TL harcın davalı——- tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 54,40 TL peşin nispi harç ve 1.400,36 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.509,16 TL harcın davalı—- alınarak davacıya verilmesine
5-Davacı tarafından yapılan 268,45 TL tebligat ve müzekkere gideri, —– bilirkişi ücreti olmak üzere toplam —— yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.451,81 TL sinin davalı —- tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davanın kabul edilen kısmı için davacı yararına karar tarihinde geçerli ————- göre belirlenen —— nispi vekalet ücretinin davalı —- alınarak davacıya verilmesine,
8-Davanın reddedilen kısmı için davalı — karar tarihinde geçerli — esaslara göre belirlenen — vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —- verilmesine,
9-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
10-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile—- arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre 870,40-TL.sinin davalı —ile Hazineye Gelir Kaydına, —– davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.