Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/798 E. 2023/627 K. 29.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/798 Esas
KARAR NO: 2023/627
DAVA: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/10/2020
KARAR TARİHİ: 29/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;——— Esas sayılı dosyası kapsamında, müvekkilinin aleyhine 22.05.2019 tarihinde takip başlatıldığını, takibe sebep olarak “14/03/2016 Tarihli Hasar Ödemesi Nedeniyle Sigorta Rücu Alacağı 21.006,33 Tl” gösterildiğini, ödeme emrinin usulsüz şekilde tebliğ edildiğini, usulsüz şekilde dosya kesinleştirilerek 22.07.2019 tarihinde müvekkilin mal varlığına haciz konulduğunu, müvekkilinin borçtan ancak 06.09.2019 tarihinde haberdar olduğunu ve borca itiraz ettiğini, ———- sayılı dosyasında şikayetlerinin kabul edilerek “tebligatın usulsüzlüğüne ve öğrenme tarihinin 06/09/2019 tarihi olduğunun tespitine” karar verildiğini, müvekkilinin cebri icra tehdidi altında, gerçekte var olmayan bu borcu davalıya haricen ödemek zorunda kaldığını, müvekkilinin gerek davalı sigorta şirketi gerekse dava dışı sigortalı ile hiçbir ilgisi olmadığı gibi hiçbir trafik kazasına da karışmadığını, hasardan müvekkilinin sorumlu tutulabilmesi için ibraz edilmesi gereken belgelerin hiçbiri mevcut olmadığını, davalıya doğru ihbar mükellefiyetini yerine getirmeyen dava dışı sigortalının ve davalı sigorta şirketinin bu belgeleri tetkik görevini yerine getirmeme kusurundan müvekkilim sorumlu tutulamayacağını, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, tüm bu nedenlerle açılan davanın kabulüne, davalıya cebri icra tehdidi altında ödenen icra dosyası kapak hesabı 26.047,05 TL tutarındaki paranın haricen tahsil bildirim tarihi olan 14.11.2019 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, haksız ve kötü niyetli takip nedeniyle %20 kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

SAVUNMA:Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; 21.06.2016 tarihinde müvekkil şirket sigortalısı ——– plakalı araç; ———- Mahallesi ———- Sokak ——— Otel’i önünden ana yola çıkmak üzere kırmızı ışıkta beklediği esnada, yan yoldan gelerek karşı yola geçmek isteyen ——— plakalı araç, sigortalı araca çarpmış ve akabinde olay yerini terk ettiğini, Müvekkil şirket, sigortalısının aracında meydana gelen hasarı karşılamış; akabinde de kusuru ile kazaya sebebiyet veren ve ardından olay yerini terk eden ———- plakalı araca, ödenen bedel rücu edildiğini, ve davacı ruhsat sahibi aleyhine ——– E. Sayılı dosyası ile ilamsız takip açıldığını, başlatılan takibe, davacı yanca süresi içerisinde itiraz edilmemesi üzerine dosya kesinleşmiş ve haciz işlemlerine başlandığını, süreç içerisinde borçlu/davacı, ofisimize gelerek; ——— plakalı aracın sahibi olduğunu, taksi olarak kullanılan aracın şoförünün kaza yaptığını, kazadan haberinin olmadığını, olsa bu aşamayı beklemeksizin ödeme gerçekleştireceğini, hali hazırda şoföre de ulaşamadığını belirterek ödeme yapmak istediğini belirttiğini bunun üzerine taraflarınca dosyadan indirim de yapılarak ve 15.10.2019 tarihinde borçlu yanca ofisimizde nakit ödeme tahsis edildiğini, huzurdaki davanın ise 16.10.2020 tarihinde ikame edildiğini, huzurdaki dava; 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, davacı yan; icra dosyasına istinaden 23.500,00 tl ödeme yaptığını, tüm bu nedenlerle açılan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini beyan etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, İstirdat davasıdır. Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi heyeti tarafından alınan 03/01/2022 tarihli raporda özetle; Önceden teknik olarak belirlenmiş hukuk normuna karşı dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmeyen ———- plakalı ———– taksinin kimliği tespit edilmeyen sürücüsünün %100 oranında Asli ve Tamamen Kusurlu” olduğu, kendi şeridinde ve yönünde seyretmekte iken———- renkli trafik ışığı ve trafik zorunluğu nedeniyle yavaşladığı esnada, arkadan gelen ve kendisini geçmekte olan araç tarafından yandan çarpılmaya uğrayan ———- plakalı otomobil sürücüsü dava dışı ———- ise kazada etkisi olmadığı, alabileceği bir tedbir bulunmadığı ve tamamen kusursuz olduğu İstirdat Talebi Yönünden Davalı sigorta şirketinin, sigortalısına yaptığı ödeme nedeniyle, zarara sebebiyet verene TTK.m.1472/f.1 hükmü uyarınca kural olarak rücu hakkı bulunduğu; bu bağlamda (işaret edilen durumlar saklı kalmak kaydıyla) takip başlatmasında hukuka aykırılık bulunmadığı, davalının sigortalısına hasar bedeli olarak 16.321,76 TL ödediği; bu tutarın takip tarihine kadar işlemiş yasal faizinin yukarıda hesaplandığı; takipteki 4.684,57 TL birikmiş faiz talebinde aşkınlık bulunmadığı; 14.11.2019 tarihi kapak hesabının 26.047,05 TL olduğu harici tahsilat olduğu dikkate alınarak tahsil harcının buna göre kapak hesabında yer aldığı; aslında takibin kesinleşmediği (İcra Hukuk Mahkemesi kararına nazaran, hacizlerin bu nedenle fekki gerektiğinden) dikkate alındığında mevcut harcında yarısı olması gerekeceği; her hâlükârda 23.500,00 TL tutarlı tahsilatın benimsenen asıl alacağa nazaran fazlalık bulunmadığı, her ne kadar davacı 23.500,00 TL’den daha fazla ödediğini ileri sürmüş ise de 23.500,00 TL’nin üstündeki ispat yükü kendisine düşen davacının davalının kabulü ödemeyi gösterir delil sunmadığı; ancak ilgili bölümde açıklandığı üzere hasar miktarı konusunda heyetimizde Uzman bulunmadığından 16.321,76 TL tutarlı hasarın yerinde olup olmadığının denetlenmesi sonunda, farklı tutar, bir başka anlatımla, bu tutarın altında asıl alacak benimsenmesi halinde ödeme tarihi takip tarihi arasındaki faiz ve buna göre kapak hesabının yeniden gözden geçirilebileceği; 23.500,00 TL’nin altında kalması halinde istirdadı gereken tutarın aradaki fark olacağı hususlarını beyan ve rapor etmiştir Bilirkişi heyeti tarafından 13/03/2022 tarihli raporda özetle; Davacının aracının ticari taksi olduğu; model yenilemiş olabileceği: mevcut trafik kaydının güncel gönderildiği; bu nedenle 21.02.2016 kaza tarihi itibarıyla ——— plakalı aracın kaydının kime ait olduğunun emniyet müdürlüğünden sorulması gerektiği, davacı adına kayıtlı olmaması halinde, sürücü olduğu da ispatlanamadığından, takipte borçlu olmayacağı ve yaptığı ödemenin (ispatlanan miktarın 23.500,00 TL) ödeme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte Sorumluluk Yönünden davacıya Ait Aracın Kazaya Karışmamış Olması Halinde Takipte borçlu olmayacağı ve yaptığı ödemenin istirdadını isteyebileceği; Davacıya Ait Aracın Kazaya Karışmış Olması Halinde———- plakalı aracın kaza tarihi itibarıyla davacı adına kayıtlı olması ve kazaya karıştığının benimsenmesi halinde, %100 kusurlu olduğu belirlenmekle, davalı tarafından ödenen ve takipte istenen 16.321,76 TL’nin hasara uygun olduğu tespit edilmekle, kök raporda da gösterildiği üzere bu ödemenin takip tarihinde kadar birikmiş yasal faiz talebi olan 4.684.57 TL’nin aşkın olmadığı Hal böyle olunca, takipte borçlu olmakla, bu ihtimalde, istirdat talebinin koşullarının gerçekleşmeyeceği; Davaya konu kaza; 22/02/2016 tarihli; Dava dışı şikayetçi sürücü ———- veki———- Başsavcılığına verdiği şikayet dilekçesi özetle: müvekkilinin 21/02/2016 günü saat 01:30 saatlerinde ——— semtinde bulunan ———- Otelden ———- plakalı araç ile ara yola doğru çıkış yapmak üzere seyir halinde olduğu; Ara yol girişinde——— ışık yanmakta olduğundan yavaşladığını ve yaklaşık 10 Km. hızla durmak için hazırlık yaptığını; bu esnada, ———- plakalı ———– marka ———- taksi yan yoldan gelerek karşı yola geçiş yapmak istediği; Ancak müvekkilin aracının arkasından geçeceğine, önüne kırıp geçmeye hamle yaptığını, bu nedenle müvekkilin aracının ön sol farının kırıldığını ve tamponu zarar gördüğünü; Olaydan ——– plakalı ticari taksi sürücüsü/işleteni olan davalının sorumlu olduğu ve cezalandırılması talep edildiği; Kaza Tespit Tutanağının ekte sunulduğu…” belirtildiği; ancak, dosyada herhangi bir Trafik Kazası tespit Tutanağına rastlanılmadığı; 10/02/2022 tarihli; ——— sayılı dosya için Mahkemenize Verilen bilgide; “herhangi bir kamera kaydının bulunmadığı” ifade edildiği; dava dosyasında kaza tespit tutanağı ve kaza ———– görüntülerinin Cumhuriyet savcılığı tarafından dosyasında bulunmadığının ifade edilmesi, dava dilekçesinde ise Cumhuriyet savcılığında verilen şikayet dilekçesinde davacı vekili tarafından kaza tarihinin 21/02/2016 günü olarak belirtildiği, ——— Müdürlüğünün 20/01/2021 rapor tarihli araç özet bilgileri incelendiğinde ———- plakalı aracın ——— olduğu tespit edildiği SBM kayıtlarına göze zorunlu trflı düzenlenmiş belge olduğu;14 Mart 2022 tarihli ek raporda belirtilen kusur durumu ve hasar miktarı yönünden görüşte bir değişiklik meydana gelmediği; Hasar miktarı ve bunun takip tarihine kadar birikmiş faizinin önceki raporlarda gösterildiği üzere uyumlu olduğu; bir başka anlatımla, aşkın talep bulunmadığı, davacıya ait aracın kaza tarihi itibariyle trafikte adına tescilli olduğunu anlaşıldığı; dolayısıyla işleten sıfatı bulunması sebebiyle KTK. m. 86 hüküm uyarınca kurtuluş kanıtı getirmediği; Varılan bu sonuç kapsamında, talep edilen miktarın uyumlu olması ve davacının kimliği belirsiz sürücüsünün tam kusurlu olması sebebiyle takipte borçlu olmakla, istirdat talebinin koşullarının gerçekleşmeyeceği hususlarını beyan ve rapor etmiştir.Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda; toplanan/sunulan deliller, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde dosyamız arasına celp edilen soruşturma dosyası incelenmekle kaza tespit tutanağında dava dışı sigortalı tarafından tek taraflı olarak tutulan kaza tespit tutanağında sadece aracın plakası ve markasının belirtildiği ; kazaya konu soruşturma dosyası içeriğinde kazaya ilişkin fotoğraf yahut görüntü kaydının bulunmadığı verilen yazı cevapları uyarınca anlaşılmakla birlikte, kazaya karıştığı iddia edilen davalı taraf adına kayıtlı olan aracın tramer kayıtları incelenmekle ; meydana geldiği iddia edilen dava konusu kaza nedeniyle davalı araç adına kayıtlı ekspertiz raporu ve onarım yapıldığına dair bir kayıt bulunmadığı da anlaşılmakla davaya konu olayda kazaya karışan aracın davalıya ait olan ——— olduğu hususu açık ve net bir şekilde ispat edilemediği anlaşılmakla, zorunlu arabuluculuk faaliyetinde geçen süre dikkate alındığında 1 yıllık yasal hak düşürücü sürenin dolmadığı görülmekle beraber menfi tespit ve istirdat davalarında ispat yükü, TMK’nun 6. maddesine koşut olarak, hukuki ilişkinin mevcut ve geçerli olduğunu ileri süren alacaklıya aittir. Somut olayda davalı üzerine düşen ispat yükünü yerine getirememiştir. Tüm bu nedenlerle davacı tarafça ödenen bedelin istirdadı için yukarıda izah edilen nedenlerle yasal koşulların gerçekleştiği kanaatine varılmıştır. Cevap dilekçesi ekinde sunulan ve davacıdan 23.500 TL tahsil edildiğine yönelik davalı vekilinin imzasının bulunduğu belge dikkate alınarak davacının iş bu bedel üzerinde fazla ödenen bedeli ispat edemediği görülmekle davanın bu bedel yönünden kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;.
1-Davanın kısmen KABULÜ ile, 23.500 TL nin ödeme tarihi olan 14/11/2019 tarihinden itibaren işleyen AVANS faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya yönelik istemin REDDİNE
2-Karar harcı 1.605,29 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 444,82 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.160,47 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 444,82 TL peşin harç olmak üzere toplam 390,42‬ TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.465,85 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 2.224,72 TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davanın kabul edilen kısmı için davacı yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davanın reddedilen kısmı için davalı yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.547,05 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——— bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre 1.190,92 TL’nin davalıdan,129,08 TL’nin ise davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ———- Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/09/2023