Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/779 E. 2021/157 K. 12.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/779 Esas
KARAR NO: 2021/157
DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/04/2019
KARAR TARİHİ : 12/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı tarafından mahkememize ibraz olunan dava dilekçesi ile özetle; Davalılardan ——- iş yerini —— yılında kiraladığı, aralarında yapılan kira sözleşmesi haricinde sözlü olarak ——- süre için anlaştıkları, ancak davalı yanın her yıl yeni bir sözleşme yapılmasının, her yıl yeni bir tahliye taahhüdü almayı ve bunun yanı sıra —- için toplamda —– almayı ön şart olarak sunduğunu, bunun yanı sıra dükkanın içerisinde bulunan mallar için de ayrı ayrı faturalandırma yapıldığını, senet düzenlendiği ve malların devrinin gerçekleştiği, ——— yılları içerisinde tarafların herhangi bir anlaşmazlığa düşmediği, kiracı-kiralayan ilişkilerinin sorunsuz devam ettiğini, —- senesinin ilk ayında davalı taraftan——— kendisine ihtar çekmek suretiyle taşınmazı boşaltmasını istediğini, kira bedelinin de ——–çıkarttığı, davalı yanın çektiği ihtarnamenin akabinde kendisine tarihi boş bir şekilde imzalattığı tahliye taahhütnamesini icraya konu ettiğini, bununla da yetinmeyip fahiş fiyatlar üzerinden —— ayrı icra takibi başlattığıni, temel amaçlarının kendisini kiraladıkları taşınmazı boşaltıp, kapı komşusu olan ve kendisi ile aynı ticari faaliyeti gösteren iş yerini birleştirmek ve kendisinin ticari faaliyetini sonlandırmak olduğunu, zira kendisinin——- yaptığı dönemde ———-sektöründe hizmet veren —— adet işletmesinin bulunduğunu, bahsedilen hususlar neticesinde kendisine ait dükkanın kapatıldığı, yan dükkan ile aradaki duvarın kırılarak birleştirildiği ve ———-yerde tek başına hizmet veren, civarda rakibi olmayan bir işletme haline geldiği, davalı tarafın rekabet ortamını ortadan kaldırıp,——- bölgede hizmet veren 2 işletmeyi birleştirip böylelikle tek işletme haline getirip kâr oranını artırmaya çalıştığı, hatta kendisine ait —— isimli işletmenin tabelasının müşterilerini kaybetmemek adına kullanmaya devam ettiği, davanın açılmasından 3 gün önce kendisini talebi üzerine kaldırdığı, nitekim yaşanılan tüm bu hususlar neticesinde ticari hayatının sonlandırıldığı, Rekabet Kanunu’nun 57. Maddesinin açık olduğu, bu kapsamda değerlendirme yapıldığında kendisinin ticari faaliyetini sürdürdüğü eşarp dükkanının kapatıldığı, üzerinden 1 hafta gibi kısa bir süre geçmesinin ardından kapı komşusu olan dükkan ile birleştirilerek eski halinden çok daha büyük çaplı bir eşarp dükkanı açılarak kanunun ilgili maddesine aykırı hareket edildiği, iyi niyet kurallarının ihlal edildiğinden bahisle —– maddi, —— manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalılar ——–Vekili tarafından mahkememize ibraz olunan cevap dilekçesi ile özetle; davacının arabuluculuğa başvurmadığını, Davacı, müvekkil —— huzurdaki davada taraf olarak göstermiş, Ancak —- hiçbir taraf sıfatı bulunmadığını, kiralanan taşınmaz diğer davalı —–adına kayıtlı olup kira sözleşmesi yine ——tarafından akdedildiğini, davacının taşınmazdan kesinleşmiş mahkeme kararıyla tahliye edildiğini, davacının,———– aylarına ilişkin kira bedellerini ödemediği gibi rızası ile verdiği tahliye taahhüdüne de aykırı davranmış bunun neticesinde de tarafımızca öncelikle ———– dosyaları ile icra takipleri akabinde —————— dosyaları ile dava ikame ettiğini, davanın neticesinde, mahkemece taleplerimiz haklı bulunmuş ve davacının mahkemece tahliyesine karar verildiğini, tüm bu nedenlerle öncelikle arabuluculuk ön şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden ve haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davalı ———— tarafından mahkememize ibraz olunan cevap dilekçesi ile özetle; Davacının iddialarının tümünün gerçek dışı olduğu, suçlamaları kabul etmediği, davacı ile —— ayı itibarı ile ilişiğinin tamamen bittiği, devir işlemlerinde resmi faturalar ve demirbaş faturaların mevcut olduğu, diğer tüm suçlamaların gerçek dışı olduğundan bahisle davanın reddini beyan ve talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasıdır
———— Görevsizlik kararı ile dosya mahkememize tevzi edilerek yargılama yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamının degerlendirilmesinde özetle; davacının davalı taraftan alacağının tespitinin talep edildiği anlaşılmış olup, 7155 Sayılı Kanunun 20. Maddesi ile 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi ile “Bu Kanunun 4. Maddesince ve diger kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya basvurulmus olması dava sartıdır.” düzenlemesi getirilmistir. 6325 Sayılı Hukuk Uyusmazlıkların Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2. Fıkrasında “Davacı arabuluculuk faaliyeti sonunda anlasmaya varılamadıgına iliskin tutanagın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmıs bir örnegini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluga uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanagın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektigi, aksi takdirde davanın usulden reddedilecegi ihtarını içeren davetiye gönderilir. Ihtarın geregi yerine getirilmez ise dava dilekçesi karsı tarafa teblige çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya basvurusmadan dava açıldıgının anlasılması halinde herhangi bir islem yapılmaksızın davanın, dava sartı yoklugu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesi yer almaktadır———-Somut olayda davacıya——- tarihli duruşmada davacının davalı taraftan alacağının tespitine yönelik iş bu davaya ilişkin arabulucuk son tutanak aslını sunmak için ——haftalık kesin süre verilmiş, kesin süre içerisinde davacının arabulucuk son tutanak aslını mahkememize sunmadığı anlaşılmıştır.
Anılan düzenlemelere göre dava açılmadan arabuluculuga basvurulması gerektigi, is bu dava sartının sonradan tamamlanabilir nitelikte olmadıgı, aksinin kabulü düzenlemenin amacına aykırı olacagı, bu hali ile arabulucuya basvuru sartının dava açılmadan önce yerine getirilmedigi, açıklanan nedenlerle dava sartı yoklugu nedeniyle davanın usulden reddi gerektigi yönünde oluşan tam ve bagımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmustur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın USULDEN REDDİNE,
2- Karar harcı 59,30 TL den başlangıçta peşin olarak yatırılan 444,02 TL peşin harçtan mahsubu ile artan 384,72 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar vekili tarafından yapılan 16,80 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7/1 maddesi uyarınca 2.040,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı asilin ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ————Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.12/02/2021