Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/776 E. 2022/387 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/776 Esas
KARAR NO: 2022/387
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 09/10/2020
KARAR TARİHİ: 26/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- tarihinde davacı——- ile kendi şeridinde seyir halindeyken karşı şeritten hızlı bir şekilde gelen — adına kayıtlı, —- sevk ve idaresindeki —- plakalı aracın davacı müvekkiline çarpması sonucu meydana gelen yaralanmalı trafik kazasında kazaya karışan — plaka sayılı aracın davalı sigorta nezdinde sigortalı bulunduğunu, meydana gelen kaza sonrasında —- tarihinde —– başvuru yapılarak başvuru şartının yerine getirildiğini, davalı sürücü ile dava dışı yanlış park eden şoförlerin kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğunu bildirdiğinden bahisle kaza sebebiyle ağır yaralanan müvekkilinin geçici ve daimi iş göremezlik kapsamında —- maddi, —- manevi tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen kaza sonrası davacı tarafın başvurusu üzerine hasar dosyası açıldığını, hasar dosyası kapsamında alanında uzman aktüerlerden — uygun olarak rapor tanzim edildiğini, tanzim edilen rapor uyarınca davacı tarafa —–tarihinde ——- tazminat ödemesi yapıldığını, yapılan ödeme ile müvekkili şirketin üzerine düşen tüm hukuki sorumluluğu yerine getirdiğini beyanla eldeki davanın müvekkili yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Mahkememizce maluliyet oranının tespiti amacıyla —- rapor düzenlenilmesi istenilmiş, — sunulan raporda; mevcut belgelere göre —-tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının,—- hükümleri kapsamında yapılan değerlendirme ile meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak; Gr 1 VII (2Aa…….30) A % 34 x 2/3 = A % 22,6 E cetveline göre: % 18,2 (yüzdeonsekizvirgüliki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı; 20.02.2019 tarihli 30692 sayılı Resmi Gazetede Yayınlanan Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmeliğe göre Kas İskelet Sistemi, Şekil 2.10’a göre %8+%1, Şekil 2.11’e göre %6, Şekil 2.12’ye göre %3+%1, üst ekstremite engellilik oranı % 18, Tablo 2.3’e göre tüm vücut engellilik oranı % 11 olarak tespit edildiğine göre; Kişinin tüm vücut engellilik oranının % 11 olduğu, engellilik kavramıyla meslekte kazanma gücü kaybı, çalışma gücü kaybı kavramlarının farklı kavramlar oldukları, farklı tüzük ve yönetmeliklerin, farklı bölümlerinde değerlendirildikleri, aralarında bağlantı bulunmadığı, aralarında çelişkiden bahsedilemeyeceği, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin, 15. Maddesi kapsamında başka birinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresi içerisinde 1 (bir) ay süresince bir başkasının yardımına gereksinim duyabileceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce kusur oranının belirlenmesi amacıyla—-rapor düzenlenilmesi istenilmiş,—sunulan raporda; davalı sürücü —– idaresindeki —meskun mahaldeki seyri sırasında hızını mahal şartlarına göre ayarlamadığı, yolun karşı yönünü kullanarak geldiği sırada ön ileri hareket alanına ilişkin gerekli kontrolleri yaparak mahalden geçişini kontrollü sürdürmediği, hızla seyrettiği sırada gelen —— çarpıştığı olayda kusurlu olduğu, davacı sürücü —— idaresindeki —— meskun mahaldeki yol üzerindeki seyrini nizamlara aykırı şekilde karşı yön bölümünü kullanarak sürdüğü, seyri sırasında yola gereken dikkatini vermediği, karşı yönden gelen araca rağmen kendi şeridine geçmeyerek kazaya sebebiyet verdiği anlaşılmakla kusurlu olduğu, bu hususlar muvacehesinde, olayda; Davalı —– %35 (yüzde otuz beş) oranında kusurlu, davacı —– %65 (yüzde altmış beş) oranında kusurlu olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda özetle; ödeme tarihindeki verilere göre yapılan incelemede davacıya yapılan ödemenin yetersiz
olduğunun tespit edildiği, davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının — olduğu, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının — olduğu, temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketi yönünden —-; davalı sürücü ve işleten yönünden ——kaza tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, trafik kazası sebebi ile oluşan geçici ve kalıcı iş göremezlik nedeni ile oluşan maddi zararın tazmini ve manevi tazminat talepleri için açılan tazminat davasıdır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan—— rapor tanzimi istenmiştir.
— alınan raporda özetle;” davalı sürücü —— idaresindeki otomobil ile meskun mahaldeki seyri sırasında hızını mahal şartlarına göre ayarlamadığı, yolun karşı yönünü kullanarak geldiği sırada ön ileri hareket alanına ilişkin gerekli kontrolleri yaparak mahalden geçişini kontrollü sürdürmediği, hızla seyrettiği sırada gelen motosikletle çarpıştığı olayda kusurlu olduğu, davacı sürücü ——- idaresindeki ——-meskun mahaldeki yol üzerindeki seyrini nizamlara aykırı şekilde karşı yön bölümünü kullanarak sürdüğü, seyri sırasında yola gereken dikkatini vermediği, karşı yönden gelen araca rağmen kendi şeridine geçmeyerek kazaya sebebiyet verdiği anlaşılmakla kusurlu olduğu, bu hususlar muvacehesinde, olayda; Davalı —- %35 (yüzde otuz beş) oranında kusurlu, davacı —- %65 (yüzde altmış beş) oranında kusurlu olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir. şeklinde rapor sunulmuştur.
—- tarafından verilen özetle,” Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmeliğe göre Kas İskelet Sistemi, Şekil 2.10’a göre %8+%1, Şekil 2.11’e göre %6, Şekil 2.12’ye göre %3+%1, üst ekstremite engellilik oranı % 18, Tablo 2.3’e göre tüm vücut engellilik oranı % 11 olarak tespit edildiğini şeklinde rapor sunulmuştur.
Davacı vekili ——-üzerinden göndermiş olduğu dilekçesinde dosya kapsamında davalı taraf vekili ile akdedilen protokol çerçevesinde maddi tazminat talebi yönünden sulh olduklarını beyan etmiştir.
2918 sayılı Yasanın 85 ve devam maddeleri gereğince bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir. Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur. Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir——— 2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanunun 85.maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiş olup, bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan sulh protokolü ve davacı vekilinin beyanları doğrultusunda maddi tazminat talebi konusunda sulh sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir. Davalı sigorta vekilinin davacı taraftan vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi bulunmadığından davalı sigorta lehine maddi tazminat talebi sebebiyle vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
Manevi zararın şahsiyet haklarına vaki tecavüz dolayısı ile bir kimsenin duyduğu cismani ve manevi acı ızdırap ve elem, bir kimsemin hayattan tat almasında yaşama zevkinde bir azalma olarak tarif edildiği, bu tariften anlaşılacağı üzere, manevi tazminata temel olan düşüncenin bozulmuş olan ruhi ve bedeni kusurun kısmen ve imkan nispetinde yeniden elde edilmesini teminine yönelik olduğu, manevi tazminatın kabulundeki gayenin faili cezalandırılmak veya onu muzayaka haline düşürmek olmadığı, mağdurun mal varlığında bir çoğalma husule getirmek veya mağdurun istediği tazmin şekillerini birini kabul etmek sureti ile onun acısını gidermek ve ruhen onu tatmin etmek şeklinde tarif edildiği, hukuka aykırı bir fiilin manevvie tazminatı gerektirebilmesi için o fiilin bir şahsın şahsa bağlı haklarını başka bir deyim ile şahsi menfaatlerini ihlal etmesi gerektiği, şahsa bağlı hakkın ise herkese karşı ileri sürülebileyeceği resmi ismi, şeref ve namusu özel hayata mesleki sırra iktisadi şahsiyete yapılan tecavüzlerin de şahsiyet haklarını ihlal eden haraketler olarak kabul edildiği TBK’nun 56 maddesinde de bu gibi şahsi menfaatlerin ağır ihlali halinde kusurunda ağır olması kaydı ile manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Somut olayda davacının davaya konu kaza sebebiyle meydana gelen maluliyetinden duyduğu elem ve keder ile olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak manevi tazminat talebinin davalılar—— yönünden kısmen kabulüne karar verilerek hükmedilen tazminata haksız fiil tarihi olan kaza tarihinden itibaren taleple bağlı kalınarak yasal faiz işletilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Sulh nedeniyle davacı vekilinin talebi uyarınca maddi tazminat talepleri konusunda hakkında Karar Verilmesine Yer Olmadığına,
2-Manevi tazminat talepleri yönünden davanın kısmen kabulü ile davacı lehine —- manevi tazminatın kaza tarihi olan —– tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı —– müşterek ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin reddine,
2-Alınması gerekli 1.024,65 TL peşin harç ile 80,70 TL başvurma harcının davalılar —— müşterek ve müteselsilen tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 900 TL bilirkişi, 592,35 TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.492,35 TL yargılama giderinin davalılar ——– müşterek ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen manevi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ ye göre belirlenecek 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar —— müşterek ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine,
6-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılar —— müşterek ve müteselsilen tahsil edilerek alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi ile ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ———–Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.26/05/2022