Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/774 E. 2020/658 K. 02.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/789 Esas
KARAR NO : 2020/709

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 14/10/2020
KARAR TARİHİ : 16/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin İstanbul Anadolu —-. İş Mahkemesi’nin —— esas sayılı dava dosyası ile davalı şirket hakkında bir hizmet tespiti ve menfi tespit davası açtıklarını, İstanbul Anadolu —-. İş Mahkemesi’ nde görülen ——— tarihinde resen terkin edildiği tespit edildiğini ve mahkemece taraf teşkilinin sağlanması için davalı firmaya karşı ihya davası açmak üzere taraflarına 2 (iki) haftalık kesin süre verildiğinden mahkemeye başvurmak zorunluluğu doğduğunu tüm bu nedenlerle ———- re’sen terkin edilmiş olan ——– terkin edilen kaydının iptali ile ihyasına karar verilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davaya sebebiyet veren davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmış olup davaya karşı cevap dilekçesi vermemişler ve duruşmalara da katılmamışlardır.
Mahkememizce; ——- Müdürlüğünden ihyası istenilen ——hangi nedenle, hangi usulle, hangi yasal düzenleme gereği, hangi tarihte terkin edildiği hususu sorulmuş gelen belgeler incelenmiş, İstanbul Anadolu —. İş Mahkemesi’nin—- Esas sayılı dosyası UYAP üzerinden celp edilmiştir.
Dava,——-TTK’nin geçici 7. maddesine göre terkin edilerek tüzel kişiliği ortadan kalkmış bulunan ———- ihyası istemine ilişkindir.
TTK’nın geçici 7. Maddesi uyarınca, 01/07/2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen şirketlerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. 559 sayılı KHK gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 01/07/2015 tarihine kadar münfesih olmaları, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoları genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilirler.
TTK’nın geçici 7. maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmesi halinde—- memurluğu tarafından şirketin sicil kaydı terkin edilir. Terkin edilmeden önce, TTK’nın geçici 7/4-a maddesi uyarınca, kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin — kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere —– aynı gün gönderilir. TTK’nın geçici 7/2. maddesine göre, davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz.
Celp edilen belgelere ve tüm dosya kapsamına göre, şirketin TTK geçici 7. maddesi kapsamında 15/11/2013 tarihinde sicil kaydı resen terkin edildiği anlaşılmıştır. İşbu davanın açılış tarihinin ise 14/10/2020 olduğu göz önünde bulundurulduğunda Türk Ticaret Kanunu ile Türk Kanunun Yürürlüğü ve Uygulama şekli hakkında kanunda değişiklik yapılmasına dair 6335 Sayılı Kanun ile 6101 Sayılı TTK’ya eklenen geçici 7. maddenin 15. bendinde “—- kaydı silinen şirket ve kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket ve kooperatifin ihyasını isteyebilir” hükmü göz önünde bulundurulduğunda silinme tarihinden dava açılma tarihine kadar 5 yıldan fazla sürenin olduğu anlaşılmıştır. TTK’nın geçici 7/2. maddesine göre, davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz hükmü bulunmakta ise de, işbu davanın açılış sebebi olan İstanbul Anadolu ———. İş Mahkemesi’nin ——– Esas sayılı dosyasının dava açılış tarihinin 06/10/2015 olup, şirketin terkin tarihinden sonrası olduğu, dolayısıyla da yasal hak düşürücü süre içerisinde davanın açılmadığı dikkate alındığında, aynı mahiyetteki Yargıtay —- Karar sayılı ilamı da nazara alınarak; davacının, davalı …—- aleyhine açtığı davasının reddine karar vermek gerektiği kanısına varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Öte yandan; her ne kadar ihyası istenilen——–işbu davada hasım olarak gösterilmiş ise de; TTK’nin geçici 7. maddesine göre açılan şirket ihyası davalarında husumet sadece— memurluğuna yöneltilir, kaldı ki işbu davada husumet yöneltilerek davalı olarak gösterilen ihya talebine konu şirket — terkin edilmekle tüzel kişiliği son bulmuştur. Bu nedenle davalı—- açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM (Yukarıda Açıklanan Nedenlerle):
1-Davalı şirket yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine,
2-Davalı …—– yönünden hak düşürücü süre nedeni ile davanın REDDİNE,
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 54,40 TL harç dava açılırken peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.