Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/771 E. 2022/139 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/771 Esas
KARAR NO: 2022/139
DAVA: İstirdat
DAVA TARİHİ: 26/03/2014
KARAR TARİHİ: 01/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı bankanın, müvekkili davacı aleyhine taşınır rehnin paraya çevrilmesi yoluyla — alacaktan dolayı icra takibi başlattığını, daha sonra taşınır rehninin paraya çevrildiğini, takibin bakiye — üzerinden devam ettirildiğini, müvekkilin alacaklı davalı bankaya— borçlandığını, müvekkilin —-olarak öncekine mahsup edilmek üzere eksiksiz yatırdığını, borçlarını zamanında ödemesine rağmen—— muaccel hale getirilerek müvekkili hakkında taşınır rehnin paraya çevrilmesi yolu ile haksız bir takip başlattığını ve rehnin —- bedelle satılarak nakde çevrildiğini, —- oluşan gelirin borcu fazlasıyla karşıladığını ve müvekkilden borcu ödediği halde yeniden taleple icra takibin devam ettirildiği, müvekkilinin haksız icra takibi nedeniyle mağdur olduğu, bankaya yapılan ödemelerin borca mahsup edilmeyerek icra takibin devam ettirilmesinin haksız ve hukuka ayrını olduğunu, bu nedenle fazlaya ait dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulünü—– kısmı için borçlu olmadıklarının tespiti ile takibin iptaline karar verilmesi, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini, haksız ve sebepsiz talepte bulunan davalıdan istenen %20 kadar tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı yan kendisine yapılan usulüne uygun tebliğe rağmen davacı yanın dava dilekçesine cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, icra tehditi altında ödenen paranın iadesi için açılan istirdat davasıdır.
—–Karar sayılı Görevsizlik kararı ile dava mahkememize tevzi edilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi — tarafından verilen raporda özetle; “Davacı —davalı banka arasında — tarihinde — imzalandığı ve davacı ile davalı bankanın——olarak çalışmaya başlandığı, Davacı— davalı banka arasında ayrıca—- imzalandığı, Davalı banka tarafından davacıya ——- kredisi kullandırıldığı, Davalı banka tarafından davacıya —tutarlı——- kullandırıldığı, Davalı bankaca, davacının borçlarını ödememesi üzerine, hesapları kat edilerek — üzerinden kat ihtarı gönderildiği, —davacı borçlu ve kefillerine tebliğ edildiği, —– olmak üzere davacıdan toplam — tahsilat sağlandığı ve kat ihtarında belirtilen borç rakamından— ve — — borç bakiyesi kaldığı ancak kredi borcunun kapatılamadığı, Kalan — tarihinde davacı hakkında —- ödeme emri gönderildiği, — tarihli bu ödeme emrinde; —- borcun ödenmesinin talep edildiği, davacıdan takip tarihi sonrası —tarihinde — tahsilat sağlandığı, bu tutarın rehin açığı hesabı yapılırken dikkate alınarak borçtan düşüldüğü, satış sonrası davalının talebi üzerine — üzerinden — açığı belgesinin düzenlendiği, rehin açığı belgesi düzenlenirken yapılan hesaplama tablosunda toplam rakamının — olarak yazıldığı, ancak bu rakamın gerçekte — düşüldüğünde kalan alacak miktarının—- olduğunun görüldüğünü, sonuç olarak; Davacı —- kullanılan kredilerden kaynaklanan borcu nedeniyle davalı banka tarafından aleyhinde—– sayılı dosyasından başlatılan takipte kendisinden fazla para tahsil edildiği iddiasıyla huzurdaki davanın ikame edildiği, bilahare de dosyada alınan bilirkişi raporu ve yapılan ödemeler nedeniyle davacının talebi üzerine işbu istirdat davasının açıldığı, Hesap kat ihtarı ve ödeme emrinden sonra borçlular tarafından bir kısım ödemeler yapılmasına karşın kredi borcunun kapatılamadığı, davalı banka vekilince —– —- tarihinde — alındığı, ancak yapılan incelemelerde olması gereken — olduğu, Uyuşmazlık konuları kapsamında; Davacı ile davalı banka arasında imzalanan —- kaynaklanan borç sebebiyle başlatılan icra takibinde davacıdan fazla tahsilat yapılmadığı” şeklinde rapor sunulmuştur.
Bilirkişi — tarafından verilen raporda özetle; “Davacı —- tarihlerinde toplam değeri —- imzalandığını, birinci taksit ödemsinin davacı tarafından yapıldığını, — tarihi itibari ile kalan ana para tutarının — olarak belirleniğini, Davacı — talebi üzerine — tarihinde — ayda bir ödenmek üzere — taskit de—– vadeli olarak, aylık — nakit kredi tespit edildiğini, — bedelli taksidin vadesinde, —- Kısmı olarak ödendiğini, bakiye kalan taksit tutarının ödenmediğini, Davalı —– tarafından — yetkiye dayanılarak kredi hesabının —arihinde kat ederek toplam borcu—- kıldığını, —Dava tarihi itibariyle, davacı; — davalı — olan borç tutarı;—-olarak hesaplandığını, ayrıca dava tarihinden sonra, —– tarihinde, davacı tarafından, davalı— toplam — tutar ödendiğini, sonuç olarak,— Dava tarihi itibariyle, davacı;—- davalı — olan borç tutarı; — Olarak hesaplandığını, ayrıca dava tarihinden sonra, —- tutar ödenmiş olup, — tahsilat tarihi itibariyle, yapılan hesaplama sonucunda, davacı; — davalı —- olan borç tutarı; —. olarak belirlendiğini, Konunun hukuki nitelemesi, sözleşme ve yasa maddelerinin yorumu, delillerin değerlendirilmesi, ve nihai kararı HMK’nun 266 Md. gereğince, ve HMK’nun 282 Md.’de nazara alınarak, ve ayrıca, 6754 Sayılı Bilirkişilik Kanununun 3/2.nci maddesi uyarınca, Mahkemenin takdirinde olduğu” Şeklinde rapor sunulmuştur.
Dava, İcra İflas Kanunun m.72/1 hükmü uyarınca açılan menfi tespit davası olup, m.72/6 hükmü gereği dava sırasında borç ödenmiş olmakla davaya istirdat davası olarak devam edilmiştir.
İstirdat davası İİK 72/7. maddesinde düzenlenmiştir. Kendisine karşı ilamsız icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz etmemiş veya itiraz etmiş olup da, itirazının icra mahkemesince kaldırılmış olması nedeniyle kesinleşen icra takibi ile ve menfi tespit davası da açmaması sonucu, gerçekte borçlu olmadığı bir parayı ödemek zorunda kalırsa, ödemiş olduğu paranın kendisine geri verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir.
İstirdat davasında, icra takibi sırasında sebepsiz olarak ödenmiş olduğu iddia edilen paranın geri verilmesi istenir.
İstirdat davasının açılması için ilk şart, geri verilmesi istenen paranın icra takibi sırasında, borçlunun ödeme emrine itiraz etmemesi veya itiraz etmiş olmasına rağmen itirazın kesin olarak kaldırılmış olması nedeniyle kesinleşmiş olan icra takibi dolayısıyla, nakten yada malların haczedilip satılması suretiyle cebri icra tehdidi altında ödenmek zorunda kalınmış olması gerekir. İkinci şart ise, borçlu olmadığı bir paranın cebri icra tehdidi altında ödenmek zorunda kalınmasıdır.
İcra İflas Kanununun 72. maddesinde öngörülen istirdat davası, TBK’nun 77 ve devamı maddelerinde öngörülen istirdat —– davasının özel bir türü olup, bu nedenle kendine has özellikler taşır.
İstirdat davası İİK.’nun 72/7. maddesi uyarınca son ödeme tarihinden itibaren —- yıllık süre içerisinde davanın açılması gerekir. Hak düşürücü süre niteliğinde olan bu süre, mahkemece resen gözetilmelidir. Eldeki dava hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve yapılan bilirkişi incelemeleri ile; davalı banka tarafından davacı aleyhine rehnin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığı, rehnin paraya çevrildiği ve takibin bakiye üzerinden devam ettirildiği, davacının sorumlu olduğu borç miktarında fazla ödeme yaptığı anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacının şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin de reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; —–avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının tazminat talebinin reddine,
3-Karar harcı 716,84 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 54,40 TL harç ile 32,00 TL ıslah harcı ve 169,79 TL tamamlama harcından mahsubu ile bakiye 460,65 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 32,00 TL ıslah harcı, 169,79 TL tamamlama harcı, 54,40 TL peşin harc olmak üzere toplam 256,19 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5-Davacı tarafından yapılan 329,10 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.900,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.229,10 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.980,95 TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 288,40 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 32,11 TL sinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davanın kabul edilen kısmı için davacı yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.100,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davanın reddedilen kısmı için davalı yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 1.314,54 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile Yargıtay ilgili hukuk dairesine temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 01/03/2022