Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/744 Esas
KARAR NO : 2021/646
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 28/09/2020
KARAR TARİHİ : 08/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı—- sigortalı olduğunu,— gönderilmek üzere yüklemesi yapılan—– nolu navlun faturasına istinaden davalı taşıyıcının sorumluluğu altında taşındığını, dava konusu emtialar davalının—— antreposuna getirildiğini,—– ve — yapılmasını müteakip nakliye aracına yapılan yükleme esnasında hasarlı olduklarının tespit edilmesi üzerine antrepoda tutanak tanzim edildiğini,
Davalı taşıyıcı emtiaları sağlam, eksiksiz ve hasarsız bir vaziyette temiz taşıma senedi ile teslim aldığını, taşıma senedi üzerinde davalı taşıyıcının yüke ilişkin çekincesine dair ihtirazi kaydı içerir hiç bir yazılı şerh bulunmadığını, emtiaların davalının sorumluluğu altında yapılan taşıma işlemleri sonucu hasara uğradığını, bu nedenle eksiksiz ve hasarsız olarak emtiaları teslim alan davalı taşıyıcının hasarlanan emtialara ilişkin zarardan sorumlu olduğunu,
Müvekkil şirket tarafından dava dışı sigortalı—– tazminatının sorumlulardan rücuen tahsil edilmesi amacı ile davalı taşıyıcı aleyhine——-dosyasıyla icra takibi başlattıklarını, davalının borca itiraz ettiğini, bunun üzerine takibin durdurulduğunu, itirazın iptalini ile takibin devamına ve davalının icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu emtianın —–taşıma hizmetinin müvekkil tarafından eksiksiz verildiğini, emtialar İtalya’da gönderici tarafından araca yüklenip foklift aracılığı yüklenen emtia ilişkin yükleme ve istiflenme, malın evsafı, niteliği ve ağırlığı dikkate alınarak taşımacının şoförünün dahil olmadığını, emtianın müvekkilin yeddinde olduğu süre içinde hasarlandığına dair herhangi bir delilin olmadığını, ekspertiz raporunun bulunmadığını, sigorta şirketinin gerçek zararı ödemekle yükümlü olduğunu, davacının talep içeriğinin belli olmadığını, halefiyeti ispata yarar sigorta poliçesi, rücu hakkını sağlayacak olan ödeme dekontunun sunulmadığını, zamanaşımı süresinin dolduğunu, dava ehliyetinin olup olmadığı belirli olmadığından tüm taleplerin reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Celp ve tetkik edilen—– dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından — tarihli takip talebi ile — tutarındaki —gönderilmek üzere yüklemesi yapılan yapılan —-faturasına istinaden sorumlulukları altında yapılan taşıma/yükleme işlemleri esnasında hasarlanması nedeniyle —— ödenen hasar bedelinin rücuen ödenmesine ilişkin davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, takibin borçluya —- tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ——- borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve 2. İtirazın üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık konusu ile ilgili olarak taşıma ve lojistik uzmanı bilirkişi ——- tarihli raporunda özetle; davacının dava dışı sigortalısı haklarına halefiyet hakkı kazandığı, taşıma sözleşmesi ile taşımaya ilişkin ihtilafın olmadığı, İtalya’dan gönderilen malın davalı tarafından sorunsuz teslim alındığı, zarar tespitinin tutanağa göre araca yükleme sırasında gerçekleştiği, zararın sözleşme kapsamında içinde olduğu, davalının taşımadaki zarardan sorumlu olduğu, hasarlanan — borunun sevkteki ağırlığı üzerindeki — sınırlı sorumluluk üst limiti hesaplandığı, —-değerinin karar tarihinde —- dönüştürülmesi gerektiği, zarar tutarı ile sınırlı sorumluluk üst limiti —-değerinin kıyaslanması ile tazminatın belirleneceğini beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, tarafların ayrı ayrı beyan ve itiraz dilekçeleri sunulduğu görüldü.
HUKUKİ NİTELENDİRME VE GEREKÇE;
Dava; nakliyat emtia sigortası kapsamında taşınan emtianın zayi edilmesi nedeniyle oluşan zararın rücuen tazmini istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, mahkememizce itibar edilen bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; dava dışı sigortalıya ait boru emtiasının davalı tarafından —— taşınacağı, taşımanın uluslararası kara taşımacılığı (CMR) kapsamında yapıldığı uyuşmazlık konusu değildir.
Davalı taraf cevap dilekçesi ile zamanaşımı definde bulunmuş ise de söz konusu hasar — tarihinde tespit edilmiş olup icra takibi — tarihinde başlatıldığından dolayı CMR 32/1 maddesi gereğince bir yıllık süre geçmediğinden davalı tarafın zamanaşımı define ilişkin itirazları yerinde değildir.
Söz konusu emtiada hasarın meydana geldiği, CMR senedine göre gönderen tarafından emtianın taşıyıcıya teslimi esnasında hasarlı olduğuna ilişkin kaydın bulunmadığı, dolayısıyla emtianın davalı tarafın sorunsuz olarak teslim aldığının kabulü gerektiği, aksinin davalı tarafından ispat edilemediği, emtialardaki hasar nedeninin taşıma şartlarından kaynaklandığı anlaşılmakla bu hasardan taşıyıcının sorumlu olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
——— anlaşma CMR’ nin 1.maddesi uyarınca sözleşme hükümlerinin karayolu ile ülkelerarası taşınmasına ilişkin hükümlerinin uygulanacağı, CMR’ nin 23.maddessine göre, bu sözleşmenin hükümleri gereğince taşıyıcı yükün kısmen veya tamamen kaybından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda bu tazminat yükün taşınmak üzere kabul edildiği yer ve zamandaki kıymetine göre hesaplanır. Malın kıymeti ticaret borsası fiyatına göre hesaplanır ,eğer böyle bir fiyat yoksa geçerli piyasa fiyatlarına göre tespit yapılır. Ne ticaret borsası fiyatı, ne de geçerli piyasa fiyatı mevcutsa tespit aynı cins ve kalitedeki malların kıymetine göre yapılır. Bununla beraber tazminat eksik brüt ağırlığın kg. başına —– hesap birimini aşmayacaktır. Yükün taşınması dolayısıyla ödenen taşıma ücretinin gümrük resimleri ve diğer ödemelerde malın tamamen kaybedilmesi halinde tamamen ödenir. Kısmen kaybolma halinde ise karşılaşılan zarar oranında ödeme yapılır, bunun dışında başka bir tazminat ödenmez.
CMR’ nin 27.maddesinde de hak sahibine ödenecek tazminat için faiz istenebileceği, yıllık —- üzerinden hesap edilecek faizin ödeme isteğinin yazılı olarak taşımacıya gönderildiği tarihten başlayacağı, böyle bir istekte bulunulmamış ise tahakkukun dava tarihinden itibaren başlayacağı, tazminatın hesabında ödemenin istendiği ülke ve parası ile ifade edilmediği zaman tazminatın o ülke parasına çevrilmesi ödemenin yapılacağı gün ve yerde uygulanan kura göre hesaplanacağı düzenlenmiştir.
Davalının taşıdığı ve zarar gördüğü anlaşılan boru emtiası yönünden davalı taşıyıcının sorumlu olduğu miktar, taraflarca aksi kararlaştırılmadığı için yükün davalı taşıyıcıya teslim edildiği tarih itibariyle —tekabül etmekte olup buna göre —- olup davacının talebini dava dilekçesinde —– olarak sınırlandırdığı anlaşılmıştır.
Alınan bilirkişi raporundaki hesaplamaların dosya kapsamına uygun olması nedeniyle hükme esas alınmıştır.
Anılan nedenlerle; davalının meydana gelen zarardan sorulumlu olduğu ve hasar gören mal bedelinin ——olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan CMR Konvansiyonu 27. Maddesi hükmü gereğince “Hak sahibi ödenecek miktar için faiz isteyebilir. Yılda—– hesap edilecek bu faiz ödeme isteğinin yazılı olarak taşımacıya gönderildiği tarihten başlar. Böyle bir istekte bulunulmamış ise tahakkuk dava açıldığı tarihten itibaren yapılır. Tazminatın hesaplanmasında asıl olan unsurlar ödemin istendiği ülke ve parası ile ifade edilmediği zaman, söz konusu tazminatın o ülke parasına çevrilmesi ödemenin yapılacağı gün ve yerde uygulanan kura göre hesaplanır”. Ancak, davacı alacağını— olarak talep etmiş olup, tarafların tacir oldukları göz önünde bulundurulmak suretiyle hükmedilen ——alacağa ticari faiz işletilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacının icra inkar tazminat yönünden yapılan değerlendirme ise; zarar miktarı yargılama ile belirlenmiş olduğu anlaşıldığından davacının yüzde yirmi icra inkar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği kanaati gelmiş olmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile;—– sayılı dosyasındaki itirazının İPTALİNE, alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanması suretiyle takibin DEVAMINA,
2-Dava konusu itibariyle icra takibine konu olan alacak miktarının belirlenmesi yargılama gerektirdiğinden icra inkar tazminat talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 139,17 TL’den dava açılırken yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 82,77 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına
4-Davacı tarafça yatırılan 54,40 TL peşin harç, 54,40 başvurma harcı, 7,80 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 116,60 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 800,00 TL bilirkişi ücreti, 57,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 857,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenecek 2.037,32 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 6100 Sayılı HMK’nun 341/2 maddesi uyarınca değer itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/07/2021