Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/729 E. 2020/445 K. 23.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/702 Esas
KARAR NO: 2020/455
DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ: 10/09/2020
KARAR TARİHİ: 24/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ———-ünvanlı şirkette hem pay sahibi hem de şirket yetkilisi konumunda olduğunu, müvekkilin, hem pay sahibi hem de şirket yetkilisi konumunda olmasına karşın şirketin ticari defter ve kayıtlarına ulaşamadığını, bilgi alma ve evrak inceleme konusunda talepleri sonuçsuz kaldığını, şirketin iş ve işleyişi hakkındaki bilgi ve evraklara erişiminin engellendiğini, müvekkilinin diğer ortak tarafından fiili olarak şirketle ilişkisi kesildiğini, müvekkilinin haricen üçüncü kişiler vasıtasıyla şirket ile ortaklık çıkarlarına aykırı davranıldığını, zarar verici eylemlerde bulunulduğunu ve rekabet yasağının ihlal edildiğini öğrendiğini, dürüstlük ve iyi niyet kuralına aykırı davranışlar, şirket ile ortaklık çıkarlarının tek taraflı zarara uğratılmış olması ve yukarıda belirttikleri sair sebepler neticesinde şirket ortaklığından ayrılma durumu zaruri olduğunu, bu sebeple, müvekkilinin ————yevmiye numaralı ihtarname ile ——–adresinde faaliyet gösteren ve —- sicil numarası ile kayıtlı ————- ünvanlı şirkette yönetim kurulu üyeliğinden ve—- Noterliğinden ————– yevmiye numaralı imza sirküleri ile tanzim ve tescil edilen tüm temsil ve ilzam yetkisi içerir görevlerinden istifa ettiğini, akabinde —– Noterliğinden ———– yevmiye numaralı ihtarname ile; şirket ortaklığından çıkma talebinin gerekçelerini belirttiğini,, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her biri —– kıymetindeki ortaklık payına karşılık gelen ——adet hissesinin nominal değeri olan ———— ihtarnamede belirtmiş olduğu banka hesap numarasına yatırılmasını ve ortaklıktan çıkmayı talep ettiğini, yine görevlendireceği mali müşavire ve kendisine şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelemek için hazır edilmesini veya ihtarnamede belirttiği adrese şirketin kuruluş tarihi itibariyle tüm mizan, bilanço ve beyannamelerinin bir örneğini göndermelerini, istifasının gerekli tescil ve ilan işlemlerinin ———–nezdinde geciktirilmeksizin yapılması ile ilgili kamu ve tüzel kişilere tebliği için gerekli yasal işlemlerin yapılmasını talep etse de tüm talepleri sonuçsuz kaldığını tüm bu sebepler nedeniyle açmış oldukları davanın kabulü ile müvekkilinin şirket ortaklığından çıkma talebinin kabulüne, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak ve paylarının nominal değerinden az olmamak kaydıyla ayrılma akçesinin müvekkiline ödenmesi ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, şirket ortaklığından çıkma ve çıkma payının ödenmesi istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın 114/1 maddesinin birinci fıkrasında, tüm davalar bakımından geçerlilik taşıyan dava şartlarının neler olduğu hususu açıkça hükme bağlanmış, HMK 114/2 maddesinde ise diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu belirtilmiştir.
01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 03/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5’inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre;
“Madde 5/A – (1) Bu kanunun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, dava konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6235 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 3’üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile,
“Dava şartı olarak arabuluculuk,
Madde 18/A – (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılmadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Öte yandan 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 1/2 m. uyarınca, arabuluculuk, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri iş veya işlemlerden doğan özel hukuk uyuşmazlıklarının çözümlenmesinde uygulanır.
Somut olaya döndüğümüzde, dava, anonim şirket ortaklığından çıkma ve ayrılma akçesinin ödenmesi istemine ilişkin olup, ayrılma akçesinin ödenmesi istemi nedeniyle ticari bir alacak davası niteliğini haiz olduğu, ayrıca uyuşmazlığın tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri bir işleme ilişkin olduğu, dolayısıyla bu davada arabuluculuğa başvurmuş olmanın bir dava şartı olarak kabul edilmesi gerektiği, ancak bu dava şartının yerine getirilmediği sonuç ve kanaatine varılmış olup, mahkememizin —– tarihli ara kararı ile davacı vekiline arabuluculuk son tutanak aslını sunmak üzere sonuçları ihtar edilerek usulüne uygun süre verilmiş, davacı vekili tarafından ibraz edilen —— tarihli dilekçede arabulucuya başvurmadan davanın açıldığını ve iş bu davanın arabuluculuğa tabi olmadığından ———- tarihli ara karardan rücu talep edildiği görülmüş olup davacı yanın arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığı anlaşılmakla — Adliye Mahkemesi — Hukuk Dairesinin ———– sayılı, benzer mahiyetteki hükmü de nazara alınarak, davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-7155 Sayılı Kanunun 20’nci maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi ve 7155 Sayılı Kanunun 23’üncü maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A-2 maddesi uyarınca arabulucuya başvurulmadan dava açılmış olması karşısında, davanın Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A, 6325 sayılı Kanunun 18/A-2, Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 54,40 TL harç dava açılırken peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda verilen kararın tebliğinden tibaren 2 haftalık süre içinde ———– Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile karar verildi. 24/09/2020