Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/721 E. 2022/820 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/721 Esas
KARAR NO: 2022/820
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ: 14/01/2015
KARAR TARİHİ: 29/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı bankadan yapılandırma kredisi kullandığını, davalı bankanın bu işlem özelinde masraf adı altında ——- tahsil ettiğini, alınan bu ödemenin hukuka aykırı olduğunu ve iadesinin gerektiğini, imzalanan kredi sözleşmelerinin matbu dilekçelerin imzalanması ile akdedildiğini, davalı bankanın tek taraflı dayatması sonucu kredi kullanımı sırasında müvekkilinin ilgili masrafı ödemek zorunda kaldığını, dosya masrafı adı altında alınan bu tutarın hukuki dayanağının olmadığı ve muhtelif —- gereği bu bedelin iade edilmesi gerektiğini, ayrıca —–aykırı olarak kredi sözleşmesinin düzenlendiğin dikkate alınması gerektiğini beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinden alınan toplam —- dosya masrafının dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile iadesine karar verilmesini, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının basiretli bir tacir olarak piyasa araştırması yaparak müvekkil bankadan kredi kullandığını, taraflar arasında akdedilen —– kaynaklanan tüm masrafların müşteriye ait olduğunun açıkça belirtildiğini, davacının basiretli bir tacir olarak imzaladığı sözleşmeye aykırı hareket ederek işbu davayı derdest ettiğini, davacının iddialarının usul ve yasaya aykırı olduğundan davanın reddinin gerektiğini, taraflar arasındaki kredi ilişkisinin TTK gereğince ticari bir iş olduğunu, gerek davacının gerekse müvekkil bankanın tacir olması sebebiyle davaya TTK ve ticari teamüllerin uygulanması gerektiğini, müvekkil banka tarafından tahsil edilen komisyon ücretlerinin ticari örf ve adalete uygunluğunun denetlenmesi gerektiğini, kredilerin kullanıldığı tarihte —– düzenlenen—–mümkün olmadığını, her bir kredilendirme işlemi kapsamında düzenlenen geri ödeme planlarında ödenecek toplam tutar yazılı olduğundan genel işlem koşulu olarak nitelendirilemeyeceğini, müvekkil banka tacir sıfatına haiz olduğundan ücret isteme hakkının olduğunu, davacı ile müvekkil banka arasında var olan ticari iş sebebiyle, gerek akdedilen —— mevzuat gerekse de ticari örf ve adet gereği ücret isteyebileceğini, davaya konu kredi masraflarının ödeme tarihinden faiz işletilmesi davalı bankanın temerrüdü oluşmadığından söz konusu olmadığını beyanla, hukuki ve cezai talep ve şikayet hakkı saklı kalmak kaydıyla, usul, yasa ve taraflar arasındaki sözleşmelere aykırı davanın reddine, yargılama masraflarının ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, kullanılan kredi kapsamında ödenen masrafların iadesine yönelik olarak açılan alacak davasıdır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış uyuşmazlık kapsamında ——- tarihinde şubelerde —– kredisine uygulanan —— bildirilmesi istenilmiş olup, müzekkere cevapları dosyasına konulmuş ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından alınan raporda ,” Somut olaya ilişkin uyuşmazlığın; davacının, davalı bankadan — tarihinde kullandığı ——-masraf adı altında yapılan haksız kesintilerin faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi talebinden kaynaklandığı, davacıdan alınan masraf tutarının genel bankacılık uygulamaları ile genel teamüllere uygun olduğu ve masraf iadesinin mümkün olmadığı ” şeklinde rapor sunulmuştur.
Bilirkişi tarafından verilen ek raporda özetle; “Somut olaya ilişkin uyuşmazlığın; davacının, davalı bankadan —— masraf adı altında yapılan haksız kesintilerin faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi talebinden kaynaklandığı, davacıdan alınan masraf tutarının genel bankacılık uygulamaları ile genel teamüllere uygun olduğu ve masraf iadesinin mümkün olmadığı ” şeklinde rapor sunulmuştur.
Her ne kadar görevsizlik kararı veren ——davanın kabulü yolunda hüküm tesis edilmiş ise de ilgili mahkeme tarafından verilen kararın bilirkişi incelemesi yapılmadan, emsal bankalardan komisyon ve masrafların araştırılması yapılmadan, somut verilere dayanmadan karar verildiği, mahkememizce alınan ek ve kök raporlarda da belirtildiği üzere davacıdan tahsil edilen masrafların bankacılık uygulamalarına bir aykırılık teşkil etmediği anlaşıldığından usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın reddi yolunda aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı başlangıçta peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.556,41-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca———bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/11/2022