Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/706 E. 2021/47 K. 21.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/706 Esas
KARAR NO : 2021/47

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/09/2020
KARAR TARİHİ : 21/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında düzenlenen —- tutarında davacıya borçlandığını, davalının fatura bedellerini ödememesi üzerine İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğünün — Esas sayılı icra dosyası ile takibe geçildiğini, davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu bildirdiğinden bahisle itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; eldeki davanın süresinde açılmadığını, icra takibinin yetkili icra dairesinde yapılmadığını, yetkili icra dairesinin —–olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE:
Dava;fatura alacağından kaynaklanan itirazın iptali davasıdır. Dava dilekçesinde ekli olarak taraflar arasında—– düzenlenmiştir. İncelenmesinde satıcı şirket olan davacı şirketin adresinin — keza düzenlenen faturalarda da adresin de — olduğu görülmüştür. Davacının takipte ve dava dilekçesinde —- göstermek sureti ile iş bu takip ve davayı açtığı, davalının adresinin — davacının takip ve davayı merkez adına yapmayıp, şube adına yapmış olduğu anlaşılmaktadır.
HMK’nın 14/1. maddesi uyarınca “Bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir.” Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun — numaralı ilâmında; “…Davaya konu uyuşmazlık tüzel kişilere karşı açılacak davalarda genel yetkili mahkeme, tüzel kişilerin yerleşim yerinin, yani merkezinin bulunduğu yer mahkemesi olmakla birlikte, şube işlemleri nedeniyle açılacak dava, taraf olarak bağlı bulunulan merkez davalı gösterilerek, şubenin bulunduğu yerde de açılabilir. ‘Kurum adına işlem yapmaya yetkili bulunmak’ şubenin tanımından ortaya çıkan bir sonuç olup, şubenin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olmasında tek başına yeterli değildir. Şubenin bulunduğu yer yetkisi, o şubenin yapmış olduğu işlemlerden, davacıya ait işlemlerin yürütülmesinden doğan uyuşmazlıklarda geçerli bulunmaktadır.” denilmiştir. Mahkememizce davacı şirketin ticaret sicil kayıtları— Müdürlüğünden sorulmuş olup —cevabında şirketin merkezinin — bulunduğunun bildirildiği, ancak müdürlükte terkin kaydı olan şubenin kaydının gönderildiği görülmüştür.— cevabından anlaşılacağı üzere davacı şirketin şubesinin adresi — eldeki uyuşmazlığın davacı şirketin şubesi olan — değil merkez şubesi olan —– yapmış olduğu hem faturadan hem de prtokolden anlaşılmış olup davalı icra takibinde yetki itirazını ileri sürerek yetkili icra müdürlüğünün ikamet adresi olan — Müdürlüğü olduğunu beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre; alacaklı/davacının merkez adresinin ve sözleşmenin yapıldığı yerin —- olduğu anlaşılmaktadır. İİK’nın 50. maddesi yollamasıyla TBK’nın 89.ve HMK 14. maddesi uyarınca sözleşmeyi imzalayan şubenin veya alacaklının merkez —- adresinin bulunduğu yer ile HMK 18. maddesi gereğince taraflar arasında düzenlenen sözleşmede belirtilen yerler ile HMK 6. maddesi gereğince borçlunun yerleşim yeri dikkate alındığında takibin yapıldığı yer olan — — İcra dairelerinin yetkili bulunmadığı sonucuna varıldığından, borçlu davalının icra dairesinin yetkisine yaptığı itiraz yerinde görülmüştür.
İcra dairesinin yetkisine yapılan itirazın geçerli ve yerinde olması halinde takip yetkisiz icra dairesinde yapılmış sayılacağından ve takibin yetkili icra dairesinde yapılmış olması itirazın iptali davalarında özel dava niteliğinde bulunduğundan, yetkisiz icra dairesinde yapılan icra takibine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasının da sırf bu nedenle reddi gerekeceğinden davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yetkili icra dairesinde yapılmayan takibe dayanılarak açılan davanın özel dava şartı eksikliği nedeni ile USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harcın, davacı tarafından dava açılırken yatırılan 211,37 TL harçtan karşılanarak bakiye 152,07 TL harcın davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan— gereğince belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.