Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/697 E. 2023/210 K. 31.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/697 Esas
KARAR NO: 2023/210
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 09/09/2020
KARAR TARİHİ: 31/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17/08/2016 tarihinde ——– yakınlarında meydana gelen trafik kazasında — sürücüsü davalı —— kusuru ile aynı istikamette yürümekte olan yaya konumundaki müvekkile arkadan çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında davacı müvekkil—-ağır yaralandığını, kazaya sebebiyet veren — sürücüsü olan davalı —-, kaza sonrasında olay yerini terk etmiş ve bu sebeple kaza tespit tutanağı tutulamadığını, olayla ilgili cezai kovuşturma ——- dosyası üzerinden yürütülmüş ve sürücü kusurlu bulunarak cezalandırılmasına karar verildiğini, kazaya sebebiyet veren —– bulunmadığından müvekkilin trafik kazasından kaynaklanan maddi zararların tazmini için karşı taraf —- başvurulmuş ancak —- hasar dosyasından müvekkil zararları karşılanmadığını, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, müvekkilinin söz konusu kaza nedeniyle yaşamış olduğu olumsuzlukların tedavi süreçlerinin müvekkilini psikolojik olarak etkilediğini, tüm bu nedenlerle açılan davanın kabulü ile 6100 sayılı yasanın 107. Maddesine göre belirlenecek maddi tazminat miktarına ileride arttırmak kayıt ve koşulu ile şimdilik beden gücü kaybı-efor kaybı tazminatı olarak 100,00-TL maddi tazminatın davalı—- başvuru tarihinden itibaren, davalılar —- kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı —– 10.000,00 TL davacılar —-her biri için 5.000,00-TL olmak üzere toplam 20.000,00-TL manevi tazminatın davalı kusurlu araç sürücüsü ——- ve araç maliki —– kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.Davacı vekili ıslah dilekçesinde özetle; fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, dava dilekçesinde 100.-TL olan maddi tazminat talebimizi 30.462.92.-TL olarak artırıyor ve 30.462.92.-TL nin davalı ——-hesabından başvuru tarihinden, diğer davalı ——– kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve mütesselsilen tahsiline manevi tazminat yönünden de dava dilekçesindeki talepleri gibi karar verilmesini beyan ve talep etmiştir

SAVUNMA:Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle; 6704 sayılı kanun gereği dava açılmadan önce sigorta şirketlerine başvuru şartı bulunduğunu davacı tarafın müvekkil kuruma başvuru yaptığını ancak müvekkil kurumun talep ettiği eksik evraklar temin edilmeden huzurdaki dava ikame edilmiş olduğundan, 6704 sayılı kanun gereği başvuru şartı yerine getirilmediğini, tarafların kusur durumunun, maluliyete yönelik raporun alınması gerektiğini, müvekkil kurumun geçici iş göremezlik zararından kaynaklanan tazminat sorumluluğu bulunmadığını,——- doğumlu olan ve olay tarihinde yalnızca ——yaşında olan küçük —— çalışma hayatına dahil olması imkansız olduğunu, geçici iş göremezlikten ötürü ortaya tazmin edilmesi gereken bir zarar çıkması imkansız olduğunu, ——- tarafından davacıya ödenmiş veya ödenen rücuya tabi tazminat miktarı tespit edilerek müvekkil kurum tarafından ödenecek tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, müvekkil kurumun sorumluluğu teminat limiti ve kusur oranı ile oranı ile sınırlı olduğunu, dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini tüm bu nedenlerle açılan davanın reddine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.Davalı ——- cevap dilekçesinde özetle; Aleyhine açılan davayı kabul etmediğini, davacının iyi niyetli olmadığını, kazamın meydana gelmesine davacının asli kusurlu olduğunu, kendisinin bir kusuru bulunmadığını, Davacının yürümesi gereken yaya kaldırımı yerine araç yolunu kullanmış ve aniden kullandığım motosikletin önüne çıkarak kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiğini davacının koşarak kontrolsüz bir şekilde yola çıkarak, seyir halindeyken kendi can güvenliğimi tehlikeye düşürdüğünü , Zira seyir halindeyken araç yoluna çıkan davacıya çarpmamak için frene bastığını elinden gelen her şeyi yaptığını, gibi elimden gelen her şeyi yaptım. ceza mahkemesinde kusur yönünden hatalı inceleme yapıldığını ve aleyhine yanlış karar verildiğini, maddi ve manevi zarara uğradığını tüm bu nedenlerle açılan davanın reddine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasıdır.Davalı —- yönünden dosya tefrik edilerek mahkememizin —– numarasına kayıt edildiği anlaşılmıştır.Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.—— Tarihli Raporunda Özetle;——tarihinde gerçekleşen trafik kazası sonrasında gelişen —– önünde bulundurularak; —– yayınlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik ve ilgili mevzuat hükümlerine çocuk bakımından yapılan atıflar bu yönetmelik hükümlerine yapılmış sayılır) hükmü gereğince trafik kazası sonucu yaralanan çocuklar hakkında 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümlerince değerlendirilme “yapılmasının uygun olduğu, cihetiyle; davacının 17/08/2016 tarihinde gerçekleşen trafik kazasına bağlı sürekli özür/engel oranının %2 (yüzde iki) olduğu, “Hukuki dayanak ve atıf” bölümünde belirtildiği üzere , 3 Ağustos 2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği (bu yönetmelikte maluliyet oranları tespitine ilişkin ayrıntılı cetvel bulunmadığından) ve 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetc’de yayımlanan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği ve ekindeki cetveller” esas alındığında ve meslek grup numarası bildirilmemekle grup (1) kabul olunarak, Şahsın 17/08/2016 tarihinde geçirmiş olduğu kazaya ilişkin sürekli çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı (maluliyet) oranının %2,1 (yüzdeikivirgülbir) olduğu, geçirmiş olduğu kaza neticesinde tıbbi iyileşme süresinin 2 (iki) aya kadar uzayabileceği ve bu sürc zarfında maluliyet/özür/engel oranının %100 olduğu hususlarını beyan ve rapor etmiştir
——- tarafından alınan 19/04/2021 tarihli raporda özetle; Davalı sürücü —– belirtiği gibi yayanın yolun sağ tarafından seyir yoluna girmesi ile kazanın gerçekleştiği kabulü halinde; Davalı sürücü —— sevk ve idaresindeki motosiklet ile meskun mahalde seyir halindeyken dikkatini yola vermesi ve sağ tarafından seyir yoluna giren davacı yayaya karşı zamanında ikaz ile birlikte etkin fren ve direksiyon tedbirli almadan çarptığı anlaşılmakla kusurlu olduğu davacı yaya ——– yolun sağ tarafından taşıt yoluna yönelmeden evvel yaklaşmakta olan araçların seyir durumların kontrol altında bulundurması ve sol tarafından gelen ——– ilk geçiş hakkını vermesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği, kendi can güvenliğini tehlikeye atarak taşıt trafiğine açık yolda yolun sağ tarafından taşıt yoluna yöneldiğinde davalı sürücü idaresindeki motosikletin sadmesine maruz kaldığı anlaşılmakla; kazanın oluşumunda kusurlu olduğu Davacı yaya—- belirtiği gibi yolun sağ tarafında yol içerisinde yürürken kazanın gerçekleştiği kabulü halinde; davalı sürücü ——- sevk ve idaresindeki ——– meskun mahalde seyir halindeyken dikkatini yola vermesi ve sağ tarafında yol içerisinde yürüyen yayayı dikkate alması gerekirken bu hususlara riayet etmediği, tedbirsizce sağ tarafında yol içerisinde yürüyen davacı yayaya çarptığı anlaşılmakla kusurlu olduğu, davacı yaya —–taşıt trafiğine açık mahalde yolun sağ tarafında yürümemesi, mahaldeki yaya kaldırımı kullanması gerekirken bu hususlara riayet etmediği, kendi can güvenliğini tehlikeye attığı anlaşılmakla; kazanın oluşumunda kusurlu olduğu birinci durumda Davalı sürücü —- % 25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu, Davacı yaya —- % 75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu, ikinci durumda Davalı sürücü — % 75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu, davacı yaya——% 25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu hususlarını beyan ve rapor etmiştir.Bilirkişi tarafından alınan raporda özetle; Dava konusu somut olayda davacı —- olay tarihi itibariyle 10 Yıl 4 Ay 6 Günlük ve efor dönemi içerisinde ve de kazanç getiren herhangi bir işte çalışmasının söz konusu olamayacağı, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümleri kapsamında meslekte kazanma gücünden kayıp oranının %2,1 (YüzdeİkiVirgülBir) olduğu dikkate alınarak Geçici iş göremezlik dönemi boyunca efor dönemi içerisinde yer alan kazazede çocuk —- yerleşik Yargıtay Kararlarına istinaden Geçici İş Göremezlik zararı hesaplanamadığı, kaza tarihinden itibaren Sürekli İş Göremezlik zararı hesaplandığı, karayolları Trafik Kanunu ‘nun bazı maddelerinde değişiklik yapan, —– yayınlanan kanunun yürütmesi ile ilgili —– tarafından hesap tarihi itibariyle henüz bir Yönetmelik Yayınlamadığı için, Rapor/Hesap tarihi esas alınarak yapılan hesaplamada en güncel yüksek yargı kararlarından olan —— İlamı da dikkate alınarak; ilgili kurumlarca görüş değişikliği yapılıncaya kadar yaşam tablosu olarak —— göre hesaplama yapıldığı, —– sürekli iş göremezlik yönünden yapılan herhangi ödemenin bulunmadığı görüldüğünden herhangi bir indirimin söz konusu olmadığı, —- Raporuna istinaden; birinci Durumda (Davalı %25 Kusurlu) Davacı —- hesaplanan —– olduğu, ikinci durumda (Davalı %75 Kusurlu) Davacı ——- hesaplanan Efor Dönemi ve Sürekli İş Göremezlik Tazminatı tutarının 31.986,07 TL olduğu, hususlarını beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi tarafından alınan 29.11.2021 tarihli raporda özetle; davacı —— olay tarihi tibariyle 10 Yıl 4 Ay 6 Günlük ve efor dönemi içerisinde ve de kazanç getiren herhangi bir işte çalışmasının söz konusu olamayacağı, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümleri kapsamında meslekte kazanma gücünden kayıp oranının %2,1 (YüzdeİkiVirgülBir) olduğu dikkate alınarak Geçici iş göremezlik dönemi boyunca efor dönemi içerisinde yer alan kazazede çocuk——— Kararlarına istinaden Geçici İş Göremezlik zararı hesaplanamadığı, kaza tarihinden itibaren Sürekli İş Göremezlik zararı hesaplandığı, Karayolları Trafik Kanunu ‘nun bazı maddelerinde değişiklik yapan, 09.06.2021 Tarihinde —— Kabul edilerek 19.06.2021 tarihinde Resmi Gazete ‘de yayınlanan kanunun yürütmesi ile ilgili “Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu” tarafından hesap tarihi itibariyle henüz bir Yönetmelik için, Rapor/Hesap tarihi esas alınarak yapılan hesaplamada en güncel yüksek yargı kararlarından ———- İlamları dikkate alınarak; ilgili kurumlarca görüş değişikliği yapılıncaya kadar yaşam tablosu olarak —- göre hesaplama yapıldığı, ——– dava dışı—– sürekli iş göremezlik yönünden yapılan herhangi ödemenin bulunmadığı görüldüğünden herhangi bir indirimin söz konusu olmadığı—- Raporuna istinaden; birinci durumda (Davalı %25 Kusurlu) Davacı —hesaplanan Efor Dönemi ve Sürekli İş Göremezlik Tazminatı tutarının 10.154,31 TL olduğu, ikinci durumda (Davalı %75 Kusurlu) davacı—-hesaplanan —-Tazminatı tutarının 30.462,92 TL olduğu, hususlarını beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi tarafından alınan 15.09.2022 tarihli raporda özetle; 29.11.2021 tarihli ek raporun sonuç kısmının “a” maddesinde sehven %2,1 (YüzdelkiVirgülBir) olarak yazılan maluliyet oranının iş bu ek raporun aşağıdaki “b” maddesinde %2 (Yüzdelki) olarak düzeltildiği, davacı —-olay tarihi itibariyle 10 Yıl 4 Ay 6 Günlük ve efor dönemi içerisinde ve de kazanç getiren herhangi bir işte çalışmasının söz konusu olamayacağı, —– meslekte kazanma gücünden kayıp oranının %2 (Yüzdeİki) olduğu dikkate alınarak Geçici iş göremezlik dönemi boyunca efor dönemi içerisinde yer alan kazazede çocuk —– yerleşik Yargıtay Kararlarına istinaden Geçici İş Göremezlik zararı hesaplanamadığı, kaza tarihinden itibaren Sürekli İş Göremezlik zararı hesaplandığı, karayolları Trafik Kanunu “nun bazı maddelerinde değişiklik yapan, 09.06.2021 Tarihinde TBMM ‘de Kabul edilerek 19.06.2021 tarihinde Resmi Gazete ‘de yayınlanan kanunun yürütmesi ile ilgili “Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu” tarafından hesap tarihi itibariyle henüz bir Yönetmelik Yayınlamadığı için, Rapor/Hesap tarihi esas alınarak yapılan hesaplamada en güncel yüksek yargı kararlarından ——-ı dikkate alınarak; ilgili kurumlarca görüş değişikliği yapılıncaya kadar yaşam tablosu olarak —- göre hesaplama yapıldığı, ——sürekli iş göremezlik yönünden yapılan herhangi ödemenin bulunmadığı görüldüğünden herhangi bir indirimin söz konusu olmadığı,— Raporuna istinaden; birinci Durumda (Davalı %25 Kusurlu) Davacı —- hesaplanan Efor Dönemi ve Sürekli İş Göremezlik Tazminatı tutarının 10.154,31 TL olduğu, ikinci Durumda (Davalı %75 Kusurlu) Davacı—— hesaplanan Efor Dönemi ve Sürekli İş Göremezlik Tazminatı tutarının 30.462,92 TL olduğu, hususlarını beyan ve rapor etmiştir
Dava hukuki niteliği itibariyle, meydana gelen trafik kazası nedeni ile oluşan maluliyet ve iş göremezlik nedeni ile uğranılan zararın tazminine ilişkin olarak açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve maluliyete ilişkin olarak—— dalından rapor alınmıştır.
—– Tarihli Raporunda 20/02/2019 tarihli ve 30692 sayılı “Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirılmesi Hakkında Yönetmelik” 5. Bölüm 14. Maddesi (Atıflar – Madde 14-(1) 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik ve ilgili mevzuat hükümlerine çocuk bakımından yapılan atıflar bu yönetmelik hükümlerine yapılmış sayılır) hükmü gereğince trafik kazası sonucu yaralanan çocuklar hakkında 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümlerince değerlendirilme “yapılmasının uygun olduğu, cihetiyle; davacının 17/08/2016 tarihinde gerçekleşen trafik kazasına bağlı sürekli özür/engel oranının %2 (yüzde iki) olduğu, belirtilmiştir.
2918 sayılı Yasanın 85 ve devam maddeleri gereğince bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir. Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur. Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir ——– 2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanunun 85.maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiş olup, bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı Yasa’nın 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı Yasa’nın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Anılan yasal hükümlerden, ——- Sigortasının; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve ——kabul edilmektedir.İşletenin sorumluluğu hukuki nitelikçe tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunmakla, işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen zorunlu sigortacının 91. maddede düzenlenen sorumluluğu da bu kapsamda değerlendirilmelidir. Hem işleten hem de sigortacının sorumluluğu, hukuki niteliği itibariyle tehlike sorumluluğuna ilişkindir.2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 88. maddesinde; bir motorlu aracın karıştığı kazada, bir 3. kişinin uğradığı zarardan dolayı birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunların müteselsil sorumlu olarak tutulacağı hüküm altına alınmıştır.
——- Hukuk Dairesi genel şartlar değişikliğinden önce halen yürürlükte bulunan KTK’nın 98.maddesinin kapsamının belirlenmesi bakımından vermiş olduğu ——- sayılı kararında “2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesi kapsamında kalan tedavi giderlerinden ——, yasa kapsamı dışında kalan bakıcı veya tedaviye bağlı sair giderlerden varsa trafik şirketi yoksa —–ve her iki halde de diğer haksız fiil sorumlularının (işleten ve sürücü gibi) sorumlulukları devam edecektir” yönünde karar vermiştir.
Somut uyuşmazlıkta yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler gereğince trafik kazası sonucu oluşan zararlardan kusuru ile sebebiyet veren işleten, sürücü ve trafik sigortacısı ile kazaya karışan davacı-zarar görene karşı müteselsilen sorumludur. Ancak maluliyete ilişkin raporda davacının engelinin % 2 ve iyileşme süresinin ise iki aya kadar uzayabileceğinin tespit edilmesi ve dosya arasına celp edilen ceza dosyasındaki kusura yönelik değerlendirmelerde dikkate alınarak ; davalı sürücünün meskun mahalde seyri sırasında sağ tarafından seyir yoluna giren yaya nedeniyle etkili fren ve direksiyon tedbiri alması gerekirken etkili tedbir almayıp sevk ve idaresindeki ——–davacı yayaya çarptığı olayda dikkat ve düzen yükümlülüklerine aykırı davrandığı ve bu haliyle % 25 kusurlu olduğu, davacının ise mahalde mevcut olan kaldırım üzerinde yürümediği, tedbirsiz ve kontrolsüz şekilde giriş yaptığı yol üzerinde seyreden, ilk geçiş hakkını vermediği motosikletin kendisine çarptığı olayda davranış faktörleri %75 derece kusurlu olduğu kanaatine varılarak aktüer raporunda usul ve yasaya uygun olarak hesaplanan ——— KTK’nın 97. Maddesine göre zararın haksız fiilden doğmuş olması ve bir ticari işletmeyi ilgilendirmemesi nedeni belirlenen tazminata yasal faiz uygulanması gerektiği, davalı ——– yapılan başvurudan itibaren 8 iş günü sonrası itibariyle temerrüdün oluştuğu, diğer davalı bakımından ise kaza tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmiştir.
Manevi zararın şahsiyet haklarına vaki tecavüz dolayısı ile bir kimsenin duyduğu cismani ve manevi acı ızdırap ve elem, bir kimsemin hayattan tat almasında yaşama zevkinde bir azalma olarak tarif edildiği, bu tariften anlaşılacağı üzere, manevi tazminata temel olan düşüncenin bozulmuş olan ruhi ve bedeni kusurun kısmen ve imkan nispetinde yeniden elde edilmesini teminine yönelik olduğu, manevi tazminatın kabulündeki gayenin faili cezalandırılmak veya onu müzayaka haline düşürmek olmadığı, mağdurun mal varlığında bir çoğalma husule getirmek veya mağdurun istediği tazmin şekillerini birini kabul etmek sureti ile onun acısını gidermek ve ruhen onu tatmin etmek şeklinde tarif edildiği, hukuka aykırı bir fiilin manevi tazminatı gerektirebilmesi için o fiilin bir şahsın şahsa bağlı haklarını başka bir deyim ile şahsi menfaatlerini ihlal etmesi gerektiği, şahsa bağlı hakkın ise herkese karşı ileri sürülebileceği resmi ismi, şeref ve namusu özel hayata mesleki sırra iktisadi şahsiyete yapılan tecavüzlerin de şahsiyet haklarını ihlal eden hareketler olarak kabul edildiği TBK’nun 56 maddesinde de bu gibi şahsi menfaatlerin ağır ihlali halinde kusurunda ağır olması kaydı ile manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği kabul edilmiştir.Somut olayda davacıların davaya konu kaza sebebiyle meydana gelen maluliyetinden duyulan elem ve keder ile olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu ile davacıların akrabalık derecesi ve tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak manevi tazminat talebinin davalı ——— yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 281. maddesinde tarafların, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını, belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri düzenlenmiştir. Bu düzenleme gereğince usulüne uygun biçimde raporun tebliği üzerine, rapora itiraz hakkı bulunan tarafların bu haklarını kullanmamış olması halinde karşı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşacaktır.
Dosya kapsamından hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunun davacı vekiline HMK 281. maddesi gereğince ihtarat içeren tebligat ile tebliğ edildiği, davacı vekilinin süresi içerisinde rapora itiraz dilekçesinde tazminata esas ücret tespitine yönelik bir itirazı bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda HMK’nın 281. maddesi çerçevesinde bilirkişi raporunda hesaplamaya esas alınan ücret tespiti davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğu gözetilerek davacının güncel asgari ücret verileri uyarınca yeniden rapor alınması talebi yerinde görülmemiştir. ———

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile;
a) Davacı —– maddi tazminat davasının KISMEN kabulü ile; 10.154,31 TL maddi tazminatın davalı ——– olay tarihi olan 17/08/2016 tarihinden itibaren, diğer davalı ——- temerrüt tarihi olan 27/02/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı —– verilmesine,
b) Davacı —-manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile kısmen reddine; 3.000 TL manevi tazminatın davalı olay tarihi olan17/08/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile davalı — alınarak davacı —- verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
c)Davacılar —- manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile kısmen reddine, olayın oluş şekli, kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, yakınlık dereceleri nazara alınarak baba —-1.500,00 TL manevi tazminatın, anne —- 1.500,00 TL manevi tazminatın, olay tarihi olan 17/08/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile davalı —— alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar harcı 1.103,50 TL ‘den davacı tarafça yatırılan 68,66 TL peşin harç ile 106,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 174,66 TL harçtan mahsubu ile bakiye 928,84‬ TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 68,66 TL peşin harç ve 106,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 229,06‬ TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti, adli tıp ücreti olmak üzere toplam 3.608,25 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.155,08 TL sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı —–kendisini manevi tazminat davasında vekil ile temsil ettirdiğinden davanın kabul edilen kısmı için davacı yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.000,00 TL maktu vekalet ücretinin ret sebebinin ortak olması nedeniyle davalı —- alınarak davacı tarafa ödenmesine,
7-Davacılar —-kendisini manevi tazminat davasında vekil ile temsil ettirdiğinden davanın kabul edilen kısmı için davacı yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 1.500, 00 TL nispi vekalet ücretinin ret sebebinin ortak olması nedeniyle davalı —- ayrı ayrı alınarak davacı —– ödenmesine
8-Davanın manevi tazminat yönünden reddedilen kısmı için davalı —yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı —- verilmesine,
9-Davacı —– kendisini maddi tazminat davasında vekil ile temsil ettirdiğinden davanın kabul edilen kısmı için davacı yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin ret sebebinin ortak olması nedeniyle davalılardan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
10-Davanın maddi tazminat yönünden reddedilen kısmı için davalılar yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin ret sebebinin ortak olması nedeniyle davacıdan alınarak davalılara ayrı ayrı verilmesine,
11- Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre 435,37 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen 924,63 TL’nin ise davacılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
12-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekiline (e-duruşma vasıtası ile) davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ———- Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 31/03/2023