Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/693 E. 2021/963 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/693 Esas
KARAR NO: 2021/963
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 07/09/2020
KARAR TARİHİ : 07/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, dağıtımını yaptığı ve ileride dağıtımını yapabileceği gazlı ve/veya gazsız ürünler ile kullanım amaçları bakımından eş ürünlerin şirketten düzenli ve sürekli satın alınması ve hâlihazırda işletmiş olduğu satış noktasından müşterilere yeniden satışının gerçekleştirilmesi maksadıyla davalı yan ile —–akdetmiş olduğunu, Davalı borçlu şirket ile müvekkili şirket arasında—— dayalı ticari bir ilişki bulunmakta olup, —– kapsamında davalının müvekkili şirketin dağıtımını yaptığı ve ileride dağıtımını yapabileceği —–kullanım amaçları bakımından eş ürünleri şirketten satın almak sureti ile, işlettiği satış noktasında müşterilerine yeniden satacağı, bu ürünlerin tanıtımına ilişkin reklam ve sair malzemeyi satış noktasında bulunduracağı ve bu ürünlerin tanıtımını yapacağı yönünde taahhütte bulunmuş olduklarını, —– gereğince işletmeci, haksız bir nedenle bayi ye iade etmemek koşuluyla toplam —– hükümlerde belirtilen ürünü, bayiden satın almak suretiyle müşterilerine satmayı planlamakta olup, sözleşme herhangi bir süre sınırlaması olmaksızın iş bu satış miktarının tamamlanması ile birlikte kendiliğinden sona ereceği, işletmenin, şirketin ve bayinin yazılı onayını almadan, bu sözleşme ve olmuşsa eklerindeki hak ve/veya yükümlülüklerini başkasına devir ve temlik etmemeyi, sözleşme süresince satış noktasında sözleşmenin devam ettirilmesine etki edecek bir değişiklik —– yapmamayı kabul ve taahhüt ettiğini, taraflar arasındaki ——- düzenlenen hükme göre şirketin, işletmeci’ nin sözleşme hükümlerine süresi boyunca uyacağı ve bir defaya mahsus olmak üzere, fatura karşılığında ona aşağıda belirtilen ürün ve malzemeleri promosyon amacıyla %100 iskontolu olarak vereceği ancak işletmeci, sözleşmenin iş bu sözleşmede öngörülen yükümlülüklerine aykırı davranması neticesinde süresinden önce sona ermesine sebebiyet vermesi üzerine, bu malzeme ve ürünlerin rayiç değerlerinin kıstelyevm usulü belirlenecek olan kısmını — birlikte derhal şirkete iade edeceği, —— yazılı onayını almadan, sözleşmedeki hak ve/veya yükümlülüklerini başkasına devir ve temlik etmemeyi, sözleşme süresince satış noktasında sözleşmenin devam ettirilmesine etki edecek hiçbir değişiklik ——- yapmamayı kabul ve taahhüt eder.” denmek sureti ile davalının, müvekkili şirketin yazılı onayı almadan sözleşme yahut ekleri sebebi ile doğan hiçbir hak ve yükümlülüğünü başkasına devretmeyeceği, temlik etmeyeceği, sözleşme süresi boyunca satış faaliyetini etkileyecek, sonlandıracak şekilde satış noktasını kapatmak, devretmek, faaliyet türünü değiştirmek gibi faaliyetlerde bulunmayacağı yönünde taahhütte bulunmuş ve müvekkili şirket ile karşılıklı mutabakata varmış olduğunu, ancak, davalı tarafların müvekkili şirketle akdettikleri sözleşmeye aykırı davranarak satış noktasını müvekkili şirkete hiçbir ihtar yahut bildirimde dahi bulunmadan kapattığı, müvekkili şirket tarafından haricen öğrenilmiş olduğunu, bu hususun tespiti için —— aracılığıyla noter tespiti gerçekleştirilmiş olduğunu ve mevcut durumun tespit edildiğini, taraflar arasında —–şirketten satın alacağı müvekkili şirkete ait —— satışını, —— adlı işletmenin yapılan tespit sonucunda belirtilen adreste davalı şirketin herhangi bir ticari faaliyetinin bulunmadığı, söz konusu adreste —- başka bir işletmenin olduğunun, davalı tarafın sözleşmeye aykırı olarak ve müvekkili şirkete bildirimde bulunmaksızın satış noktasındaki faaliyetine son verdiği ve/veya başkasına devir ettiğinin tespit edilmiş olduğunu, yapılan tespitin akabinde müvekkili şirketin; ihtarnameyle, davalılar ile akdettiği ——— davalıların sözleşme ve eklerindeki yükümlülüklerine uymaması nedeni ile derhal feshetmiş ve sözleşme’nin özel hükümler başlıklı bölümü gereği, müvekkili şirketin taraflar arasındaki sözleşmenin devamlılığına inanarak davalılara —–olarak ve %100 iskontolu olarak vermiş olduğu ürün ve malzemelerin, rayiç değerleri üzerinden kıstelyevm hesabı ile belirlenen —- tutarındaki bedelsiz ürün alacağının ödenmesinin davalı taraftan talep edildiğini, şifahi ve yazılı ihtarlara rağmen davalı taraflarca sözleşmenin erken sona ermesi nedeni ile doğan bedelsiz ürün alacağının müvekkili şirkete ödenmemesi nedeni ile—- dosyası ile başlatılan icra takibinin davalının haksız ve kötüniyetli itirazı nedeni ile durdurulduğunu yapılan arabuluculuk görüşmelerinden de bir sonuç alınamadığını beyanla; davanın kabulüne, davalı şirketin vaki itirazının iptali ile takibin devamına, takip konusu alacağın %20′ sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı yan kendisine yapılan usulüne uygun tebliğe rağmen davacı yanın dava dilekçesine cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle,—– icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini —- sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.
Dosyamız arasına celp edilen—-icra dosyasının yapılan incelemesinde takipte ödeme emrinin davalı/borçluya tebliğ edildiği davalının takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından alınan raporda ,” davacı yanın —– yıllarına ait ticari defter ve belgeleri incelendiğini, ticari defter ve belgelerin açılış kapanış tasdiklerin TTK hükümlerine göre zamanında yapıldığı, yapılan hesap incelemesinde; Davacı şirket ile davalı ——arasında doğrudan bir alım/satım ilişkisi bulunmadığı, davalı firmaya yapılan ürün satışlarının davacı şirketin —– olan ve ——sürdüren Dava Dışı——aracılığıyla yapıldığı, bu nedenle davacı şirket ticari defter ve kayıtları üzerinden davalı firmaca bayilik sözleşmesinde alımı taahhüt edilen —-miktarının ne kadarının alımının gerçekleştirildiği ne kadarının gerçeklestirilmediğinin belirlenemediği, davacı şirket ile davalı firma arasında, —-başlangıç tarihli —–dayalı olarak davacı şirketin —– üzerinden sürdürülen bir ticari ilişkinin bulunduğu ve bu durumun — başlangıç tarihli sözleşmede de tanımlı olduğu, anılan —– edilmek suretiyle imzalanmış olduğu, davacı şirket ile davalı firma arasında imzalanan —- başlangıç tarihli —– satın almayı taahhüt ettiği, sözleşmenin ekinde yer alan —- başlıklı —- sözleşme hükümlerine süresi boyunca uyacağı ve bir defaya mahsus olmak üzere, fatura karşılığında ona aşağıda belirtilen ürün ve malzemeleri promosyon amacıyla %100 iskontolu olarak verecektir. ancak, işletmeci, sözleşmenin iş bu sözleşme’ de öngörülen yükümlülüklerine aykırı davranması neticesinde süresinden önce sona ermesine sebebiyet vermesi üzerine, bu malzeme ve ürünlerin rayiç değerlerinin kıstelyevm usulü belirlenecek olan kısmını —– birlikte derhal şirkete iade edecektir. “şeklinde düzenlendiği ve altında da bedelsiz ve iskontolu verilecek ürün cins ve miktarlarına yer verildiği tespit edilmdiği, davacı şirket ile davalı firma arasındaki ticari ilişki davacı şirketin ilgili bölge bayisi konumunda olan dava dışı —–aracılığıyla sürdürülmüş olduğunu, davalı firmaya teslimi ve satışı yapılan —ürünlerin davacı şirketin —- Dava Dışı —– gerçekleştirilmiş olduğunu, davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarında davalı firma ile doğrudan gerçekleştirilmiş ürün satışına yönelik herhangi bir ticari kayıt bulunmadığını, bu durumda davacı şirket ticari defter kayıtları üzerinden, davalı firmaya ne kadar ürün satışı gerçekleştirildiği, diğer bir ifadeyle davalı firmanın sözleşmede yükümlendiği —-yerine getirdiği, davalı firmaya bedelsiz/iskontolu olarak verilen—- İadeye esas alınacak —- ve de buna bağlı olarak davacının talep edebileceği alacak tutarının belirlenemeyeceği, dolayısıyla davacı şirket ticari defter ve kayıtları üzerinden huzurdaki davaya hukuki yarar sağlanamayacağı, dava konusu taahhüt/satış miktarları ve kıstelyevm oranlarının belirlenebilmesi için, Takdiri Yüce Mahkemeye ait olmak üzere, Davalı Firmaya sözleşme kapsamındaki bedelli, bedelsiz ürünleri teslim ve fatura etmek suretiyle ticari ilişkiyi sürdüren ve bunlara ilişkin kayıtlarını ticari defterlerinde kayıt ve takip eden, davacı şirket —-ticari defter ve kayıtlarının esas alınması gerektiği, bu konuda takdirin Mahkemeye ait olmak üzere, dava dışı şirketin —– olması nedeniyle talimat yoluyla alınacak bilirkişi raporu ve/veya dava dışı tedarikçi bayi şirket —– dayanakları olan; davalı firmaya sözleşme kapsamında teslimi sağlanan bedelsiz ve/veya iskontolu ürün teslimine ilişkin okunaklı irsaliyeli fatura örnekleri ile dava dışı bayi tarafından davalı firmaya teslimi/satışı gerçekleşen kasa/koli ürün miktarını gösterir dayanak faturalar ve kıstelyevm hesabına dayanak olabilecek miktar esaslı —– Mahkemenize sunulması halinde, bunlar üzerinde yapılacak inceleme neticesinde denetime elverişli EK Bilirkişi Raporu hazırlanabileceği ” şeklinde rapor sunulmuştur.
Bilirkişi tarafından verilen ek raporda özetle; ” Davacı şirketin —olan dava dışı şirketin davalı şirkete —-tarihinden itibaren davacı şirkete ait ürünlerin tedarikini sağladığı, tedarikini sağladığı ürünlere ilişkin faturaları düzenleyerek davalı şirkete keşide ettiği, fatura bedellerini davalı şirketten —— aracılığıyla tamamen tahsil ettiği ve davalı şirketten — bulunmadığı, keza davacı ile davalı arasında akdedilen—– ayrılmaz parçası niteliğinde olan —- başlıklı ekinde yer verilmiş olan —— davacı şirket adına yansıtılmak üzere dava dışı şirket tarafından davalı şirkete tedarik edildiği dosyada mübrez fatura örnekleri üzerinden tespit edildiği, buna göre dava dışı şirket tarafından davacı şirket adına davalı şirkete —- Iskonto sağlandığının tespit ve hesap edildiği, dava dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile dava dışı tedarikçi bayinin ticari defter kayıt örnekleri üzerinde yapılan inceleme sonucuna göre, davacı şirketin — bedelsiz ürün alacağı, —Noter tespit ücreti ve — İhtarname masrafı olmak üzere Toplam —- talep üzerinden harçlandırmak suretiyle ikame etmiş olduğu işbu itirazın iptali davasında; Davacı şirketin davalı şirketten, yapılan —– sonucunda talep edebileceği bedelsiz ürün alacağının —– olarak hesaplandığı, taleple bağlılık Mahkemenin takdirinde olmak üzere davacı şirketin talebinin — olması nedeniyle, —- alacak talebinde bulunmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, davacının takip ve işbu davaya konu ettiği — —- ücreti ile —- ihtarname masrafı talebinin takdirinin Mahkemeye ait olacağı” şeklinde rapor sunulmuştur.
Dosya kapsamında yapılan inceleme neticesinde uyuşmazlığın konusunu, davalının, faaliyet gösterdiği adresi, davacıya herhangi bir bildirimde bulunmadan terk ettiği; davalının bu eyleminin akdedilen sözleşme hükümlerini ihlal ettiği iddiaları teşkil etmektedir.
—— yevmiye nolu tespit tutanağı ile işletmenin faaliyette olmadığının tespit edildiği görülmektedir.
Dosya içeriğinde, davacı tarafından iddia olunan davalının faaliyet gösterdiği adresten kendisine herhangi bir bildirimde bulunmadan ayrılması eyleminin aksini kanıtlar nitelikte hiçbir belgeye rastlanmamıştır. Dolayısıyla dosyadaki belgeler dâhilinde davalının, taraflar arasında — tarihinde imzalanan —- belirtilen adresi davacıya hiçbir bildirimde bulunmadan terk ettiği kanaatine varılmıştır.
—- göre davalı, —-başkasına devir ve temlik etmemeyi, sözleşme süresince —- sözleşmenin devam ettirilmesine etki edecek hiçbir değişiklik —- kabul ve taahhüt etmiştir. Bu maddede hedeflenen amaç sözleşmede belirtilen asgari mal alma borcunun davalı tarafından bizzat yerine getirilmesini sağlamaktır. Davalının, sözleşmede belirtilen faaliyet adresini davacıya hiçbir bildirimde bulunmadan terk etmesi eyleminin taraflar arasında imzalanmış olan ——maddesine aykırılık teşkil ettiği, davacı tarafın buna istinaden sözleşmeyi feshettiği bu itibarla davacının sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği görüş ve kanaatine varılmıştır.
Taraflar arasında yapılan —– maddesi gereğince, işletmenin davacı şirkete hiçbir bildirimde bulunmadan işini terk etmesi nedeni ile söz konusu tutarın ya da verilen malların davacı şirkete iade edilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan rapora göre —-bedelsiz ürün alacağı olduğunun tespit edildiği anlaşılmakla, denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
İcra ve İflas Kanununun 67.maddesinin 2.fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Takip talebi ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde alacak likit olduğu anlaşılmakla asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının —- sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline, takibin aynen devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla hüküm altına alınan —- asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 472,69-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 83,58-TL harcın mahsubu ile bakiye 389,11-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 83,58 TL peşin nispi harc olmak üzere toplam 137,98‬ TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5-Davacı tarafından yapılan 324,00 -TL tebligat ve müzekkere gideri, 700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.024,00 -TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.100,00TL maktu/ nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
9-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
Dair; davacı vekili ile davalı asilin yüzüne gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ——– Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/12/2021