Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/686 E. 2021/304 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/686 Esas
KARAR NO : 2021/304

DAVA : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 04/09/2020
KARAR TARİHİ: 25/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil ile davalılar arasında ticari bir ilişki olduğunu, ilişki sonucunda davalılar tarafından müvekkile —- tarihli,——-bir çek verildiğini, çekin karşılığı olmadığından tahsil edilemediğini, yasal süresi içinde başvuru hakkı kullanmadığından kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yapma hakkını yitirdiklerini, ancak borcun ödenmediğinden alacağın zamanaşımına uğramadığını, bu nedenle alacağın tahsili için davalılara karşı —— sayılı dosyası ile ilamsız İcra Takibi başlatıldığını, itiraz üzerine takibin durdurulduğunu,—— sayılı dosyasına davalılar tarafından yapılan haksız ve kötüniyetli itirazın iptali ile takibin devamına, ——-asıl alacağın davalı taraftan ticari faizi ile birlikte tahsiline, ayrıca asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminata mahkum edilmesine, ayrıca tüm yargılama giderleri ve masraflarının davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu çekin kambiyo vasfını yitirdiğini, iddiaları kabul etmediklerini, çekin karşılıksız olduğunun öğrenildiği tarih veya çekin bankaya ibraz edildiği tarihin kötü niyetli olarak belirtilmediğini, dava dışı ciranta —- müvekkilinin akrabası olup, oğlu olan —-ortağı olduğu ——— hissedarı olduğunu, müvekkilinin akrabalık ilişkisine güvenerek müvekkilinin hissedarı olduğu —- — teminat oluşturmak amacıyla kendi şirketi vasıtasıyla dava konusu çeki keşide ettiğini ve—- ciroladığını, —– şirketteki hisselerini devrettiğini, bunun üzerine çekin bedelini —ödendiğini, çekin bedelinin ödenmesine rağmen —- çeki arkadaşı——–ciro ettiğini ve bu kişinin de çeki icra takibine konu ettiğini, müvekkili ile ——- herhangi bir ticari yada alacak verecek ilişkilerinin bulunmadığını, belirtilen nedenlerle davanın reddini ve asıl alacağın %20 den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Celp ve tetkik edilen—- sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından —–tarihli ödeme emri ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, takibin —- tarihinde tebliğ edildiği, ancak—- tebliğatın yapılamadığı, borçlu ——— tarihinde borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın —- yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
—- tarihli cevabi yazısında, —————– tutarlarında gönderme işleminin gerçekleştiğinin bildirildiği görüldü.
HUKUKİ NİTELENDİRME VE GEREKÇE;
Dava, süresinde bankaya ibraz edilmeyen çeke dayalı olarak ciro yolu ile hamil olan davacı tarafından davalı keşideci ve lehdara karşı TTK’nın 732. maddesi gereği başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67. maddesi gereği iptali istemine ilişkindir.
Takip dayanağı çekin —- keşide tarihli, keşidecisi ——- lehdardan sonra ki ciranta dava dışı ——- tarafından davacıya ciro edildiği, çekin bankaya ibraz edilmediği anlaşılmaktadır.
Süresinde ibraz edilmeyen çekler yönünden taraflar arasında temel ilişki bulunması halinde böyle bir çeke yazılı delil başlangıcı olarak dayanabilir ve alacaklı alacağını her türlü delille kanıtlayabilir. Taraflar arasında temel ilişki bulunmaması halinde ise hamil keşideciye karşı dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun 644. maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak talebinde bulunabilir. Böyle bir durumda sebepsiz zenginleşmediğinin keşideci tarafından kanıtlanması gerekir. Öte yandan, hamilin senedi bile bile borçlunun zararına hareket ederek kötü niyetle iktisap ettiği iddiasının da TTK’nun 599. maddesi hükmü uyarınca keşideci tarafından ispatlanması gerekir.
Davalı, çek bedelini dava dışı ciranta——–takipten önce ödediğini savunmuş ve buna dair banka dekontu örneğini ibraz etmiştir.
İcra takibine konu çek görüntüsüne göre, davacı çekte ciro yolu ile hamil, davalı ise —- diğer davalı ——- davacı ise yetkili hamildir. Taraflara arasında ticari ilişki bulunmadığı her iki tarafın da kabulünde olup aksi yönde bir iddia ileri sürülmememiştir. Bu durumda davacı davalı-keşideciye karşı süresinde bankaya ibraz edilmeyen bu çek sebebiyle TTK’nın 818/1-m yollamasıyla aynı Kanunu’n 732. maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşme hükmü gereği dava açarak çek bedelini tahsil edebilecektir. Bu davada davalı sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlamakla yükümlüdür. Davalı taraf ise dava konusu çekte 2. ciranta olan———– takip konusu çeke istinaden keşideci-davalı şirket tarafından ödeme yaptığını savunarak banka dekont örneğini ibraz etmiştir. 6102 sayılı TTK’nın 818/1-h maddesindeki yollamayla çekte de uygulanan aynı Kanunu’n 709/1 maddesinde “Muhatap, poliçeyi öderken hamil tarafından bir ibra şerhi yazılarak poliçenin kendisine verilmesini isteyebilir.” düzenlemesine yer verilmiş olup kıymetli evrak borçlusu, ancak senedin teslimi karşılığında ödeme ile yükümlüdür. Davalının dayandığı banka dekontlarının incelenmesinde dekontlarda açıklama olmadığı, dolayısıyla ödemenin bu çeke ilişkin olduğu tespit edilememiştir. Kaldı ki ödemenin çeke istinaden yapıldığı kabul edilse bile çek aslının davacının elinde olduğuna ve ödeme yapılan dava dışı cirantadan davalı keşideci tarafından iade alınmadığına göre, davalı şirket-keşideci tarafından yapılan bu ödeme kötü ödeme niteliğindedir. Davalı tarafın yine dava dışı cirantaya yaptığı ödemeler, dava dışı ciranta ile keşideci arasındaki ticari ilişkinden kaynaklı def’iler çeki iyi niyetle iktisap eden hamile karşı ileri sürülemeyecektir. Yine davalı her ne kadar davacı ile aralarında ticari ilişki bulunmadığını bunu ispat etmek için tanık dinletme talebinde bulunmuş ise de davacı tarafın dava dışı cirantadan çeki aldığı ve taraflar arasında ticari ilişkinin olduğu yönünde beyanı bulunmamakta olduğundan bu hususta tanık dinlenmesine gerek görülmemiştir. Kaldı ki taraflara —- tarihli tensip tutanağı ile taraflara, ————göre kesin süre verilmiş olup davalı taraf tanık listesini de süresinde sunmamıştır. Sonuç olarak keşideci-davalı şirket, davacı hamile karşı sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre, zenginleşmediğini ve davacının da çeki kötü niyete iktisap ettiğini kanıtlayamamıştır.
Eldeki çek nedeniyle taraflar arasında temel ilişki bulunduğu iddia edilmemektedir. Davacının süresinde ibraz edilmeyen çek nedeni ile TTK’nın 732. maddesinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayanarak ve sadece keşideciden alacağını talep edebileceğinden lehtar ciranta olan davalı ——- müracaat hakkı bulunmadığından bu davalıya yönelik davasının reddine, diğer davalı-keşideci ———– kendisinin sebepsiz zenginleşmediğini ispat edemediği anlaşılmakla bu davalıya yönelik davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Davalı ———— yönünden; alacağın likit olması sebebiyle kabul edilen asıl alacak üzerinden icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş, davanın reddine dair karar verilen davalı ——— cevap dilekçesi ile talep edilen kötüniyet tazminat talebinin ise davacının kötüniyetli olduğu dosya kapsamından anlaşılamamış olup bu nedenle kötüniyet tazminat talebinin rediine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen KABÜLÜ ile;
2-Davalı ———- sayılı dosyasına vaki itirazlarının —– asıl alacak için iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
3-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan %20’si oranından 29.000,00 TL inkar tazminatının davalı——- tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacının —– yönelik davasının reddine, reddine dair karar verilen davalı —– talep edilen kötüniyet tazminat talebi yerinde görülmediğinden reddine,
5-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 9.904,95 TL’den dava açılırken yatırılan 1.474,17 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 8.430,78 TL karar ve ilam harcının ——- tahsili ile hazineye irat kaydına
6-Davacı tarafça yatırılan 1.474,17 TL peşin harç, 54,40 başvurma harcı, 7,80 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 1.536,37 TL harcın davalı ——- tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 55,50 TL posta gideri olan yargılama giderinin davalı ———–tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenecek 17.725,00 TL vekalet ücretinin davalı ———- tahsili ile davacıya ödenmesine,
10-Davalı ———- kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 17.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
11-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı———alınarak hazineye gelir kaydına,
12-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ———- Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.25/03/2021