Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/650 E. 2021/788 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/650 Esas
KARAR NO: 2021/788
DAVA: Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ: 20/08/2020
KARAR TARİHİ: 12/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle—–aracın, dava dışı kusurlu ve ehliyetsiz sürücü —- olduğu kaza neticesinde—- ile %100 kusurlu olduğu şekilde hasar meydana getirdiğini, kaza sırasında müvekkili şirkete trafik sigortalı bulunan— nolu aracı sevk ve idare eden —– isimli şahsın ehliyetsiz olduğunun anlaşıldığını, dava konusu trafik kazası esnasında sigortalı aracın sürücüsünün ehliyetsiz olduğunun tespit edildiğini, —— edilmiş olup, ilgili maddenin ihlali ile müvekkili sigorta şirketinin sigortalı davalıya rücu hakkı doğduğunu, meydana gelen trafik kazası neticesinde —- araçta kaza sebebiyle oluşan ve ekspertiz incelemesiyle tespit edilen hasar miktarının sigortalısı/davalının %100’lük kusuruna tekabül eden kısmının tamamı olan— karşı tarafa ödendiğini, davalı—- araçta meydana gelen hasarın oluşumunda %100 kusurlu olduğu, karşı tarafa ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili amacıyla——- davanın açılması zorunluluğu doğduğunu beyan ile, dava konusu alacağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili —–kiraladığını, müvekkili —— ——— olmadığını, bu itibarla kiralanmış —– hiçbir tazminat sorumluluğu olmadığını, kusur oranına açıkça itiraz ettiklerini beyan ile, davanın reddini, davanın kiracı —– isimli şahsa ihbar edilmesini, yargılama giderleri ve avukat vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, —– üçüncü kişiye ödenen tazminatın ehliyetsizlik nedeniyle sigortalısından rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından verilen raporda özetle;—–dosya kapsamında kaza tarihi itibariyle ——ehliyeti sürücü belgesine sahip olmadığının anlaşıldığı,— meydana gelen kaza sonucu, olaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlerin, dava konusu—- meydana gelen hasar ile uyumlu olduğu, hasarın durumunun kazanın oluş şekline alınan darbelere uygun olduğu, söz konusu aracın toplam hasar tutarının ——- olabileceği, dava konusu ——- kararlarında da yer aldığı şekliyle kazaya neden olan aracın davalı tarafından uzun dönemli kiraya verilen araç olduğu sübuta erdiğinden davalının işleten sıfatına haiz olamayacağı için davacının davalıya rücu edemeyeceği, davacının ödemiş olduğu tazminatı işleten sıfatına haiz olan ihbar olunan kiracı —–şeklinde rapor sunulmuştur.
—– halefiyet, yasal, sınırlı ve cüz’î halefiyet niteliğindedir. Bu maddeden doğan halefiyet hakkına istinaden açılan veya açılacak olan dava, esas itibariyle sigortalının, kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. —– uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel nisbetinde sigortacıya intikal eder. Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı rücû davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücûu ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz’î haleftir. Sigortacının, sigortalıya ödediği tazminat oranında sigortalının yerine geçeceği ve onun kanunî halefi olacağı, ilke olarak —– zarara sebebiyet veren aleyhinde açtığı rücû davasının, kanundan doğan halefiyete dayandığı ve halef olanın, halefiyet yolu ile nasıl bir hak iktisap etmiş ise, o hakka sahip olacağı vurgulanmış; velhasıl sigorta ettirenin ne hakkı varsa bunların, şartları gerçekleşince sigortacıya geçeceği; sigortacının, sigorta ettirenin bütün def’ilerini üçüncü şahsa karşı ileri sürebileceği ve —— tabiatıyla sigorta ettirenin olayda dava hakkı yoksa, sigortacıya da bu yönde bir hakkın intikal etmeyeceği açıklanmıştır.
Somut olayda davacı sigorta şirketi sigortalısına ödediği tazminatı rücu için , sigortalısının haklarına halef olarak kazaya karışan karşı tarafın sigortasına ve aracın malikine karşı dava açmış olup dava açmakta aktif husumeti bulunmaktadır.
——— göre gereken ehliyetnameye haiz olmayan kimseler tarafından sevk edilmesi sonucunda vukua gelmiş ise, sigortacının bu hususu zarar görenlere karşı ileri süremeyeceği ve fakat ödemede bulunduktan sonra tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebileceği hükme bağlanmış bulunmaktadır. Poliçede yer alan bu şart esasen—- poliçeye aksettirilmiş bir hükmüdür.
— araç kullanılması sebebine dayanarak kendi sigortalısına onun veya sigortalı aracın sürücüsünün kusuru oranında rücu edebilir. Zira araç sahibinin sorumluluğu diğer bir deyişle karşı araç malikine tazminat ödeme yükümlülüğü aracı kullanan sürücü ehliyetsiz olsa dahi kusur esasına dayalıdır.
Mahkememizce alınan —- tarihli bilirkişi raporunda makine mühendisi bilirkişi tarafından davaya konu kazanın meydana gelmesinde davalı sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunun ve araç sürücüsünün ehliyetinin bulunmadığının, —- meydana geldiği hususlarının tespit edildiği görülmekle davalı—– plaka nolu araç sürücüsünün meydana gelen kazada %100 oranında kusurlu olduğu, ve kaza tarihinde ehliyetsiz olduğu, —–nolu araç sürücüsünün kusursuz olduğu ve davalı sigortalının zararının tamamından sorumlu oluğu anlaşılmakla davacının halefiyet ilkesi gereği ödediği zararı rücuen davalı sigortalısından isteyebileceği birlikte değerlendirilerek davanın kabulü yolunda aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. Davacı tarafından ödemenin üç farklı zamanda yapılması sebebiyle her ödemeye ödeme tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiş olup aracın ticari nitelikte olmadığı anlaşıldığından yasal faiz uygulanmıştır.
Davacı sigorta şirketinin kendisi ile sigorta poliçesini düzenleyen davalı sigorta ettirene karşı dava açarak trafik kazası sonucu zarara uğrayan 3.kişiye ödediği tazminat miktarını davalı karşı akitten isteyebileceği, rücu talebinde taraflar arasındaki sözleşme olan poliçeye dayandığı, bu durumda davalı tarafın aracını 3. bir kişiye uzun süreli kiraya vermesinin davalının sözleşmesel sorumluluğunun ortadan kaldırmayacağı, —— bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu ettirebilir” hükmü karşısında davacının bu davayı kendisi ile sözleşme yapan akidine karşı açabileceği göz önüne alınarak dava dışı aracı kira yoluyla işleten —– sigorta ettiren olmaması ve sözleşmenin de tarafı olmaması nedeniyle açamayacağı dikkate alınarak davalının husumet itirazları kabul görmemiş ve sigorta bilirkişisinin bilirkişi raporundaki değerlendirmeleri hükme esas alınmamıştır—
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE;—- itibaren yasal faiz işletilmesine,
2-Karar harcı —- harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 331,49 TL peşin nispi harc olmak üzere toplam 385,89‬ TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
4-Davacı tarafından yapılan 86,60 -TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.600,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.686,60 -TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
8-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.360-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde—– Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/10/2021