Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/645 E. 2021/783 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/645 Esas
KARAR NO: 2021/783
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/08/2020
KARAR TARİHİ: 12/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında yapılan sözleşme uyarınca; müvekkilinin —–tarihleri arasında davalı firmaya —- yapmak, davalı alıcının ise bedel ödemek yükümlülüğü altına girdiğini, sözleşmenin —- maddesinde kurulacak cihazların açıkça belirtildiğini, sözleşmenin —-maddesinde ise davalı-alıcının ödeme yükümlülüğünü kabul ve taahhüt altına aldığının belirtildiğini, müvekkilinin davalı şirkete sözleşmedeki hizmeti sağladığını ancak davalı şirketin ödeme yükümlülüğünü yerine getirmemesi üzerine—–icra takibi başlatıldığını, icra takibine itiraz edildiğini , taraflar arasındaki sözleşmede borçlunun ödeme yükümlülüğüne ilişkin vadenin açıkça belirtildiğini ve davalı tarafından bunun kabul edildiğini, yapılan arabuluculuk görüşmelerinin de sonuçsuz kaldığını beyanla, davanın kabulü ile itirazı iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı yan kendisine yapılan usulüne uygun tebliğe rağmen davacı yanın dava dilekçesine cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, —– icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.
İtirazın iptali istemine konu,—- takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde buludğu, ödeme emrinin borçluya — tarihinde tebliğ edildiği; borçlu tarafından— tarihli itiraz dilekçesinde borca itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, huzurdaki davanın—- tarihinde ve yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından alınan raporda ,”Davalı tarafın defterleri ibraz edilmemiş olup, davacı yanın —- yılına ait ticari defterlerin incelemeye tabi tutulduğunu, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğunu, taraflar arasında — tarihleri arasında geçerli olan sözleşme kurulduğunu, sözleşmenin —Maddesine göre faturaların ödeme süresinin — kararlaştırıldığını, davacı taraf davalı adına düzenlediği faturaları ilgili dönemlerde — beyan ettiğini, dava dosyasına davalı tarafın bağlı olduğu — gelen—- davacı taraftan aldığı ,toplam tutarı —- adet fatura beyan ettiğini, davacı tarafın ise aynı yılda — davalı adına düzenlediği toplam tutarı—–adet fatura beyan ettiğini, aradaki farkın davacının beyan esnasında faturada toplam tutar olan—–yıllarına ait yevmiye defterlerinin kapanış tasdikleri yasal süreleri içerisinde yapıldığı, tüm inceleme ve değerlendirmeler sonucunda davacı taraf kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan ——– alacaklı olduğu, ccra-inkar tazminatı değerlendirmesinin mahkemenin takdirinde olduğu ” şeklinde rapor sunulmuştur.
Somut olayda usulüne uygun tebligata rağmen ticari defterlerini incelenmek üzere sunmadığı, davacı tarafın ticari defterlerini incelenmek üzere sunduğu ve davacı tarafın defterlerine göre davalıdan —— alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki—— kurulumuna ilişkin sözleşme kapsamında, davalının davacı tarafından düzenlenen faturaları kayıtlarına işleyerek ilgili vergi dairesine bildirdiği hususu —– kayıtlarından anlaşıldığı, davacının sözleşmeye—- yükümlülüğünü yerine getirdiğinin bizzat davalı tarafından—–sunulan —– sabit hale geldiği, fatura ve davalı tarafından vergi dairesine yapılan bildirim dikkate alındığında davalı tarafından —– bildirilen faturalan yönünden davacının sözleşmesel yükümlülüğü olan test cihazı kurulumunu yerine getirdiği kabul edilmiştir ———
Davalı tarafından vergi dairesine bildirilmeyene faturalar yönünden yemin deliline dayanan davacı tarafa yemin delili hatırlatılmış, davacı tarafından süresi içerisinde yemin metni sunulmuş, yemin metni davalı tarafa tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı taraf yemin için hazır bulunmamış ve davalı vekili tarafından müvekkilinin yemi için gelmeyeceği bildirilmiştir. Hal böyle olunca vergi dairesine bildirilmeyen faturalar yönünden de davacının sözleşmesel yükümlülüğünü yerine getirerek fatura bedellerine hak kazandığı kabul edilerek fatura bedelleri olan ——- yönünden davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Dosya kapsamında davalıyı temerrüde düşürücü bir ihtar bulunmamaktadır. Takip öncesi temerrüt faizi talep edilebilmesi için davalının—– maddesi uyarınca temerrüt ihtarnamesi ile temerrüde düşürülmesi ya da borcun ödeneceği günün tarafların anlaşmasıyla kesin olarak belirlenmesi —– şarttır.
Takibe kadar işlemiş faize yönelik davalı itirazının haklı olduğu değerlendirilerek takibe kadar işlemiş faiz tutarı bakımından davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiştir.
İcra ve İflas Kanununun 67.maddesinin 2.fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Takip talebi ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde alacak likit olduğu anlaşılmakla asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalının tahsiline ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
1-Davalının —–Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptali ile, takibin —– asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren reeskont avans faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine,
2-Alacak likit olmakla hüküm altına alınan asıl alacağın %20 si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 8.311,67 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.603,11 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.708,56‬ TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 1.603,11 TL peşin nispi harc olmak üzere toplam 1.657,51‬TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5-Davacı tarafından yapılan 133,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 933,50 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 855,72 TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davanın kabul edilen kısmı için davacı yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 15.509,21 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davanın reddedilen kısmı için davalı yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
10-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——– bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre 1.210,02-TL.sinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına, 109,98 TL.sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ——-Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/10/2021