Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/644 E. 2020/524 K. 21.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/644 Esas
KARAR NO: 2020/524
DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Hisse Senedi İptali)
DAVA TARİHİ : 18/08/2020
KARAR TARİHİ : 21/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Hisse Senedi İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: ——- müvekkili olan ——– babası olduğunu, —————— kardeş olduklarını ve kendi adlarına ve çocukları adlarına aile şirketleri kurduklarını, aile şirketlerinin ekonomik sıkıntıya düşmesi, bankalardan kredi kullanma imkanlarının olmaması, tefecilerden para kullanmak zorunda kalmaları üzerine kendi aralarında Avukatlık Kanunu madde 35/A uyarınca uzlaşma tutanağı düzenlediklerini ve ———- tarihli protokolü imza ettiklerini bu protokol ile borç ve alacakların tasfiyesi tarafların ya da aile fertlerinin paydaş olduğu şirket hisseleri devrine yer verildiğini, tefecilerden alınan para karşılığı verilen senet ve çeklerde müvekkil —- babası ——- cirosu bulunduğu için————-kızı ——- oğlu ——– hisselerini devrettiğini, ticari faaliyetlerin ve liman hizmetleri işinin devamı için ———— Kurulduğunu, aile şirketlerinin ağırlıklı iş alanı liman hizmetleri olduğunu ve bu iş ——— tarafından yürütülmekte olduğunu, —————— hisseleri öncelikle ———-devri yapıldığını,————- liman hizmetleri işi ile birlikte bu şirket adına ——tescilli makineler yeni kurulan ———– devredildiğini, —— ekonomik zorluklar nedeniyle ——— adına kurulmuş bir aile şirketi olduğunu, ——- çocukları adına kurulmuş bir adi ortaklık olduğunu, 1/3 hissesi ——- 1/3 hissesi —– 1/3 hissesi —— çocukları olan davalılara ait olduğunu, davalı —- adına kurulmuş olan ——- hisselerin 1/3 ünü ——— müvekkili olan —- 1/3 ünü —– devretmesi gerekirken kardeşleri ——- hisse devri yapmış tüm taleplere rağmen müvekkil —-adına ve diğer———— hisse devri yapılmadığını, anlaşma koşullarına aykırı davrandıklarını, hisse devirlerinin yapılmadığını, bu nedenlerle ——— davalılar ——— adına kayıtlı olan hisselerin 1/3’ünün iptali ile müvekkil — adına tesciline veya —————- arasında 1136 sayılı Avukatlık Kanunu madde 35/A uyarınca yapılan ———tarihli protokol dikkate alınarak aile şirketlerinin borç ve alacaklarının tasfiyesi, hisse devirlerinin vs sırf ekonomik krizi atlatmak için ———– çocukları olan davalılar adına olan hisselerin şirketin adi ortaklık niteliğinde olduğunun kabulü ile müvekkilin 1/3 oranında ortaklığının kabulüne, masrafların ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; HMK 329 maddesi gereğince, haksız ve kötüniyetli davanın başkaca işlem yapılmasızın reddine, HMK 107 maddesi gereğince belirsiz alacak davası açılmayacağı gibi HMK 109 gereğince de bölünebilir bir alacak talebi olmadığından, dilekçede belirtilen şirketin değeri üzerinden, harcın ikmaline hisse rayiç değer tespitinden sonra, tespit edilecek rakam üzerinden harcın ikmaline, aksi halde Harçlar Kanunun 30 ve 32 maddeleri gereğince işlem tesisine, davanın reddine, HMK 119, 194 ve 328 maddelerine aykırı dava dilekçesinin reddi ile usul ve yasaya uygun dilekçe verilmemesi halinde, dilekçenin reddine, Davacı yanın davalıların her birinin hangi nedenden dolayı sorumlu olduklarını, davanın hangi neden ve gerekçelerle hangi kişilere açıldıklarını bildirmek üzere, kesin süre verilmesine, esasa girilmesi halinde ise usul ve yasaya aykırı davanın esastan reddine ve yargılama giderleri ile yasal vekalet ücretinin davacı yana yüklenmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce; ———- ticari kayıtları celp edilerek incelenmiştir.
Dava; davalı ——–davalılar —————- hisselerin 1/3’ünün iptali ile davacı adına tescili, olmadığı takdirde ——— tarihli protokol dikkate alınarak aile şirketlerinin borç ve alacaklarının tasfiyesi, davalılar adına olan hisselerin şirketin adi ortaklık niteliğinde olduğunun kabulü ile davacının 1/3 oranında ortaklığına karar verilmesi istemlerine ilişkindir.
Dava şartları bakımından HMK 114.madde kapsamında yapılan inceleme sonucunda Davaya konu taleple ilgili HMK MADDE 14 ‘te düzenlenen yetki kesin yetki olup, kamu düzenine ilişkin olup mahkeme tarafından resen dikkate alınmalıdır. 6100 SAYILI HMK, Şubeler Ve Tüzel Kişilerle İlgili Davalarda Yetki BAŞLIKLI; MADDE 14- (1) …(2) Özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla, bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacakları davalar için, ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir. Denmiştir.—————- Tarihli ilamı da aynı doğrultudadır.
Dosyaya gelen belgelerden davalı ——— merkezinin ——- nakledildiği anlaşılmakla, yukarıda anılan kesin yetki kuralı uyarınca mahkememizin yetkisizliği ile dosyanın — Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi gerekmiştir. 6100 sayılı HMK madde 14 gereği Tüzel Kişiler ile ilgili açılan davalarda Tüzel Kişinin Merkezinin Bulunduğu Yer Mahkemesi Kesin Yetkilidir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun dava şartlarını düzenleyen 114/ç maddesinde “Yetkinin kesin olduğu hallerde, mahkemenin yetkili olması” hükümü, aynı kanunun dava şartlarının incelenmesini düzenleyen 115/1. maddesinde ” Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.” ve 115/2. maddesindeki ” Mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” hükümleri dikkate alındığında; iş bu davada, HMK 114/ç maddesinde belirtilen “Yetkinin kesin olduğu hallerde, mahkemenin yetkili olması” dava şartı noksanlığı bulunduğu ve bu noksanlığın da giderilmesinin mümkün olmadığı anlaşıldığından kesin yetkiye ilişkin dava şartı eksikliği nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
3- Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık kesin süresi içerisinde taraflarca talep edilmesi halinde dosyanın yetkili ve görevli ——– Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
4- 6100 sayılı HMK md. 331/2 uyarınca harç ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemede hüküm altına alınmasına ancak Mahkememizin yetkisizlik kararı sonrasında görevli ve yetkili mahkemede yargılamaya devam edilmemesi ve bu durum belirtilerek Mahkememizden talepte bulunulması durumunda harç ve yargılama giderleri konusunda Mahkememizce karar verilmesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ———- Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/10/2020