Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/612 E. 2021/584 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/612 Esas
KARAR NO : 2021/584

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/07/2020
KARAR TARİHİ : 24/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya —- plakalı aracı davacının —— sitesindeki ilanında— gördüğünü, — aksamları konusunda yeterli bilgisi olmaması nedeniyle satıcının verdiği bilgi ve taahhütlere güvenerek aracı —- karşılığında satın aldığını, aracın satışı esnasında olağan bir inceleme ile —- göstergesi nedeniyle — konusunda satıcı davalıya——-ettiğini, ancak satış sonrası aracı — getirdiğinde kilometresinin —- olduğunu tespit ettiğini ve hemen 04.12.2019 tarihinde davalıya ihtarname gönderdiğini, müvekkilinin iyi niyet ve güveni suistimal edilerek maddi ve manevi zarara uğratıldığını bu nedenle taahhüt edilen kilometre ile gerçek kilometresi arasındaki farktan kaynaklanan zararın bilirkişi marifetiyle hesaplanması gerektiğini, bu zararın TBK 227/2 gereği satış bedelinden düşülmesi gerektiğini, indirim yapılacak tutara karşılık HMK 107.maddesi gereğince belirsiz alacak davası olarak 100,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf, davaya herhangi bir cevap vermemiş, HMK 128 madde hükmü uyarınca davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu ile dava konusu aracın davacı tarafından —-kilometrede olduğu düşünülerek satın alınması ile aracın — olması arasında satış bedelinden yapılması gereken indirim tutarının 10.000,00 TL olduğu, davalının satış öncesinde ilandaki kilometre bilgisini güncellememesi, güncellemeyi ihmal ettiyse bile satış esnasında aracın güncel kilometresini alıcıya söylememesi nedeniyle kusurlu olduğu ancak kilometre ekranının kolaylıkla görülebilir olması nedeniyle bu hususun gizli ayıp sayılamayacağı, davacının —- olduğunu düşündüğü bir aracı satın alırken uzman olmasa bile aracın gözle görülebilir — hasarlarını tespit edebileceği gibi kilometre ekranına bakarak aracın kilometresini de kolaylıkla tespit edebilecek olması nedeniyle bu hususun gizli ayıp sayılamayacağı, davacının da bu hususta ihmalinin ya da müterafik kusurunun bulunduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE:
Dava, gizli ayıplı olduğu bilinerek davalı tarafından davacıya satıldığı öne sürülen araçtan dolayı aracın ayıplı satış bedeli ile satış bedelinin indirilmesine ve fazladan ödendiği iddia edilen paranın iadesi talebidir.
Satıcı 6098 TBK 219. maddeye göre ayıptan genel olarak sorumlu olup TBK’ nın 223. maddesine göre: Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır.
Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.
Davacı aracı aldıktan sonra —— götürdüğünde incelemiş ve aracın kilometresinin davalı tarafından beyan edilenden farklı olduğunu beyan ettiğini iddia etmektedir.
Yargıtay —H.D.’nin —– davalıdan ikinci el olarak satın almıştır. Aracı mevcut hali ile inceleyip teslim aldığı, bununla birlikte davalının ayrıca —-taahhüdünde bulunmadığı dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır. Satım anında davacı, aracı muayene ve varsa mevcut ayıplarını tespit ile yükümlüdür. Aracın — olmasının davalı tarafından gizlendiği konusunda dosyada delil bulunmamaktadır. Davacı alıcı, basit bir araştırma yapmak suretiyle aracın hasarlı olduğuna kolayca ulaşabileceği kayıtlarla tespit edebilir. Dosya kapsamı itibariyle satıcının TBK’ nun 225. maddesinde düzenlenen ağır kusurundan da bahsedilemeyeceğinden, mahkemece açıklanan hususlar gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. ” denilmektedir.
Davalı —, davacı da ticaret şirketidir. Alım satımını yaptıkları aracın kilometre bilgisinin alım satım esnasında bilip bilmedikleri belli olmamakla birlikte, davalının aracın gerçek kilometresini gizleyerek davacıya satış yaptığı hususu dosyadaki delillere göre ispat edilememiştir.
6102 sayılı TTK’nın 23/son maddesine göre: Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.
Satış sözleşmesinde alıcının (davacı) aracın halihazır durumu ile görüp beğendiği ve satın alındığı ifade edilmiştir. Ticaret şirketi olan davacı, 6102 sayılı TTK’nın 18/2.maddesine göre ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmek zorundadır. Davacının dava konusu olayda basiretli bir iş adamı gibi hareket etmediği, aracı başka bir yerde muayene ettirip satın alma imkânı varken bunu yapmadan aracı satın aldığı sabittir. Bilirkişi raporunda belirtildiği gibi aracın kilometresi gizli değildir. Yine bilirkişi raporuna göre aracın muayene sorgulamasında aracın kilometresinde düşürülme durumu söz konusu değildir. Davacının tacir olması sebebiyle basiretli bir tacir gibi davranması beklenmekte olup satın alma esnasında gerekli incelemeleri yapmakla mükelleftir. Davacı üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmemiş olup davanın reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harcın 54,40 TL’ si davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırıldığından bakiye 4,90 TL harcın davacıdan tahsiline,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Karar tarihinde yürürlükte olan — göre belirlenen 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6—– karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin HMK 331. Maddesi uyarınca davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesinlik sınırının altında kalan KESİN karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.