Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/605 E. 2022/114 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/605 Esas
KARAR NO: 2022/114
DAVA: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 24/07/2020
KARAR TARİHİ: 22/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davacı şirket ile davalı şirketin arasında akdedilmiş olan —– üzere ——– destek ve teşvik kredilerinden yararlanma amaçlı olarak hizmet vermek üzere anlaşmış ve —maddesi kapsamında yüklendiği hizmete karşılık yıllık —yine sözleşmede öngörüldüğü şekilde davalı şirkete ödenmiş olduğunu, sözleşme süresi içinde müvekkili şirket tarafından talep edilen ve davalı şirketçe sağlanacağı taahhüt edilen—- davalı tarafından sözleşme ile yüklenilen hizmetler ise verilmediğinden diğer teşvik, destek ve kredilerden davacının faydalanmasının mümkün olamamış olduğunu, — bilgiler doğrultusunda, özellikle — desteğinden yararlanamama nedeninin davalı şirketin — geçmiş olması olarak gösterilmiş, personel maaş desteği —-konusunda böyle bir desteğin hiç olmadığı müvekkili şirketin yanlış bilgilendirildiği, faizsiz kredi desteğinden yararlanabilme usulü konusunda da davalının davacı müvekkili şirketi yanlış yönlendirdiği, desteğin faiz tutarının kredi çekme aşamasında —-tarafından bankaya doğrudan ve peşinen ödeme şeklinde gerçekleştirildiğinin bildirilmiş olduğunu, bu itibarla taraflar arasındaki danışmanlık— —— hükümleri uyarınca muhatap şirkete ödenmiş olan —-tutarın ödenmesi için öncelikli olarak —yevmiye sayılı ihtarnamesi keşide edilmiş söz konusu ihtarname — tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen taraflarına herhangi bir ödeme yapılmamış olduğunu, akabinde dava şartı Arabuluculuk sürecine başvurulmuş, ancak yapılan müzakere sonucunda —- tarihinde sürecin anlaşamama olarak sonuçlandığını beyanla, müvekkili şirketin fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; —- yevmiye sayılı ihtarnamesinin tebliğ tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini, davanın gerektirdiği tüm harç, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı yan kendisine yapılan usulüne uygun tebliğe rağmen davacı yanın dava dilekçesine cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasında kurulan sözleşme kapsamında uğranılan zarar sebebi ile oluşan alacağın tahsili için açılan alacak davasıdır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından verilen raporda özetle; ” davacı şirkete ait — yıllarına ait ticari defter ve belgelerinin incelendiğini, ticari defterlerin açılış kapanışlarının yasaya uygun olarak yapıldığını, davacı şirketin davalı şirkete muhtelif tarih ve tutarlarda banka aracılığı ile yapmış olduğu —ödemeye karşılık davalı şirketçe davacı şirket unvanına düzenlenmiş —- bedelli faturayı davalı şirket alacağı olarak ticari defterlerine kaydettiği ve borç alacak bakiyesinin sıfır olduğunun tespit edildiğini,—- numarasına —-destek ödemesi yapılmış olduğu, işletmeye geri ödemesiz destek verilmiş olup, kredi desteği verilmemiş olduğunu, İşletmenin —-istinaden genel destek programı başlatılmış olup, bu program kapsamında sadece nitelikli elaman desteğinden faydalandığını, genel destek programından yararlanmak isteyen işletmenin TTK.” Da tanımlı gerçek veya tüzel kişi statüsünde olması, —-abanında kayıtlı ve aktif durumda olması esas olup, ilgili işletmenin — başvuru şartlarını sağlamış olduğu, sonuç olarak; davacı şirketçe —- alacak talebiyle harçlandırılmak suretiyle davalı şirket aleyhine ikame edilmiş bulunan işbu alacak davasında; huzurdaki dava, —tarihinde yanlar arasında akdedildiği ifade edilerek dosyaya mübrez kılınan — maddesinde tarifini bulan esaslardan mülhem surette, davacı yanın edimini ifa etmiş olması ve buna karşılık davalı yanın edimini ifa etmemiş olması karşısında, edimlerin karşılıklılığı ilkesinin gereği olarak, davacı yanın yaptığı ödemeyi geri alması esaslı bir dava olmakla, dosyaya sunulu kayıtlarla sınırlı olarak denebileceği, davacı yanın yukarıda ifade edilen ——- tarafından sağlanmış ise de, bunun davalının faaliyeti sonucu olduğuna dair dosyada bir veri bulunmadığını, bu noktada da nihai takdir tümüyle Mahkemeye ait olacağı ve davalı yandan talep edebileceğinin mütalaa edildiğini, davacı yan yararına hüküm kurulması Mahkemece benimsenirse, davacının dava dilekçesinde anılan ihtarnamenin tebliğ anına göre, orada —— hitamından başlanarak kısa vadeli avans faizi ölçüsünde faiz istenmesinin—— planda mümkün olduğu ” şeklinde rapor sunulmuştur.
Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir.
Türk Borçlar Kanunu’nun konuya ilişkin 77. vd. maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir.
Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır.
Somut olayda, davacı tarafından davalıdan— çerçevesinde, başta——- verdikleri/verecekleri destek ve teşvik kredilerinden yararlanma amaçlı olarak hizmet vermek üzere anlaşmaya varıldığı ve bu kapsamda sözleşme akdedildiği, sözleşme kapsamında davacı tarafın sözleşme bedelini ödediği görülmüştür. Davacı taraf üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirdiğine göre davalı tarafın sözleşmesel yükümlülüğünü yerine getirdiği, sözleşme konusu danışmanlık hizmetini sunduğunu ispat etmesi gerekmektedir. Davalı taraf sözleşme konusu hizmeti sunduğunu ilişkin somut bir delil dosyaya sunmamıştır. ——yazılan yazı cevaplarından da davalı tarafın hizmeti sunduğuna dair bir sonuç çıkmamıştır. Hal böyle olunca davalının sebepsiz zenginleştiği anlaşıldığından usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulü yönünde hüküm tesis edilmiştir.
Davalının temerrüde düşürülmesi için davacı tarafından ihtarname gönderildiği, ihtarnamenin davalıya — tarihinde tebliğ edildiği, davalıya borcun ödenmesi için ihtarnamede —- süre verildiği, davalının — tarihinde temerrüde düştüğü anlaşıldığından davacının talebi doğrultusunda hükmedilen alacağa temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE; —– tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Karar harcı 2.821,20-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 705,31-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.115,89-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 705,31 TL peşin nispi harc olmak üzere toplam 759,71 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
4-Davacı tarafından yapılan 68,90 -TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.600,00 -TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.668,90 -TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 6.169,00 -TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
8-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——- bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde—– Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/02/2022