Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/582 E. 2022/698 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/582 Esas
KARAR NO : 2022/698

DAVA :Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/07/2020
KARAR TARİHİ : 13/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin — plakalı —–Marka Kamyoneti davalı şirketten satın aldığını, aracın periyodik bakımlarını düzenli olarak davalı şirkete yaptırıldığını, hiçbir bakımın aksatılmadığını ve ücretlerin de ödendiğini, davaya konu araç ocak 2020 tarihinde davalı şirkete götürüldüğünü, kendilerine, araçta su ile yağın karıştığı, soğutucunun patladığı, bu sebeple soğutucunun değiştirildiği ve 1 yada 2 litre yağ ilave edildiğinin belirtildiğini, bundan sonra aracın kendini temizleyeceğini, 2.000 km kullanım sonunda temizleme işleminin tamamlanacağını, aracın servisten alınarak 2.000 km. kullanımdan sonra aracın servise götürülmesi halinde yağın tamamen değiştirileceği bildirilerek aracın teslim edildiğini, söz konusu bakım ve tamir için 1.497,92 TL ödediğini, aracın —- bulunan servisten alınarak—–bulunan şirket yetkilisinin evine gittiğini, 17.01.2020 tarihinde aracın hiç kullanılmadığını, 18.01.2020 tarihinde sabah saatlerinde araç—– ev adresinden hareket ettirildiğini, ancak yaklaşık 150 m. Mesafede aracın durduğunu, aracın çalıştırılamadığını, —— ile davalı şirketin Servisine götürüldüğünü, 3 gün sonra davalı tarafından aranarak aracın motorunun yandığı ve görüşme teklif edildiğini, gittiğinde aracın motorunun tamamen yandığını, araca yeni bir motor takılması gerektiği ve 25.000 TL olduğunu, bunun üzerine aracı başka bir yetkili servise götürdüğünü, burada aracın motorunun yandığı ve değiştirilmesi gerektiğinin bildirildiği, durumu zorunlu olarak kabullendiğini ve aracın motorunu yaptırarak toplam 18.700 TL ödediğini, aracın 16.01.2020 tarihinde kilometresinin davalı şirketten çıktığında—–km olduğunu, dava dışı —-gittiğinde—– olduğunu, bu nedenle davalının kusurlu olduğunu, aracın 1 ay tamirde kaldığını ve araç kiraladığını, aracın değer kaybının bulunduğunu, bu nedenle aracın değer kaybının tespitini, motor değişim bedeli ve araç kiralama bedelinin olmak üzere toplam 25.700 TL ile faiz ve mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yüklenmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu aracın—– marka olmayıp—– kamyonet olduğunu, aracı kendilerinin sattığını, dava konusu araç satın aldındığı 2015’ten ilk kez 24.01.2017 yılında—– iken müvekkil şirket servise getirildiğini, aracın periyodik bakımının değil “aracın el freninde bir arıza” olması sebebiyle el freninin ayarının yapıldığını ve aracın eksiksiz ve kusursuz teslim edildiğini, tavsiye edilen periyodik bakımın—-olduğunu, oysa aracı satın aldıktan sonra ilk defa—– servise getirildiğini, periyodik bakımların düzenli yapılmadığını, aracın ikinci defa 08.02.2018 tarihinde ve —– de iken “aracın su eksilttiği” şikâyetiyle servise getirildiğini, aracın tamir edilip kusursuz teslim edildiğini, aracın 17.04.2018 tarihinde gelişinde ise motor arıza lambasının yanmasından dolayı getirildiğini, arızanın giderilip aracın teslim edildiğini, 17.12.2018 tarihinde 4. kez —– iken aracın su eksilttiğinden bahisle getirildiğini ve aracın arızasının giderildiğini, 11.01.2020 tarihinde 5. Kez —- iken aracın motor yağına su karıştırması nedeniyle servise gelindiğini ve arızanın giderildiğini, ancak dava konusu araçtaki arızanın nedeninin aracın periyodik bakımlarını düzenli yapılmaması ve yetkili servis dışındaki noktalarda yapılmasından kaynaklandığını, davalı tarafın kullanımdan kaynaklı tam kusurlu olduğunu, araç kiralama bedelinin haksız olduğunu, davacı taraf, hasar ile müvekkil şirket arasında bir illiyet ortaya koyamadığını, arızanın davacı tarafından yetkili olmayan kimi yerlerde bakım onarım yaptırılması sonucu meydana geldiğini, bakım ve onarımlarının yetkili servisler dışında bakıldığından kusurlu olduğunu ve davanın reddini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME VE GEREKÇE;
Davacı tarafından davalıdan satın alınan aracın ,arızalanması ve çalışamaması nedeniyle, oluşan hasar bedeli, değer kaybı ve araç kiralama bedelinin davalıdan tahsiline ilişkin davacı vekili tarafından eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Uyuşmazlık konusu ile ilgili olarak makine mühendisi bilirkişi 21/08/2021 tarihli raporunda özetle; davaya konu aracın 31/08/2020 itibariyle davacı şirket adına kayıtlı olduğu ve üzerinde ihtiyati haciz bulunduğu, dava konusu aracın bakımlarının serviste yaptırıldığı, buna karşı dava konusu aracın dalı serviste yağ soğutucusu değiştirilmesi ve kısa kullanım mesafe sonrası motor aksamlarında oluşan hasarın davalı tarafından usullere uygun yapılmadığı, gerekli özen ve dikkatin sağlanmadığından dolayı işçilik hizmetinden kaynaklı ayıplı servis hizmeti olarak değerlendirilebileceği, dava konusu servis hizmeti sonucu arıza nedeniyle oluşan maddi hasarın 9.272,76 TL olduğu, aracın motorunun değişmediği, sadece rektifiye revizyon işlemi gördüğü ve bu durumun 2.el piyasada civata vida ile sökülüp takılabilen ve yetkili servislerde yapılan motor parça değişikliklerinin değer kaybı olarak değerlendirilmediğinden, araçta değer kaybının bulunmadığı, arızalanma nedeniyle 2 adet fatura arasında 1 ay sürdüğü, bu sürenin arıza ile uyumlu olduğu, kazanç kaybı açısından muadil bir aracın 500 TL civarında kiralanabileceği, bu bedelin kaybı olarak değerlendirilebileceğini beyan ve rapor etmiş, taraf vekillerinin itirazı üzerine bilirkişiden ek rapor aldırılmıştır.
Bilirkişi kök ve ek raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, tarafların rapora karşı beyan ve itiraz dilekçesi sundukları görüldü.
Türk Medeni Kanunun 6. maddesinde “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” denilmiştir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “İspat yükü” başlıklı 190. maddesinde ise bu düzenlemeye paralel bir düzenleme getirilmiştir. Anılan maddede “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” denilmiştir.İspat yükü ilk önce kural olarak davacıya düşer; yani davacı davasını dayandırdığı olguları ispat etmelidir.Dosyadaki kanıt ve belgelere, alınan bilirkişi raporları tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından davalıdan satın alınan kamyonetin gerekli özen ve dikkatin sağlanmadığından dolayı işçilik hizmetinden kaynaklı ayıplı servis hizmeti olarak değerlendirilebileceği, dava konusu servis hizmeti sonucu arıza nedeniyle oluşan maddi hasarın 9.272,76 TL olduğu, aracın motorunun değişmediği, sadece rektifiye revizyon işlemi gördüğü ve bu durumun 2.el piyasada civata vida ile sökülüp takılabilen ve yetkili servislerde yapılan motor parça değişikliklerinin değer kaybı olarak değerlendirilmediğinden, araçta değer kaybının bulunmadığı, arızalanma nedeniyle 2 adet fatura arasında 1 ay sürdüğü, bu sürenin arıza ile uyumlu olduğu, kazanç kaybı açısından muadil bir aracın 500 TL civarında kiralanabileceği, bu bedelin kaybı olarak değerlendirilebileceğini tespit edilmiştir.
Davacı kamyoneti, davalı şirketten satın almış olup, satım akdi taraflar arasındadır. Davacı ile dava konusu aracın tamirini yapan davalı olması nedeniyle araçtaki ayıplardan davacıya karşı davalı sorumludur.
Usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu uyarınca oluşan hasar bedelinden davalının sorumlu tutulması gerekmektedir. Değer kaybının oluşmaması nedeniyle davalının sorumluluğu bulunmamakla araç kiralama talebi yönünden davacının belge sunamaması nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 9.272,76-TL hasar bedelinin 18.02.2020 tarihinden itibaren yürütülecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ait istemin reddine,
2-Değer kaybı, kazanç kaybı talebinin reddine
3-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 633,42 TL’nin dava açılırken davacı tarafça peşin olarak yatırılan 438,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 194,52 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 438,90 TL peşin harç ve 7,80 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 501,10 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 900,00 TL bilirkişi ücreti, 228,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.128,00 TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı %36,08 oranında olmak üzere 406,98 TL’ sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan—– vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan—– vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
9-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —–bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre 476,26 TL.sinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına, 843,74 TL.sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
10-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne, karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —– Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.