Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/568 E. 2022/676 K. 07.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/568 Esas
KARAR NO:2022/676

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 10/07/2020
KARAR TARİHİ : 07/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil kurum ile borçlu müteveffa — arasında imzalanan taksitli ticari kredi sözleşmesi kullandırıldığını, müvekkil kurumca sözleşmeden kaynaklı tüm hak ve alacakların teminatı için —- plakalı araca rehin şerhi işlendiğini. kredinin geri ödenmemesi üzerine borçlumun sözleşmedeki adresine muacceliyet ihtarmamesi gönderildiğini, itirazı bulunmayan ve borçları da ödemeyen borçluya karşı taşınır. Rehininin paraya çevrilmesi yoluyla —-sayılı dosyası ile gene borçlu hakkında tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ilamsız icra takibine—-sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini borçlunun vefat ettiğinin öğrenilmesi üzerine Mirasçılık Belgesi alındığını, borçlunun yasal mirasçılarına ödeme emri gönderildiğini, davalı/borçluların başlatılan takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiklerini, davalıların müvekkil kurüma borcu olmadığı yönündeki iddiasının gerçeği yansıtmadığını, tüm davalıların borçtan sorumlu olduğunu, tüm bu nedenlerle açılan davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına, davalının takibe konu alacak üzerinden %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı yan kendisine usulüne uygun yapılan tebliğe rağmen davacının dava dilekçesine cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, taksitli ticari kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez. İtirazın iptali istemine konu,—-esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği; borçlu tarafından borca itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği huzurdaki davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dosyamız arasına celp edilen—23/02/2022 tarihli yazı cevabında; — ait şirketleri nezdinde kayıtlı—-için sigortalının vefat ihbarı 28.03.2018 tarihinde şirketlerine ulaştığı, müşterisinin, intihar sonucu vefat ettiği tespit edildiği — Genel Şartlar Md. 3.2’de “Sigortalının kasıtlı olarak kendine zarar veren ve ölümüne yol açan durumlar” teminat dışı olması nedeniyle 10.04.2018 tarihinde vefat dosyası red edildiği bu nedenle her hangi bir ödeme yapılmadığı tespit edilerek mahkememize bildirilmiştir
Bilirkişi tarafından alınan kök ve ek raporda özetle; Davacı kurum ile müteveffa/borçlu — arasında 16.03.2015 tarihli ve 91.786.25 TI tutarlı Taksitli ticari kredi sözleşmesi imzalandığı, davacı tarafça, borçlu/mütevefta—–16.03.2015 tarihinde —nolu, yıllık %11.88 akdi faiz ve yıllık %30 temerrüt Taiz oranı Üzerinden 5 yıl vadeli. yıllık 18.357,25 TL sabit ödemeli 64.290,20 TL anapara tutarlı ticari taşıt kredisi kullandırıldığı, kredinin en son 16.03.2017 vadeli 2. taksitinin ödendiğini, bu taksitin ödenmesi ile kredinin kalan anapara bakiye borcunun 16.03.2017 darihi itibarıyla 43.214,99 TL olduğu, aslı borçlu—-13.02.2018 tarihinde vefat ettiği, —- Mirasçılık Belgesinde borçlunun terekesinin 8 paya bülündüğü, 3 payın —,3 payının —- 2 Payımın .—- ait olduğu, —-Kimlik Nolu —Sulh hukuk mahkemesinin— sayılı dosyasında 15.05.2018 tarihli karar ile mirası red ettiğinin mahkemece kabul edildiği, dava dışı borçlu —- davacı kurum kayıtlarındaki adresine gönderilen ihtanamenin 22/05/2018 tarihinde tebliğ edilmeden iade olduğu, dava konusu krediye ait ödeme planında yer alan 16/03/2017 tarihli 2. Taksidin ödendiği ancak sonraki taksitlerin ödenmediği, ödenen son taksit tarihi olan 16/03/2017 tarih itibarıyla söz konusu kredini nkalan anapara borcunun 43.214,99 TL olduğu belirtilen sözleşme maddesi uyarınca 16/03/2018 tarihli taksitin ödenmemesi üzerine asıl borçlu yönünden muaaceliyetin oluştuğu temerrüdün ise 17/03/2018 tarihinde oluştuğu, dava konusu kredinin %11,88 akdi faiz oranıyla kullandırıldığı, dava konusu kredinin temerrüt oranı yıllık %30 olarak yazıldığı, bu nedenle alacak hesaplamasında davalının temerrüdü sonrasında uygulanacak temerrüt faizi oranın %30 olduğu, davacı kurumca icra takibinde masraf adı altında talep edilen 754,00 TL için ispatlayıcı belge sunulmadığından alacak hesabına dahil edilmediği, davacı kurumca söz konusu tutara ilişkin ispatlayıcı nitelikte harcama belgesinin sunulması halinde söz konusu tutarın asıl alacak başlığı haricinde tutularak kurumun toplam alacak tutarına dahil edilmesi gerekeceği davalının—- sayılı dosyasına yaptığı itirazın 50.949,18 TL asıl alacak, 16.786,18 TL faiz ve 839,35 TL — olmak üzere 68.575,44 TL üzerinden iptalinin gerektiği, dava dışı müteveffa— davacı kuruma borçlu olduğu, mirasçılardan—- borçtan sorumlu bulundukları hususlarını beyan ve rapor etmiştir.
Tüm dosya kapsamı davalıların murisinin taraf olduğu kredi sözleşmesi hükümleri ile, usul ve yasaya uygun hazırlanan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde ; davacı bankanın , davalıların murisine iticari araç kredi sözleşmesi kapsamında kredi kullandırdığı dosyamız arasına alınan —23/02/2022 tarihli yazı cevabında davalıların murisi — ait —-poliçesi için sigortalının vefat ihbarı 28.03.2018 tarihinde şirketlerine ulaştığı, müşterisinin, intihar sonucu vefat ettiği tespit edildiği —-Sigortası Genel Şartlar Md. 3.2’de “Sigortalının kasıtlı olarak kendine zarar veren ve ölümüne yol açan durumlar” teminat dışı olması nedeniyle 10.04.2018 tarihinde vefat dosyası red edildiği bu nedenle her hangi bir ödeme yapılmadığı tespit edildiği ve davalı tarafın mirasın reddedildiğine yönelik bir itirazları da bulunmadığı bu nedenle mirasın ,miras bırakanın ölümü ile mirasçılara derhal ve kanunen geçer (TMK. 599). Bunun için kural olarak mirasçıların bir irade açıklamasında bulunmalarına gerek yoktur. Külli halefiyet ilkesi sonucu miras bir bütün olarak ve kendiliğinden mirasçılara geçer. Takibe ve davaya dayanak yapılan kredi sözleşme örneği dosyamıza sunulmuştur. Davacı bankanın icra takip tarihi itibari ile kullandırılan krediden dolayı alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi raporunda; kullanılan ticari kredi nedeniyle davacının davalılardan 50.949,18 TL asıl alacak, 16.786,18 TL faiz ve 839,35 TL—–olmak üzere 68.575,44 TL TL alacaklı olduğunu mütalaa etmiştir.Tüm bu nedenlerle mirası reddetmeyen davalı taraf miras bırakanın alacakların ve borçlarının külli halefi olduğundan gerekçeli, denetime elverişli ve somut olaya uygun bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne fazlaya yönelik hususların davacı yan tarafından ispat edilmediği anlaşılmakla reddine karar vermek gerekmiştir. Alacağın likit olması nedeni ile kabulle sonuçlanan miktar üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu(İİK m. 67/2) sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kısmen KABULÜ ile kısmen REDDİNE,
1-Davalı takip borçlularının —-Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının —- icra dairesinin—- esayılı dosyasındaki alacağa tahsilde mükerrer olmaması kaydıyla kısmen iptali ile; takibin, 50.949,18 TL asıl alacak, 16.786,18 TL işlemiş faiz, 839,35 TL—-olmak üzere toplam 68.575,44 TL yönünden devamına, kabulüne karar verilen takibe konu asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 30 oranında faiz ve faize %5 oranında—- uygulanmasına,
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Kabulüne karar verilen takibe konu toplam 68.575,44 TL alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar harcı 4.684,39 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 846,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.837,84 TL harcın davalılardan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 846,55 TL peşin harç olmak üzere toplam 900,95‬ TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.101,95 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.078,11 TL sinin davalı taraflardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davanın kabul edilen kısmı için davacı yararına karar tarihinde geçerli —- esaslara göre belirlenen —- nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —bütçesinden ödenen — arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre—-ise davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.