Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/563 E. 2021/398 K. 21.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/224 Esas
KARAR NO: 2021/324
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/01/2020
KARAR TARİHİ: 01/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin bir———- sunduğunu, makine ve gerekli bağlantılarından oluşan —– kurduğunu,———— temin ederek —-verdiklerini, bunları ——- ettirdiğini, davalıya,——— alınmış sayaç raporları doğrultusunda kopya başı ücrete karşılık gelen faturalar kesildiğini, fatura karşılıklarının ödenmediğini, borçların biriktiğini, biriken borçlarına mahsuben dönemsel şekilde havale yoluyla —- para ödediğini, son olarak ——– tarihinde birikmiş fatura borçlarına mahsuben müvekkiline teslim ettiğini, karşılığı çıktığı takdirde ödeme sayılan çek teslim tarihi olan —- tarihi itibariyle bakiye kalan ——- alacak ile bu bakiyeden sonra kesilen fatura bedelleri davalı tarafından ödenmediğini ve kesilen faturalara davalı tarafça itiraz edilmediğini, borcun ödenmemesi nedeniyle davalı hakkında icra takibi başlattıklarını, borca itiraz edildiğini, davalının ————— dosyasındaki itirazının iptaline, takibin devamına ve borçlunun inkar tazminatına mahkum edilmesi ile yargılama giderleri ve avukatlık parasının, davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıya herhangi bir borçlarının olmadığını, borcun ispatlanamadığını, davanın reddini, yargılama gideri ile ücret vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Celp ve tetkik edilen —– dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından —— tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, takibin borçluya —— tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ——– tarihinde borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık konusu ile ilgili olarak mali müşavir bilirkişi ———- tarihli raporunda özetle; davacı davalıdan taleple bağlı kalınarak işlemiş olduğu faiz dahil olmak üzere ——— alacaklı olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup davalı tarafından rapora karşı itiraz dilekçesi sunulduğu görüldü.
HUKUKİ NİTELENDİRME VE GEREKÇE;
Dava, fatura ve cari hesaba dayalı alacağın tahsili için davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraf takibe dayanak faturalar konusu malı teslim ettiğini iddia ettiğine göre, davacı bu iddiasını (malın teslimini) kanıtlamak zorundadır. Salt fatura düzenlenmesi malın teslim edildiği anlamına gelmez. Ancak, takibe konu edilen faturalar davalı defterine kaydedilmiş veya vergi dairesi müdürlüğüne BA Formları ile davalı tarafından faturalar bildirilmiş ise faturalar kapsamındaki malların teslim alınmış olduğunun kabulü gerekir. Bu kapsamda yer almayan faturalar için ise kanıt yükü (yani mal teslimini kanıt yükü) yine takip alacaklısı davacıdadır.
Davanın, başlatılan takibin ve vaki itirazın niteliği gereği, takipte talep edilen alacağın varlığı ile miktarını kanıtlamak yükümlülüğü davacı tarafa aittir. Bu kapsamda, davacı tarafça bildirilen deliller toplanmış, faturaların ve BA-BS formlarının dosya arasında olduğu görülmüştür. Uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden bilirkişi raporu alınmasına karar verilerek, taraf ticari defter ve kayıtları, getirtilen-sunulan belgelerle birlikte dosya konusunda uzman bilirkişi ——–tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi tarafından düzenlenen ——– havale tarihli bilirkişi raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Davacı tarafın iddiası, incelenen takip dosyası, davacı tarafın ticari defter ve kayıtları, alınan ve benimsenen bilirkişi raporu, toplanıp değerlendirilen delillere göre; davacı ticari defter ve kayıtlarına göre davacının davalıdan —–alacaklı olduğu görülmüştür.
Taraflar arasında ————– hizmet sözleşmesi neticesinde düzenlenen faturalardan dolayı takip başlatıldığı, hizmetin yerine getirildiğine ilişkin servis raporlarının sunulduğu, ayrıca bilirkişi tarafından yapılan tespitte beyan sınırını aşan faturaların ilgili tarihlerde vergi dairesine bildirildiği, ispat yükünün—– bildirimde bulunan davalıya geçtiği, ——– bildirilen faturaları alan davalının faturaları ve içeriğini oluşturan hizmeti almadığını veya iade ettiğini kanıtlaması gerektiği, davalının faturalara itiraz etmediği gibi, faturaları ve içeriğini oluşturan emtiayı iade ettiğini TTK’nın 21/2.maddesine uygun şekilde kanıtlayamadığı, bundan başka davalı tarafın ödeme veya başka bir savunmada da bulunmadığı, ayrıca ——- tarihinde yürürlüğe giren 7251 sayılı kanunla HMK 222/3 Maddesinde ” İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” hükmünün düzenlediği, hüküm doğrultusunda davalı tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi durumunda davacı yanın ticari defterlerinin lehine delil olacağı birlikte değerlendirildiğinde davacı lehine delil teşkil eden eden defterler doğrultusunda davalı takip borçlusunun icra takibine itirazının toplamı —–asıl alacak yönünden haksız olduğu kanaatine varılmıştır.
Taraflar arasında ——- tarihli imzalanan sözleşme gereğince fatura bedelinin fatura kesim tarihinden itibaren —- günlük süre içerisinde ödeyeceğinin kararlaştırıldığı dolayısıyla vade tarihinin belli olduğu, davalı tarafça —- sürede fatura bedeli ödenmediğinden sözleşme gereği temerrüde düştüğü, bilirkişi tarafından belirlenen işlemiş faiz miktarının —– olduğu, davacının takipte ———talep ettiği anlaşılmakla taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne ve davalı takip borçlusunun icra takibine itirazının haksız ve yersiz. olduğu, alacağın likit olması nedeni ile davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu sonuç ve vicdani kanaatine varılarak ve taleple bağlı kalınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
2-Davalı borçlunun ——– sayılı dosyası kapsamında davalı tarafın itirazının iptaline, takibin aynen devamına,
3-Kabul edilen asıl alacak miktarı olan ———-üzerinden %20 oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
4-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 533,68 TL’den dava açılırken yatırılan 104,28 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 429,40 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına
5-Davacı tarafça yatırılan 104,28 TL peşin harç, 54,40 başvurma harcı, 7,80 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 166,48 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 800,00 TL bilirkişi ücreti, 52,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 852,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenecek 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
9-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
10-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ———- Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/04/2021