Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/56 E. 2021/289 K. 24.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/56 Esas
KARAR NO : 2021/289
DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))
DAVA TARİHİ : 12/04/2019
KARAR TARİHİ : 24/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin babası ——— davalılardan ——- arasında —- tarihinde —————–isimli binanın ——————- satışı konusunda anlaşma yapıldığını, müvekkilinin bu anlaşma gereği üzerine düşen satış bedelini ödediğini, taşınmazların tapu kayıtlarının müvekkilinin üzerine devredildiğini, fakat bu devir sırasında taşınmazlar üzerinde davalılardan ——ipotekleri bulunduğunu, davalı ————– kullandıklarını, ama bu kredi borcunun ödenerek bittiğini, yakında ———–sözlü olarak beyan ve taahhüt ettiklerini, müvekkilinin de davalı ———— bu sözlerine güvenerek, taşınmazları bu şekilde devraldığını, taşınmazların devralınmasının üzerinden geçen uzun zamana rağmen, ipoteklerin henüz kaldırılmadığını, buna ilişkin ————– yapılan görüşmelerde, ———— bittiğini ama banka tarafından ipoteklerin kaldırılmadığı”nın belirtildiğini, bu durumda müvekkilinin, davalıların arasında kaldığını, oysa, müvekkilinin yatırım amaçlı aldığı bu taşınmazları bir an önce satarak, başka bir faaliyet alanı için sermaye olarak kullanmak istediğini, taşınmazların ipotekli hali ile satışının mümkün olmaması nedeniyle müvekkilinin zararının her geçen gün büyüdüğünü, davalılarca taşınmaz üzerindeki ipoteğin fek ettirilmediğini, müvekkilinin maddi zararının had safhada olup; davalı banka şubesi ile yapılan görüşmelerin olumsuz neticelendiğini, sonradan edinilen bilgilere göre, davalılar —————– arasındaki sözleşme gereği müvekkiline ve diğer maliklere ait bağımsız bölümlere işlenen ipotekler ile teminat altına alınan kredi borcunun henüz bitmediği ve bu sebeple de müvekkiline ait olan bağımsız bölümler üzerindeki ipoteklerin fek edilmediğinin beyan edildiğini, müvekkilini temsilen davalılar ——– tarihinde, ————— numaralı ihtarnamesi tebliğ edilmişse de gelinen aşamada bu zamana kadar, taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması yolunda herhangi bir işlem yapılmadığını beyanla; —————– üzerindeki ipoteklerin taşınmaz teminat vasfını yitirdiğinden söz konusu ipoteklerin fekkine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan ———yazılı beyanda bulunarak, öncelikle görev itirazlarının bulunduğunu beyanla davanın reddini savunmuşlardır.
Davalı ————- cevap dilekçesinde, usul ve yasaya aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
——————— görevsizlik kararı ile dosya mahkememize gönderilmiştir.
Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir.
Davada istem, davacı ile davalı —————- arasında yapılan anlaşma gereğince mülkiyeti tapuda davacı adına devir ve tescil edilen dava konusu konut niteliğindeki taşınmazların üzerindeki iddiaya göre hukuka aykırı tesis edilen ipoteklerin fekki yani hukuki ayıbın giderilmesi istemine ilişkindir.
Dava dosyası içerisinde mevcut dava konusu taşınmazlara ait tapu senetleri ve tapu kayıtlarının incelenmesinde; dava konusu taşınmazların davacı adına tescil edildikleri anlaşılmaktadır. Bu haliyle davalı yüklenici vaad ettiği şekilde hukuki ayıpsız bir taşınmaz devir etmemiş, ayıpsız teslim ve devir yükümlülüğünü yerine getirmemiştir.
—————-kararı ile, ipoteğin banka genel kredisi nedeniyle konulduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiş olup; davacının davalı——————arasında düzenlenen —– tarafı olmadığı, bu nedenle, uyuşmazlığın —— doğduğunun söylenemeyeceği, buna göre, uyuşmazlığın bankacılık mevzuatı ya da genel kredi sözleşmesiyle ilgisi bulunmadığı gibi davalılar arasında akdedilen kredi sözleşmelerinin geçerliliği yada borcun miktarı, faizin oranı vs. tartışılmayacağı, davacının ipoteğin fekki isteminin münhasıran sınırlı ayni hakka ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmış, maddenin (a) bendinde bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiştir.
Türk Ticaret Kanununun 3. maddesinde, “Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir” düzenlenmesi getirilmiştir.
Bir hukuki işlemin veya fiilin TTK’nın kapsamında kaldığının kabul edilmesi için Kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukukî işlemin veya fiilin olması gerekir.
Somut olayda, uyuşmazlık ipoteğin kaldırılması istemine ilişkin olup, davacının tacir olmadığı gibi, taşınmazların konut niteliğinde olduğu, ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlem ya da fiil de söz konusu olmadığına göre, ticari niteliği bulunmayan uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. ——————
Görev Kamu düzenine ilişkin olup aynı zamanda görev hususu dava şartı olduğundan, mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine, Mahkememiz ile ———– arasında olumsuz görev uyuşmazlığı çıktığından mahkememizce verilen karar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği taktirde HMK’nın 22/2 maddesi gereğince görevli mahkemenin belirlenmesi için dosyanın ———– gönderilmesine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) DAVANIN GÖREVSİZLİK NEDENİYLE DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-) Mahkememiz ile ————– arasında olumsuz görev uyuşmazlığı çıktığından mahkememizce verilen karar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği taktirde HMK’nın 22/2 maddesi gereğince görevli mahkemenin belirlenmesi için DOSYANIN ——————- GÖNDERİLMESİNE,
3-)6100 sayılı HMK md. 331/2 uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede hüküm altına alınmasına,
Dair; davacı vekili ile davalı ———- yüzüne, diğer davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde —————Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/03/2021