Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/543 E. 2022/645 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/543 Esas
KARAR NO : 2022/645

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 21/12/2018
KARAR TARİHİ : 04/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin —- sahibi —- tarihinde —- —- geldiğini, fakat müvekkilinin —- sakıncalı olduğu görülmesinden —– tarihinde sınır dışı edildiğini, müvekkilinin —– gelirken kendisine ait kişisel ve kıymetli eşyalarının bulunduğu iki ——- iade edildiğini, —- numaralı valizinin teslim edilmediğini, konu ile ilgili olarak————– oluşturulduğunu, —– bildirildiğini, ancak müvekkilince kabul görmediğini, kaybolan———- olduğunu, —- bulunduklarını belirterek ——maddi ve fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 10.000TL manevi zararın davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı —— Özetle; Davacının haksız, kötüniyetli, somut olmayan iddialara dayanarak açmış olduğu usul ve yasalara aykırı açtığı davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini,————-işlemlerinin gerçekleştiği, — ————— gerçekleştiği bölgenin müvekkili şirketin fâaliyet ve sorumluluk alanında olmadığını, bu sorumlulukların taşıcıyı firmanın sorumluluğunda okduğunu, davacı tarafin kaybolduğunu iddia ettiği bagajında —mevzuat gereği TTK Hükümlerine — taşımaya elverişli olmayan eşya hükmünde olduğunu ve davacının iddialarını ispatlar belge sunmadığını, davacının kötüniyetli oklduğunu ve hukuk düzeninin kötü niyeti koruyamayacağını belirterek husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı——— davası olarak açılmasının mümkün olmadığını, davacının talebinin dava dilekçesinde de yazılı olduğu gibi belirlenebilir nitelikte bulunduğunu, davacı tarafin kaybolan eşyasıyla ilgili suç duyurusunda bulunduğunu belirttiğini, bu durumda savcılık dosyasının bekletici mesele yapılması gerekeceğini, dava dilekçesinde bagajın içinde bulunduğu iddia edilen birtakım eşyaların bagajda taşınması yasak olduğunu, bu. nedenle müvekkilinin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, buna rağmen para ve değerli eşyaların olması halinde de taşıyıcının sorumlu tutulamayacağını, ayrıca davacının bagajda bulunduğunu iddia ettiği eşyalarının bagaj içerisinde taşınamayacak eşyalardan olduğuna dair beyanları baki kalmak üzere davacının ——- para miktarını beyan etme zorunluluğu olduğunu, davacı tarafiın maddi tazminat taleplerini ispata yarar hiçbir yazılı delil sunamadığını, davacı tarafın kaybolan — muhteviyatını belgelendirmesi ihtimalinde dahi müvekkili şirketin sorumluluğunun sınırsız bir sorumluluk olmayacağını, bu — hükümlerinde açıkça belirlendiğini, davacının—- kaybolması ile talep ettiği manevi tazminat arasında bir bağlantı bulunmadığını belirterek davanın öncelikle usulden ve devamında esastan reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, yapılan —- sebebi ile kaybolan — içindeki paranın tazminine yönelik olarak açılan tazminat davasıdır.
—- Karar sayılı Görevsizlik Kararı ile Dosya mahkememize tevzi edilmiş olup, Mahkememizin —Esasına kaydı yapılarak; Mahkememizce—- Görevsizlik kararı verilerek, dava dosyasının HMK’nın 22/2 maddesi gereğince görevli mahkemenin belirlenmesi için — karar verilmiştir.
—- sayılı ilamı ile davanın;———verilmiş olup, dava dosyasının Mahkememizin ——– yapılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından verilen raporda özetle; ” Maddi tazminat talebi bakımından değerlendirmede; Dava konusu olayda davacının — olduğunu — –delile dosya kapsamında rastlanılmadığı, davalı— şirketinin —- taşınmasının uygun olmadığı, herhangi bir kayıp durumunda tazmin edilemeyeceğini beyan ettiği, davacının zayi olan — teslim sırasında — muhtevası hakkında beyanda bulunarak özel bir kıymet bildirimden bulunmadığından yukarıda detaylı olarak yapılan değerlendirmeler sonucunda davalı— davacının zayi olan — yönünden sorumluluğunun Montreal Konvansiyonu 22’nci madde— hükümleri gereğince —-olabileceği, diğer davalıya—- açısında bir sorumluluk yüklenemeyeceği, Mahkemenin tazminata hükmettiği takdirde davacının, davalı ———— ————- talep edebileceği ————— karşılığının, —–kararları gereği gereği Sayın Mahkemenin hükmü tarihinde geçerli olan ————- ilan —- alan ——- üzerinden hesaplanmasının gerekeceği, Manevi tazminat talebi bakımından değerlendirme: Dava konusu edilen olayda —- içtihatları ve TBK m. 58 ve 49 hükümleri uyarınca “manevi tazminatın şartları”nın oluşup oluşmadığı, TBK m. 49 hükmü gereğince manevi zararın-kusurun-illiyet bağının olup olmadığı, üzüntünün “kişilik hakkının ihlali sonucunda” oluşması gerektiğinden davacının bahsi geçen olay neticesinde kişilik hakkının zedelenip zedelenmediği ve bunun ispatlanıp ispatlanmadığı, hususunu takdirin, münhasıran —— ait olduğu, bununla birlikte yukarıdaki —- bakımından yapılan değerlendirmede davalıya —- açısında bir sorumluluk yüklenemeyeceği kanaatine varılmış olduğundan eğer Mahkemece manevi tazminatın istenebileceği kabul edilirse bu halde manevi tazminatın ödenmesi bakımından sadece davalı—- ——- olacağı, müteselsil sorumluluk kapsamında her iki davalının da sorumluluğunun bulunmadığı,” Şeklinde rapor sunulmuştur.
————duruşmada davacının tanıkları dinlenmiş olup, ————– beyanında ; —— getireceği ———- kendisine ———-alacağını,——- alamadıklarını, kendisine bir de ———– birlikte kaybolduğunu, kendisine getireceği, manevi değeri olan veya maddi değeri olan başkaca bir ——–olmadığını, —— ——— beyan etmiştir.
Tanık ————– beyanında; Davacının eşi olduğunu, kendisinin de eşi ile ————— dava konusu olayın olduğu gün eşi ile birlikte ——-etmediğini, eşinin yanlız —— ettiğini, eşi ile birlikte ——–birlikte —————- olduğunu, ————————- sardıklarını, ——-bilmediğini, ——-olduğunu, başkaca bir şey olmadığını, eşinden —— alamadığını, ertesi gün————— döndüğünü, neden geldiğini ve ——— nerede olduğunu sorduğunı bir gün göz altında kaldığını, ——- geri gönderildiğini, ——- sorduğunda ise ——şeklinde kendisine söylendiğini beyan etmiştir.
Tanık —– beyanında; ———— kaybolduğu olayın yaşandığında kendisinin——— olduğunu, —- çıkmadan —– için eve gittiğini,— hazırladıklarını, bir miktar para gördüğünü kendisine —- —- olduğunu söylediğini, ————————– kendisine söylediğini, —– koyduğunu gördüğünü, başkaca bir şey koyup koymadığını görmediğini, çünkü dikkat etmediğini, bir de —— kendi elbiselerinin bulunduğunu beyan etmiştir.
Davacı her ne kadar davalılardan —— maddi ve manevi tazminat istemiyle dava açmış ise —— meydana gelen zararlardan davalı ——– sorumlu olduğu anlaşılmakla ———açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir ———-
Bilindiği gibi, borçlunun ifa etmekle yükümlü olduğu borcunu yerine getirememesi durumunda borca aykırılık meydana gelmektedir. Borca aykırı davranan kişi, bu davranışı ile neden olduğu zararı tazmin etmekle yükümlü olup işbu yükümlülük neticesinde doğan sorumluluğa, borca aykırı davranıştan sorumluluk denilmektedir. Sorumluluk bu anlamıyla tazminat borcunun kaynağıdı——–
Borçlar Kanunu’nda borca aykırılıktan doğan sorumluluk nedeniyle manevi tazminat ödeneceğine ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. —– başına —– tazminat gerektirmez ise de, özel hâl ve şartlarda davacının kişilik haklarının zedelenmesi hâlinde haksız fiilin neticelerini doğurmakta ve manevi tazminat gerektirmektedir. 6098 sayılı TBK’nın 114//2’nci maddesi uyarınca haksız fiillere müteallik hükümler —-hareketlere de uygulanır. Borca aykırı herhangi bir davranışın, alacaklının kişilik haklarının zedelenmesine neden olması mümkündür. Uygulamada borcun zamanında veya hiç yerine getirilmemesi nedeniyle meydana gelen olaylarda duyulan acı, üzüntü ile borca aykırı davranışta bulunan borçlunun eylemi arasındaki nedensellik bağının nasıl kurulacağını tespit etmek tartışmalıdır. Zira kural olarak bir —- ödenmemesi alacaklının kişilik hakkını ihlal etmemektedir. Ancak bunun neticesinde gelişen olaylar bu hakkı ihlal edebileceğinden nedensellik bağı burada kurulabilmektedir.
Bu genel açıklamalardan sonra taşıyıcının, —- sözleşmelerinde hukuki sorumluluğunun açıklığa kavuşturulmasında yarar vardır.
Öncelikle, ——— düzenlenmiş olup; daha ——- protokollerle değişikliğe —— 2073 Sayılı Kanunla —-katılması uygun bulunmuştur. —- kurulan — günümüz şartlarına uygun hâle getirilmesi amacıyla hazırlanan “—— —– tarihinde imzalanmış olup, ——- uygun bulunarak ———-tarihinde yürürlüğe girmiştir. Dolayısıyla eldeki davada ——- itibariyle yürürlükte bulunan ———– uygulanması gerekmektedir.
—- düzenlediği en önemli konulardan — sorumluluğuna ilişkin hükümlerdir. Buna göre sözleşmeden doğan sorumluluğun neden olduğu zararlar; bedeni zararlar, maddi zararlar ve gecikmeden doğan zararlar başlığı altında düzenlenmiştir. Bedeni zararlar yolculara gelen zararları; maddi zararlar, bagaj ve yüklere gelen zararları; gecikme zararları ise eşya ve yolcunun taşınmasındaki gecikmeden doğan zararları kapsamaktadır.
— 22/2. fıkrası uyarınca tazminat talebinin —- ile sınırlı olduğuna dair düzenleme mevcut olup —- bu maddesi, —-, kaybolması ya da hasarlanması halinde taşıyıcının sorumlu olduğu maddi tazminat miktarı için üst sınır getirmektedir. Davaya konu zararın meydana geldiği taşıma — tarihinde gerçekleştirilmiştir. Dava konusu taşımanın tabi olduğu —— uyarınca davalı taşıyıcının sorumluluğu ——– hakkı ile sınırlı tutulmuştur.
—–yolcunun —–öncesinde ——– teslim etmiş olduğu — ilişkin olarak özel bir fayda bildiriminde bulunmaması ve buna ilişkin —– yaptırmaması ya da — ödememiş olması halinde—– nedeniyle —- sorumluluğunun belirlenebilmesi için gerçek zararın tespiti gerekmektedir. ———–davalı taşıyıcının sorumlu olduğu üst sınır belirlenerek, gerçek zarar davalı taşıyanın —–altında ise gerçek zarara, gerçek zararın sorumluluk ——– durumda ——- miktarınca sorumlu tutulması gerekmektedir.
Davalı —- bölümünde ——— olarak —————— esnasında herhangi bir şekilde hasara uğraması,
kaybı veya geç teslimi durumunda sorumluluğu uygulanabilir yasal düzenlemeler uyarınca
sınırlandırılmıştır. Belirtilen nedenlerle —– içerisinde —————–taşınmamalıdır. —— sorumluluğuna ilişkin detaylı bilgi için——-Sorumluluğuna İlişkin ——— bölümündeki açıklamaları inceleyiniz.’ hükmünün düzenlendiği, ilgili maddede ———- taşınmaması gerektiği de belirtilmiştir.
Somut olayda davacı dava dilekçesinde———- ——- bulunduğunu beyan ettiği görülmüş ise de davacı tarafın ——– bulunmadığı sabittir. Davacının iddia ettiği şekilde yüklü miktardaki bir paranın—- içerisinde taşınması da hayatın olağan akışına aykırıdır. Davalı —– davacıya ——– yapılan hesaplama——–gerekmektedir. Davalı —- üst miktar belli olduğundan davacının delil listesinde yer almayan ———- tanık olarak dinlenmesi ve ceza dosyasının bekletici mesele yapılması talepleri eldeki dosyaya bir katkı sağlamayacağından bu talepler yerinde görülmemiştir. — Konvansiyonunun 23/1. Maddesine ——- yapılması gerekmekte ise de davacı taraf maddi tazminat talebini 1000 TL üzerinden harçlandırarak açtığı ve ıslah talebinde bulunmadığı için 1000 TL üzerinden maddi tazminat talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Manevi zarar malvarlığında bir azalmayı değil ve fakat kişilik haklarına vaki tecavüz nedeniyle bir kimsenin duyduğu cismani ve manevi acı ve ızdırabı, elemi ve böylece yaşama zevkinde bir azalmayı ifade eder. TBK’nın 58. maddesine göre, kişilik hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar paranın ödenmesini dava edebilir. Aynı Kanunu’nun 114. maddesinin ikinci fıkrasındaki düzenlemeye göre, haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümler, kıyas yoluyla sözleşmeye aykırılık hallerine de uygulanır. Bu yollamanın kapsamına manevi tazminat da girmektedir. Manevi tazminata hükmedilebilmesi için, borca aykırı davranışın (alacaklının) kişilik haklarını ihlal ederek bu tarz bir zarara yol açmış olması gerekir. Ancak her borca aykırılık da kişilik haklarını zedelemez. Bu durumda, davacının iddia ettiği olayların kişilik hakkın——- açıklanmadan ve ispat edilmeden manevi tazminata hükmedilmesi mümkün değildir ——- Bu hukuki açıklamalar ——-olaya gelindiğinde, davacının manevi zararının ispatı için mahkememizce davacı tarafça bildirilen tanıklar dinlenmiş olup tanıklar beyanlarında davacının —- olduğunu beyan ettiği paraya ilişkin beyanlarda bulunmuşlar, davacı vekilinin iddia ettiği şekilde manevi değeri olan eşyalar olmadığını beyan etmişlerdir. Davacının bagajında iddia ettiği miktarda para olduğu ve manevi değeri— somut delillerle ispatlanamadığından ve davacının salt bavulunun kaybı kişilik haklarına saldırı niteliğinde değerlendirilemeyeceği gibi, manevi tazminat koşulları kanıtlanamadığından davacının manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın davalı —– husumet yokluğu sebebiyle REDDİNE,
2-Davacının maddi tazminata ilişkin talebinin KABULÜ İLE; ————–tazminatın davalı ———— davacıya verilmesine,
3-Davacının manevi tazminata ilişkin talebinin REDDİNE,
4-Karar harcı —— davalı ——— tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 187,85 TL peşin nispi harc olmak üzere toplam 268,55 TL harcın davalı————– davacıya verilmesine —————
6-Davacı tarafından yapılan 365,20 TL Tebligat ve müzekkere gideri, 1.600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.965,20 TL yargılama ——- göre ————– davalı ————— davacı tarafa verilmesine, geriye kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı —- tebligat ve müzekkere gideri yargılama giderinin 45,45 TL.nin davacı taraftan alınarak, ——- verilmesine, kalan tutarın davalı—– bırakılmasına, diğer davalı yönünden yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davanın kabul edilen kısmı için davacı yararına karar tarihinde geçerli —– esaslara göre belirlenen —-vekalet ücretinin davalı—– —— alınarak davacı tarafa verilmesine,
9-Davanın reddedilen kısmı için karar tarihinde—- belirlenen —– nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ——- verilmesine,
10-Davalı —-yararına karar tarihinde geçerli — göre belirlenen— nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı—- verilmesine ,
11-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı —– Davalı ———- vekilinin yüzüne gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.