Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/510 E. 2021/1008 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/510 Esas
KARAR NO: 2021/1008
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/06/2020
KARAR TARİHİ: 21/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Müvekkili ile davalı arasında —- tarihinde müvekkilinin sahibi olduğu, —-olarak işbirliği sözleşmesi imzalandığını, davalının sözleşme yükümlülüklerine aykırı davranarak, sözleşmeyi ihlal ettiğini, —yerine getirmediğini, yapılan işbirliği sözleşmesi şartlarının davalı tarafından ihlal edildiğinden müvekkilinin ayrıca zarar gördüğünü, davalıya — ihtarnamesi ile sözleşmenin fesih edildiğinin ve iş birliği —- uyarınca sözleşmeye aykırı davranış dolayası ile kararlaştırılan — gün içinde ödenmesi hususunun ihtar edildiğini, ihtara rağmen davalı tarafın herhangi bir ödeme yapmaması üzerine —– icra takibi başlattıklarını davalı borçlunun takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, yapılan arabuluculuk görüşmelerinin de sonuçsuz kaldığını beyanla, davanın kabulü ile itirazı iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhine %20.den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Taraflar arasında —- ve dağıtımı hususunda anlaşıldığını, derginin basım, yayım ve dağıtımının yapılabilmesi için bir takım izinlerin alınması gerektiğini, iş bu izinlerin alınması için müvekkiline bir vekaletname verilmediği gibi, taraflar arasında—- hükmünce de ilgili izinlerin müvekkilin sahibi olduğu şirket üzerinden alınacağının kararlaştırıldığını, bahse konu derginin basım, yayım ve dağıtım için gerekli izinlerin çıkartılması için başvuru yapacak müvekkile ait şirketin tabiatı ile ya derginin lisansına sahip olması yada dergi adına ilgili işlemleri yapmaya dair vekaletnamesi olmasını gerektiğini, vekaletname işlemlerin yapılması öngörülür ise taraflar arasındaki sözleşmede bu husus kararlaştırıldığından, sözleş dışındaki bir edim talep edildiğinden ayrıca ücretlendirmeye tabi tutulacağı, davacının müvekkili şirketten bu yönde bir talebinin de bulunmadığının açık olduğunu, TBK md. 114/1 hükmü uyarınca ——– işlemlerinin yürütülmesi izinlerinin alınması için dergi ile alakalı telif haklarının müvekkile geçirilmesi şeklindeki edim borcunu yerine getirmeyen davacını davayı ve davaya esas takibi açmakta kötü niyetli olduğunu, ispat yükünün davacı tarafta olduğu beyanla, davanın reddine, davacının iddia olunan alacak tutarından %20.sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak, davalıya ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, —–takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından verilen kök ve ek raporda özetle; ” Sözleşmeye konu basım, yayım ve dağıtım iin gerekli izinlerin kim tarafından alınması gerektiği, izin gereken yükümlülüklerin davacı tarafından yerine getirilip getirilmediği, hususunda, gerekli izinlerin eser sahibi veya temsilcisi ve sorumlu —–tarafından alınması gerektiği, davcı ve davalı tarafın ortak hareket etmesi beklenen izin ve başvuru işlemlerini gerçekleştirmediği, izinlerin alınması için gereken yükümlülüklerin davacı tarafından yerine getirilmediği ancak bu hususta davalının talepte bulunup bulunmadığı veya davacıya bilgilendirme yapıp yapmadığı, yaptıysa olumsuz bir yanıt alıp almadığının anlaşılamadığı, tarafların tacir olmadığı, ito kayıtlarında tespit edildiği şekilde davacı —- gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunmadığı, vekil beyanı ile ticari defterlerinin de bulunmadığının bildirildiği, davalının ticaret sicil müdürlüğü cevabında —– yetkilisi olduğunun bildirildiği, şirket ortağının tacir sayılamayacağından ihtilaf konusu sözleşme ve yüklenilen edim bakımından bu davada her iki tarafın da tacir sıfatının bulunmadığı ” şeklinde rapor sunulmuştur.
TTK’ nun 5(1) maddesi uyarınca ticari davalara bakma görevi Asliye ticaret mahkemesine aittir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için; uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden tacir ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, TTK da veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde bir düzenleme bulunması gerekmektedir .
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde , davanın niteliği itibariyle mutlak ticari dava olmadığı görülmüş olup , nispi ticari dava yönünden değerlendirme yapılması için ilgili —— davalının bir üyeliğinin bulunup bulunmadığı ve hangi sıfatla gelir vergisi yükümlüsü olduğu konularında müzekkere yazılarak , müzekkere cevapları dosya içine alınmıştır.
—- tarihli müzekkere cevabında davacı —- gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunmadığı anlaşılmıştır.
— tarihli müzekkere cevabında davalı —— ortağı ve yetkilisi olduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu uyuşmazlığın TTK’da düzenlenen mutlak ticari dava anlamında bir uyuşmazlık niteliğinde olmadığı gibi, tarafların tacir sıfatının bulunmadığı, davalı tarafın limited şirketin yetkilisi, ortağı olmasının davalıya tacir sıfatı kazandırmayacağı, dolayısıyla nispi ticari dava ölçüleri yönünden de ilgili şartların oluşmadığı, davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi mümkün olmayıp 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 2/2 maddesi gereğince görüm ve çözüm yerinin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu kanaatine varılmıştır.
Yukarıda anlatılan nedenlerle TTK’nun 4(1) maddesindeki düzenleme nedeniyle somut davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olması nedeniyle mahkememizin görevsiz olup davaya bakmanın mümkün olmadığı, görevin dava şartlarından olduğu ve HMK nun 115(1) maddesi uyarınca davanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiği dikkate alınarak mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine, görevli Asliye Hukuk mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli ——– Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——- Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/12/2021