Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/494 E. 2021/890 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/494 Esas
KARAR NO: 2021/890
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 05/06/2020
KARAR TARİHİ: 18/11/2021
MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN—–DAVA DOSYASI
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 23/11/2020
KARAR TARİHİ: 18/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili olan davacı şirket tarafından davalı şirkete davalı şirketin —– ithal ettiği eşya için ardiye hizmeti verildiğini, bu hizmete karşılık düzenlenen fatura bedellerinin davalı tarafından ödenmediğini, bu nedenle davalı aleyhine—- dosyası ile icra takibi başlatıldığını, itiraz edilmesi nedeni ile takibin durduğunu, aynı mallara ilişkin—— dosyasına yapılan itirazın iptali için dava açıldığını, başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini, davalının bu itirazının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalının kefalet limitinin sözleşme limiti ile bağlı olduğunu tüm bu nedenlerle —— sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine yapılan tüm itirazların iptali ile takibin borçlu kefil açısından devamına, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine mahkum edilmesi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Vekili Cevap Dilekçesinden özetle ; Dava dilekçesinde davacı taraf müvekkilin kendisine borçlu olduğunu iddia etmekte olup işbu durum gerçeği yansıtmadığını, bununla birlikte kabul anlamına gelmemek üzere dava dilekçesinde talep edilen faize ve icra inkar tazminatına da ve davacının herhangi bir alacağının bulunmamasına rağmen hukuki dayanağı olmadan başlattığı icra takibine karşı yaptığıkları itirazda haklı olduklarını, yaptıkları itirazın iptaline yönelik olarak açılan davanın haksız olarak açıldığını. Tüm bu nedenle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleşen—– sayılı dosyasının dava dilekçesinde özetle; müvekkili olan davacı şirket tarafından davalı şirkete davalı şirketin—- ithal ettiği eşya için ardiye hizmeti verildiğini, bu hizmete karşılık düzenlenen fatura bedellerinin davalı tarafından ödenmediğini, bu nedenle davalı aleyhine—– sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, itiraz edilmesi nedeni ile takibin durduğunu, davalı aleyhine——– sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali için dava açıldığını, huzurdaki davanın taraflarının ve davaya konu alacağın da aynı türden olması nedeniyle usul ekonomisi gereği huzurdaki davanın ———– dosyasında görülen dava ile birleştirilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce; talimat dosyasında bir mali müşavir bilirkişi marifeti ile davalının niza konusu uyuşmalığın ait olduğu — yıllarına ilişkin ticari defter ve eklerini —- takip tarihine kadar işlemiş faizin hesaplanması yönünde ek rapor alınmasına gerek bırakmayacak, ayrıntılı, gerekçeli, denetime ve hüküm kurmaya elverişli nitelikte rapor alınarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Mahkememizce talimat dosyasında alınan rapordan özetle;—- dosyası ile ilgili olarak hem söz konusu dosya ve hem de davacının ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda; Davalının ticari defter kayıtlarına göre, davacının şirketlerinden bir alacağının bulunmadığını öne sürülmesine karşın davacıya—borçlu olduğu, Bu rakamın ise davacı tarafından —– asıl alacak tutarına eşit olduğu, Kanaat ve sonucuna varılmıştır. Değerlendirilmesi Mahkemenizin takdirinde ait olmak üzere —sayılı dosya ile ilgili —oluşan raporumu bilgilerinize arz ederim.” şeklinde rapor alınmıştır.
Dava, davalı tarafın —- dosyasına yapılan itirazın iptali talebine ilişkin olup birleşen dava da —— sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, normal bir eda (alacak) davasıdır. Yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. Takip alacaklısı tarafından takip borçlusuna karşı açılır. Borçlu bu davaya karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirdiği itiraz sebepleri ile bağlı değildir. Borçlu cevap dilekçesinde itiraz ederken bildirmiş olup olmadığına da bakmaksızın bütün savunma sebeplerini bildirmelidir. Alacaklı bu davada alacağının varlığını 6100 sayılı HMK’ ya göre caiz olan her türlü delille ispat edebilir.
Somut olayda mahkememiz dosyası ve birleşen dosya üzerinde davalı tarafın da ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde, davalının ticari defter kayıtlarına göre davacıya — borçlu olduğu, bu rakamın davacı tarafından——İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi —- defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz.——– Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” hükmünün düzenlediği davaya konu fatura ve davalı ticari defteri dikkate alındığında faturalar nedeniyle davalının borçlu olduğu hal böyle olunca usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu da hükme esas alınarak ve alacağın varlığına kanaat getirerek davanın kabulü yolunda hüküm tesis edilmiştir.
İcra ve İflas Kanununun 67.maddesinin 2.fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Takip talebi ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde alacak likit olduğu anlaşılmakla asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalının tahsiline ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM (Yukarıda açıklanan nedenlerle) :
A- Asıl Davanın KABULÜ İLE,
1-Davalının —- dosyasına yapmış olduğu itirazının iptali ile, takibin —- alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz işletilmesine
2-Kabulüne karar verilen takibe konu asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B- Birleşen Davanın KABULÜ İLE,
1-Davalının—- dosyasına yapmış olduğu itirazının iptali ile, takibin — alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz işletilmesine
2-Kabulüne karar verilen takibe konu asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-) ASIL DAVA DOSYASI YÖNÜNDEN;
a-) Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 529,40 TL harçtan peşin yatırılan toplam 132,36 TL hacın mahsubu ile bakiye 397,04 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
b-) Davacı tarafça yapılan 194,56 TL dava açılış masrafı ve 1.839 TL yargılama masrafından ibaret toplam 2.033,56 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 4.080,00TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
d-)Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-) BİRLEŞEN DAVA DOSYASI YÖNÜNDEN;
a-) Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 637,13 TL harçtan peşin yatırılan toplam 112,65 TL hacın mahsubu ile bakiye 524,48 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
b-)Birleşen dosya davacısı tarafınca yapılan 174,85 TL dava açılış masrafının birleşen dosya davalısından alınarak birleşen dosya davacısına verilmesine,
c-)Birleşen dosya davacısı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 4.080,00 TL nisbi vekalet ücretinin birleşen dosya davalısından alınarak birleşen dosya davacısına verilmesine,
d-)Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-)Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
7-)Karar kesinleştiğinde ——- sayılı takip dosya aslının iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde———- Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/11/2021