Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/485 E. 2023/274 K. 02.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/485 Esas
KARAR NO : 2023/274

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/05/2020
KARAR TARİHİ : 02/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 09/02/2018 tarihinde davalı Sigorta Şirketinde —-poliçe numarası ile sigortalı bulunan, işleten araç sahibinin davalı —-olduğu sürücüsünün diğer davalı —- olduğu —–plakalı araç asli kusurlu olarak yaya olarak karşıdan karşıya geçmekte olan mağdur müvekkili—– çarpması neticesinde maddi ve manevi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza neticesinde davacı müvekkili —–Hastanesine kaldırıldığı ve söz konusu hastanede yapılan tetkik ve incelemeler neticesinde müvekkilin ciddi bir şekilde yaralanmış olduğu ve vücudunun çeşitli yerlerinde kırıklar oluştuğunun tespit edildiğini, davacı müvekkilinin maddi ve manevi yönden de zarara uğradığını beyanla; 09.02.2018 tarihli trafik kazası sebebiyle meydana gelen bedensel zararın tazminine ilişkin, 6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesi uyarınca toplanacak delillere göre ileride arttırım yapmak kaydıyla şimdilik 5.000-TL maddi tazminatın davalı araç sahini ve sürücü yönünden olay tarihinden itibaren; diğer davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, 09.02.2018 tarihli trafik kazası sebebiyle meydana gelen 100.000-TL manevi tazminatın olay tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte davalı araç sahibi ve sürücüden tahsiline, Yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA
Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin davacının tedavi süresince ellerinden gelen her türlü destek ve yardımı yaptığını, söz konusu yaralamalı trafik kazası ile ilgili ceza davasının derdest olup halen devam ettiğini, İlk kaza raporlarına göre davacı asli kusurlu olup müvekkilinin tali kusurlu olduğunu, davacının bütün kusuru müvekkillerine atfetmek suretiyle talep ettikleri tazminat miktarlarını sebepsiz zenginleşmeye sebep olacağını,Davacı tarafa müvekkilinin sigorta şirketi tarafından davacının kusur durumuna göre ödeme ve tazminatı yapıldığını ve gerekli ibraların verildiğini beyanla; Davacı tarafın olayda asli kusurlu olması ve müvekkilinin sigorta şirketi tarafında davacı tarafa ödemenin yapılmış olması sebebiyle davanın reddine karar verilmesini tüm yargılama giderleri ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesini karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.

Davalı —– Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; Başvuranın müracaatı üzerine, müvekkili şirket tarafındansürekli iş görmezlik tazminatının ödendiğini, ve ibralaşıldığını, başvuru sahibi—– vekili——başvuranın %25 maluliyet oranı ve %75 kusuru üzerinden karşılıklı olarak mutabık kalınarak 44.752,00-TL ödeme yapıldığını, Diğer taraftan bizzat başvuran tarafından ibra edildikten sonra bakiye maluliyet tazminatı iddiası ile yeniden müvekkil şirket aleyhine Tahkim başvurusunda bulunulması da yersiz olduğunu, malulıyet tazmınatına ilışkın tazmınat hesabının zmms sıgortası genel şartları a.5/c maddesı ve ekınde yer alan esaslara göre yapılması gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatı ve buna bağlı geçici talepler trafik poliçesi teminatı dışında kaldığını, faiz bakımından itirazda bulunduklarını, Sigorta kuruluşunun faiz ile ilgili yükümlülüğünün, yasal faiz olduğunu beyanla; Davacı tarafın talepleri karşılanmış olduğundan işbu başvurunun reddini, Her durumda maluliyetin tespitine yönelik —– yeniden rapor alınmasını, İtirazlarımızın kabul görmemesi halinde, maluliyet tazminatı hesabının ZMS sigortası genel şartları A.5 /c maddesi ve ekinde yer alan esaslara göre yapılmasını, Geçici iş göremezliğe ve buna bağlı geçici taleplere ilişkin haksız istemlerin reddini, her durumda başvuranın müterafik kusurunun bulunduğunun hüküm altına alınmasını, Her halükârda sigortalı araç sürücüsünün kusur oranlarının belirlenebilmesi için dosyanın kusur bilirkişisine tevdi edilmesini, her durumda müvekkil şirketin yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasını talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, meydana gelen trafik kazası nedeni ile oluşan geçici ve kalıcı maluliyetin tazminine yönelik olarak açılan tazminat davasıdır.Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.Bilirkişi heyeti tarafından verilen raporda özetle;” Kazada yaralanan yaya —–, kazanın meydana gelmesinde asli ve %75 kusurlu olduğu kanaatine varıldığı, —-plakalı aracın sürücüsü —– kazanın meydana gelmesinde tali %25 kusurlu olduğu, ödeme tarihindeki verilere göre yapılan incelemede davacıya yapılan sürekli iş göremezlik ödeme miktarının yetersiz olduğunun tespit edildiği, davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik maddi zararının 6.717,39 TL olduğu, davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik maddi zararının 114.873,89 TL olduğu, davacının talep edebileceği bakıcı gideri maddi zararının 3.044,25 TL olduğu, temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketi yönünden 05.02.2019 tarihi; davalı sürücü ve işleten yönünden ise 09.02.2018 kaza tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu,” şeklinde rapor sunulmuştur.
Oluşan maluliyetin tespiti bakımından ——tarafından verilen raporda özetle; “Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre Maluliyet Oranı: Baltazard Formülüne göre %65.51 E cetveline göre:%62.0 (yüzdealtmışikinoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 18 (onsekiz) aya kadar uzayabileceği, Kişinin başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 6 (altı) ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği, 30.03.2013 tarih ve —- sayılı —– yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğe göre: Kişinin tüm vücut engellilik oranının %24 (yüzdeyirmidört) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 18 (onsekiz) aya kadar uzayabileceği, Kişinin başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 6 (altı) ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği” şeklinde rapor sunulmuştur.2918 sayılı Yasanın 85 ve devam maddeleri gereğince bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir. Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur. Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir —-Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10, Baskı, s. 264 vd). 2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanunun 85.maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiş olup, bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı Yasa’nın 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı Yasa’nın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.Anılan yasal hükümlerden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir.İşletenin sorumluluğu hukuki nitelikçe tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunmakla, işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen zorunlu sigortacının 91. maddede düzenlenen sorumluluğu da bu kapsamda değerlendirilmelidir. Hem işleten hem de sigortacının sorumluluğu, hukuki niteliği itibariyle tehlike sorumluluğuna ilişkindir.2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 88. maddesinde; bir motorlu aracın karıştığı kazada, bir 3. kişinin uğradığı zarardan dolayı birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunların müteselsil sorumlu olarak tutulacağı hüküm altına alınmıştır.
Somut uyuşmazlıkta yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler gereğince trafik kazası sonucu oluşan zararlardan kusuru ile sebebiyet veren davalı zorunlu mali maluliyet sigortacısı ile kazaya karışan sürücü ve araç maliki olan davalılar davacı-zarar görene karşı sigortalısı olan aracın sürücüsünün kusuru oranında müştereken ve müteselsilen sorumludur.Maluliyet raporuna göre davacının davaya konu kaza sebebiyle maluliyetinin %24 olduğu, kusur raporuna göre kazanın meydana gelmesinde davacının %75 oranında asli kusurlu olduğu, davalı sürücü —— % 25 kusurlu olduğu, davalı tarafın kusur oranı üzerinden hesaplamaya göre 114.873,89 TL daimi iş göremezlik tazminatına, 6.717,39 TL geçici iş göremezlik tazminatına ve 3.044,25 TL bakıcı giderine hükmedilerek aşağıda yazılı hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar soruşturma aşamasında alınan kusur raporunda davacıya tali kusur, davalı sürücüye asli kusur verilmiş ise de —–Asliye Ceza Mahkemesinin—— Sayılı dosyasında alınan 08/12/2020 tarihli —– Kusur raporunda davacıya asli kusur, davalı sürücüye alt düzeyde tali kusur verildiği, mahkememizce alınan kusur raporunda da davacıya % 75, davalı sürücüye %25 oranında kusur yüklendiği, ceza dosyasındaki kusur raporu ile mahkememizce alınan kusur raporunun aynı doğrultuda olduğu görüldüğünden soruşturma dosyasındaki kusur raporu ve itirazlar dikkate alınmamıştır.
Yargıtay ——Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarına göre kaza sonrası yaralanan kimsenin bakıcı gideri adı altında tazminat talep edebilmesi için davacıdaki maluliyetin niteliği, davacının bakıcıya ihtiyacı olup olmayacağı, bakıcıya ihtiyaç olması halinde bakıcı ihtiyacının süresi ve bakıcı gideri konusunda uzman bilirkişilerden rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir. Dosya içerisinde bulunan —–. İhtisas Dairesinin 27/04/2022 günlü maluliyet raporu incelendiğinde davacının maluliyetinden kaynaklı olarak iyileşme süreci içerisinde 6 ay boyunca bakıcıya ihtiyacı olduğu belirlendiğinden bakıcı giderinden de davalılar sorumlu tutulmuştur.Davacı tarafından davalı sigorta şirketine 15/10/2018 tarihinde başvuruda bulunduğu, 26/10/2018 tarihinde temerrüde düştüğü dikkate alınarak kabulüne karar verilen tazminatlara davalı sigorta yönünden temerrüt tarihinden, diğer davalılar yönünden ise kaza tarihinden itibaren davalı sigortalı aracın hususi nitelikte olması sebebiyle yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir. Manevi zararın şahsiyet haklarına vaki tecavüz dolayısı ile bir kimsenin duyduğu cismani ve manevi acı ızdırap ve elem, bir kimsemin hayattan tat almasında yaşama zevkinde bir azalma olarak tarif edildiği, bu tariften anlaşılacağı üzere, manevi tazminata temel olan düşüncenin bozulmuş olan ruhi ve bedeni kusurun kısmen ve imkan nispetinde yeniden elde edilmesini teminine yönelik olduğu, manevi tazminatın kabulundeki gayenin faili cezalandırılmak veya onu muzayaka haline düşürmek olmadığı, mağdurun mal varlığında bir çoğalma husule getirmek veya mağdurun istediği tazmin şekillerini birini kabul etmek sureti ile onun acısını gidermek ve ruhen onu tatmin etmek şeklinde tarif edildiği, hukuka aykırı bir fiilin manevvie tazminatı gerektirebilmesi için o fiilin bir şahsın şahsa bağlı haklarını başka bir deyim ile şahsi menfaatlerini ihlal etmesi gerektiği, şahsa bağlı hakkın ise herkese karşı ileri sürülebileyeceği resmi ismi, şeref ve namusu özel hayata mesleki sırra iktisadi şahsiyete yapılan tecavüzlerin de şahsiyet haklarını ihlal eden haraketler olarak kabul edildiği TBK’nun 56 maddesinde de bu gibi şahsi menfaatlerin ağır ihlali halinde kusurunda ağır olması kaydı ile manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği kabul edilmiştir.Somut olayda davacının dava konusu kaza sebebiyle % 24 oranında malul kaldığı, geçici iş göremezlik süresinin 18 ay olduğu ancak kazanın meydana gelmesinde % 75 oranında kusurlu olduğu dikkate alınarak manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminata yönelik talebinin KABULÜ İLE; 114.873,89 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı, 6.717,39 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 3.044,25 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 124.635,53 TL’nin davalı —–yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan 26/10/2018 tarihinden itibaren, davalılar—— yönünden kaza tarihi olan 09/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
2-Davacının manevi tazminata yönelik talebinin KISMEN KABULÜ İLE ; 25.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 09/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —— müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Karar harcı 10.221,60-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 358,63 -TL harcın ve 2.135,00 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 7.727,97‬ -TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 358,63 TL peşin nispi harç ve 2.135,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 2.548,03‬ TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine
5-Davacı tarafından yapılan 434,00 -TL tebligat ve müzekkere gideri, -2.400,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.834,00-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı maddi tazminat davasında taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 19.695,33-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı kendisini manevi tazminat davasında vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL’nin davalılar —–müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
9-Davalılar —— manevi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL’nin Davacı taraftan tahsili ile Davalılar ——verilmesine,
10-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
11-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.360-TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,Dair; davacılar vekillerinin ile davalılar ——vekilinin yüzüne gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde —–Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.