Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/480 E. 2023/45 K. 20.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/480 Esas
KARAR NO : 2023/45

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/05/2020
KARAR TARİHİ : 20/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğunu, satın alınan mallar karşılığında davalıya fatura düzenlendiğini ve davalının ödemeler yaptığını, davalının birtakım mallara ilişkin olarak ayıp iddiasında bulunduğu, ödeme yapmadığı, bu kapsamda— dosyası ile davalı aleyhine icra takibinin başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, davalıya ayıpsız malların teslim edildiğini, davalının iade faturası ile “ayıplı mal gider yansıtması” adında fatura düzenlendiğini, davacı tarafça da iade faturalarının düzenlendiğini, davalının ayıp bildiriminde bulunmadığını, malların da davacıya iade edilmediğini tüm bu nedenlerle açılan davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına davalının 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalının dava dışı ————— yaptırdığını, davacı ile cari hesap yöntemiyle çalıştıklarını, davacı tarafından üretilen malların bir kısmında gizli ayıbın meydana geldiğini, bu malların dava dışı ———tarafından toplatılarak davalıya gönderildiğini, —– davacıdan yeniden üretimin istendiğini, davacının ayıplı üretimi kabul ettiğini,——— yetkilisi arasındaki yazışmaların bunu gösterdiğini, ürünlerin hala davalının deposunda saklandığını, —- davacıya teslim edilebileceğini, davacının tüm iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğunu tüm bu nedenlerle açılan davanın reddine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, —–sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.
İtirazın iptali istemine konu,— takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği; borçlu tarafından borca itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği huzurdaki davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından alınan —- raporda özetle; Yerinde yapılan ve davaya konu olan ayıplı olduğu beyan edilen ürünlerde ve dava dosyasındaki mevcut beyanların, yapılan ——- incelenmesi ve ürünlerin ayıplı olmasına sebep olan davacı firma tarafından üretilen —–üzerinde — yapılan incelemeler sonucunda, ——– meydana gelen “—— kullanılan ——görmesi sonucunda meydana geldiğ bir kısım malların gizli ayıplı olduğu tespit edilmiş olup bu halde davalı alıcının, davacı satıcıya karşı ayıptan doğan haklarını kullanabilmesi için gereken —- getirmediğinin incelenmesi gerektiği, dosya kapsamı incelendiğinde: davalı tarafından sunulan iki şirket yetkilileri arasında yapılan yazışmalarda ayıbın varlığının ve iade sürecinin tartışıldığı, yazışmalardaki irade beyanı gereğince davalı alıcı tarafça davacı satıcıya ayıp bildiriminin yerine getirildiği, ancak gizli ayıp bildiriminin TBK m. 223/11, c. son hükmünce yapılıp yapılmadığı, ayrıca bu bildirimin TTK m. 18(3) hükmünce geçerli şekilde yapılıp yapılmadığı takdirinin mahkemeye ait olduğu, Uzmanlık alanımız dışında olduğundan dosyaya sunulan fatura içerikleri ve davacıya ait —- formları değerlendirilemediği, varsa alacak miktarının belirlenemediği hususlarını beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi tarafından alınan ——- raporda özetle; Davacının —- formunda —— karşılığı —— bulunduğu buna karşılık davalının — karşılığı — bildirimde bulunduğu aradaki 3 adet fatura —— farkın Davacı tarafından iade faturası olarak düzenlenen ve davalı tarafından muhasebe kayıtlarına —– ——-yevmiye no’lu ihtarname ile iade edilen —- kaynaklandığı, davacının —- formunda — karşılığı—- hariç —- bildirimde bulunduğu buna karşılık davalının —- formunda—— bildirimde bulunduğu aradaki 3 adet fatura 52.800,00 TI. farkın nedeni—- tarafından gönderilen—– yıllık olarak gönderilmesi nedeni ile tespit edilemediği, davacı ve Davalı cari hesap ekstrelerinden anlaşılacağı üzere davalı tarafından noterden idesi yapılan 3 adet fatura karşılığı —tutardan başka farkın bulunmadığı Davacı———-ticari olduğu, Davacı —- Davalı ——— usulüne göre yapıldığı, Davacı —— Defterlerinde yapılan incelemeye göre——-olduğu, Davalı ——–Ticari Defterlerinde yapılan incelemeye göre———- alacaklı olduğu hususlarını beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişiler tarafından alınan ek raporlarda özetle; —- tarihinde sunulmuş bulunan Kök Raporda belirtildiği —” olduğu tespit edilen —— ürünlerle ilgili olarak yapılan maliyet hesaplarının sonucunda davalı tarafın talep ettiği — fatura bedelinin makul olduğu kanaatinin —- ile birlikte arz edildiği, İkinci kalite ürünlerin satılabilmesi için öncelikle davalı firmanın davaya konu olan gizli ayıplı ürünleri —-üretim yaptığı, —- ——-önemli markalardan birisi olan dava dışı ” —–gerektiği, Davalı taraf ile — ikinci kalite ürünlerin satılabileceği konusunda gerekli şartları sağladıkları kabul edilirse ürünlerin —- sökülerek ya da kesilerek, —— üzerinden—–sonra satışının yapabileceği, Bu türdeki ürünlerin satışlarında fiyatlandırma konusunda herhangi bir standardın mevcut olmadığı; çünkü aynı ürünün maliyet fiyatının, bir başka firmadaki üretim maliyetinin, üretim şartlarının, kalite anlayışının, üründe kullanılan ana malzemelerin — çeşitliliğinin, satış politikasının ..— maliyeti etkileyen faktörlerden dolayı firmalar arasında da farklılıklar göstereceği; genellikle bu—- ürünleri satın ——-olduğu;——– fiyatlandırılmasının genelde pazarlık usulüyle ürünlerdeki ayıpların durumuna, sezon içi olup olmamasına —, ürünlerin adetlerine, beden ————-politikasına, satışı yapan firmanın depolama sıkıntısı olup olmamasına, (bazı firmalar depolama sıkıntısı çektiklerinden , satış için gerekli şartları sağladığı zaman bu ürünleri hemen elden çıkarmak isterler), kullanım yerine, o günün ekonomik piyasa şartlarına —– daha bir çok faktöre göre değerlendirilerek maliyetlerinin çok çok altında fiyatlara satış yapılabileceği; yukarıda da belirtildiği üzere bu fiyatlandırma konusunda herhangi bir standardın olmadığı; maliyetlerinin 1/4 -1/5 -1/6- 1/7 …vs. gibi fiyatlarda satılabileceği bu ürünlere “şu fiyata satılabilir” demenin piyasa koşullarında hiçbir zaman mümkün olmadığı, Borçlar mevzuatı yönünden inceleme neticesinde teknik değerlendirmede bir kısım malların gizli ayıplı olduğu tespit edilmiş olup bu halde davalı alıcının, davacı satıcıya karşı ayıptan doğan haklarını kullanabilmesi için gereken “—- incelendiğinde davalı tarafından sunulan iki şirket yetkilileri arasında yapılan yazışmalarda ayıbın varlığının ve iade sürecinin tartışıldığı, yazışmalardaki irade beyanı gereğince davalı alıcı tarafça davacı satıcıya ayıp bildiriminin yerine getirildiği; ancak gizli ayıp bildiriminin TBK m. 223/1I, c. son hükmünce yapılıp yapılmadığı ve bu bildirimin TTK m. 18(3) hükmünce geçerli şekilde yapılıp yapılmadığı takdirin mahkememize ait olduğu hususlarını beyan rapor etmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına göre davaya konu edilen emtianın teknik incelenmesi sonucunda,davaya konu modelde kullanılan —– —– boyamasında kullanılan ———sonucunda ayıbın meydana geldiği bir kısım malların gizli ayıplı olduğu tespit edilmekle cevap dilekçesi ekinde sunulan —- yazışmaları bir bütün halinde değerlendirilmekle davalı yanın süresi içerisinde ayıbın varlığı ve bildirim yükümlülüğünü yerine getirdiğine kanaat edilmekle ; davacı tarafından davalıya ait ürünlerin ——– üretimini yaptığı ayıbın—– hatalı ve farklı— kaynaklandığı hususu da bilirkişi tarafından tespit edilmiştir.Davacı yanın dava konusu emtianın sadece —— üretimini yaptığı bu nedenle emtianın bütün olarak tarafına iadesinin yapılmadığı yönündeki itirazı yerinde görülmemiştir. Ayıplı satış nedeniyle alıcının TBK’nun 227.maddesinde düzenlenen seçimlik haklarının yanında, aynı zamanda genel hükümler uyarınca tazminat talep etme hakkı da olduğu madde — belirtilmiş olup, davalının müşterisi dava dışı —davalıya gönderildiğini, toplatma ve nakliye giderlerinin davalıya yansıtılmasından kaynaklı dolaylı zararlardan da davacının sorumlu olduğunun kabulü gerekmektedir. Dava konusu emtiada bulunan ——— ayıplı olduğu ve ayıplı mal nedeniyle emtianın satılamadığı ve toplatıldığı davalının dava dışı müşterisine ödemek zorunda kaldığı——— bedelini davacıya yansıtmasının ve bu bedel yönünden itiraz etmesinin haklı olduğu anlaşılmakla usul yasa ve dosya kapsamına uygun bilirkişi raporu mahkememizce de hükme esas alınarak davacının itirazın iptali talebinin reddine, davacı takibinde kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden davalının icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ( ——– sayılı ilamı )
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Davalının icra inkar tazminat talebinin reddine,
3- Karar harcı 179,90 TL den başlangıçta peşin olarak yatırılan 455,37 TL peşin harçtan mahsubu ile artan 275,47‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 1.600,00 TL yargılama gideri davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —- göre belirlenen —–maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7- Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.