Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/447 E. 2022/218 K. 25.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/447 Esas
KARAR NO : 2022/218

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/03/2020
KARAR TARİHİ : 25/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine davacı tarafından başlatılan takip dosyasının——- tarihli kararı ile durdurulduğunu, ancak —- altında oldukları için ihtirazi kayıt ile ödeme yaptıklarını, bu nedenle yapılan ödemenin karşı taraftan alınması için davalı tarafa muhtıra gönderildiğini, davalı tarafın borcun tamamını ödemeyip kısmi bir ödeme yaptığını ancak bakiye kısmı için haciz taleplerinin,—kararı ile takibin iptaline karar verilmemiş olduğundan ve alacaklının bu hususta muvafakatinin olmadığından reddedildiğini, icra müdürlüğü kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, tüm bu nedenlerle açılan davanın kabulü ile haciz baskısı altında —– dosyasına —- tarihinde —- ödemek zorunda —– tarihinden itibaren alacakları için işleyecek ticari avans faizi ile beraber davalıdan geri alınarak taraflarına verilmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —- konusu icra dosyasının ödeme emrinin öğrenilme tarihinin 13/02/2019 olduğunun tespitine, karar verildiğini, davacı borçlu 15/02/2019 tarihinde dosya borcunu icra dairesine ödediğini, hal böyle olunca öğrenme tarihinden itibaren itiraz süresi içerisinde ödemiş olduğunun kabul edilip davanın esastan reddi gerektiğini, kaldı ki menfi tespit davası açıp teminat karşılığında takibi durdurabilme ihtimali varken borçlu olduğunu kabul edip borcun tamamını ödendiğini, arabuluculuk görüşmelerinde dosyayla hiç alakası olmayan müvekkilinin — kızının telefon numarası arandığını, alacağın sebepsiz zenginleşme davasına konu yapılamayacağını, icra iflas kanuna göre zamanaşımına uğramış bir borcun ödenmesi halinde istirdat davası açılamayacağını, tüm bu nedenlerle açılan davanın reddine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasıdır.
—- sayılı dosyası ile —— sayılı dosyaları dosyamız arasına alınarak incelenmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından alınan raporda özetle; Davacının ticari defterlerin incelenmesinde; ticari defterlerden — açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, yevmiye defterinin Türk Ticaret Kanunu’na ve ——– düzenlemelerine göre usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı ile davalı … arasında ticari borç alacak ilişkisinin (ticari ilişkinin) olmadığı hususlarını beyan ve rapor etmiştir
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip özel bir ilamsız icra yoludur. Söz konusu takip yoluna takip borçlu tarafın yapılabilecek itirazları sınırlı olarak sayılmıştır.(İİY. mad. 168/5) İmzaya itiraz, borçlunun takip konusu yapılan kambiyo senedindeki imzayı inkâr etmesi halidir. Borçlunun imza itirazı dışında kalan tüm nedenlerden dolayı ödeme emrine itirazı, borca itiraz nedeni olarak sayılmaktadır. Borçlu; borcun mevcut olmadığı, itfa edildiği, imhal edildiği, borcun zamanaşımına uğradığı veya takas, faiz oranı veya yetki hususlarında itirazda bulunabilir.Somut olayda davacı taraf aleyhine yapılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibin usulsüz tebligat sonucu kesinleştiği akabinde davacı tarafça icra hukuk mahkemesine şikayet yoluna başvurularak ;—– tarihli kararı ile söz konusu takibin durdurulduğunu, ancak davacı tarafın haciz baskısı altında oldukları için ihtirazi kayıt ile ödeme yapıldığı ve söz konusu ödemenin davalı taraftan istirdatının talep edildiği anlaşılmakla ;yukarıda izah edilen kanun hükmü uyarınca borçlu tarafından yapılabilecek itirazlarının sınırlı olarak sayıldığı ve somut olayda davacı tarafın bu itirazlardan birini veya bir kaçını ileri sürmediği gerek dosya kapsamında gerekse alınan bilirkişi raporundan tespit edilmiştir. Dava konusu olayda yapılan ödemenin geçersiz yahut hukuka aykırı olduğu hususu davacı tarafça ispat edilemediğini gözetildiğinde , davacı yana dava dilekçesi uyarınca dayandığı yemin delili de hatırlatılmıştır. Davacı tarafın yemin deliline dayanmadığına ilişkin yazılı beyanı da gözetildiğinde; ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Reddine,
2- Karar harcı 80,70 TL den başlangıçta peşin olarak yatırılan 183,23 TL peşin harçtan mahsubu ile artan 102,53 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli—–maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6—– arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.