Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/438 E. 2022/431 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/301
KARAR NO: 2022/428
DAVA: Alacak (Eser Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 03/02/2020
KARAR TARİHİ: 08/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile —– Parselde bulunan taşınmazın kat malikleri arasında —– yevmiye numaralı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi tanzim edildiğini, bu sözleşme ana sözleşme kabul edilerek müvekkili olan şirket ile davalı şirket arasında —– temlik ve taşeron sözleşmeleri imza edildiğini, ancak davalı şirketin, müvekkilin ile yapmış olduğu sözleşmeler gereği edimini tam olarak yerine getirmemekle tüm maddi ve manevi varlığını bu projeye aktaran müvekkilini çok zor durumda bırakarak bu davanın açılmasına sebebiyet verdiğini tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile —– davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın davasında haksız olduğunu, davacı tarafın edimlerini yerine getirmediğini, inşaatı sözleşmeye uygun olarak tamamlamadığını ve davalı şirketin, kat karşılığı inşaat sözleşmesi tarafları ile ihtilafa düştüğünü, davacının edimlerini yerine hiç getirmemesi yada süresininde yerine getirmemesi nedeni ile davacının tüm teminat mektupları paraya çevrilmiş ve zarara uğradığını, davalı iş bu nedenle mali zorluğa düştüğünü inşaatı davacının kusuru nedeni ile durduğunu,—— ihtilafa ilişkin davaların sürdüğünü tüm bu nedenlerle davacı tarafın kötü niyetli ve haksız olduğunu bu nedenle davanın reddi ile yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış,—– numaralı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, ———- bölüm de kayıtlı taşınmazların, tapu kayıtları ve satış senetleri ile tüm geldi gittilerin birer örneği celp edilerek incelenmiş, tarafların tüm iddia ve savunmaları dikkate alınarak ön incelemede belirlenen uyuşmazlık konusunda bilirkişi heyetinden rapor alınarak taraflara tebliğ edilmiş ve taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda da hüküm kurmaya ve denetime elverişli ek rapor alınarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili —- dilekçesi ile —talebini bilirkişi raporu doğrultusunda —— olarak ıslah etmiş olup, ıslah dilekçesi davalı vekiline tebliğ edilmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
Taraflar arasında imzalanan —- tarihli “Taşeron Sözleşmesi”, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğindedir. Uyuşmazlığın, eser sözleşmesi hükümlerine göre değerlendirilip çözülmesi gerekli ve zorunludur.
6098 Sayılı TBK’nın 470. maddesi, “Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” hükmünü; aynı kanunun 471. maddesi,
“Yüklenici, üstlendiği edimleri işsahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır.
Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken meslekî ve teknik kurallara uygun davranışı esas alınır.
Yüklenici, meydana getirilecek eseri doğrudan doğruya kendisi yapmak veya kendi yönetimi altında yaptırmakla yükümlüdür. Ancak, eserin meydana getirilmesinde yüklenicinin kişisel özellikleri önem taşımıyorsa, işi başkasına da yaptırabilir.
Aksine âdet veya anlaşma olmadıkça yüklenici, eserin meydana getirilmesi için kullanılacak olan araç ve gereçleri kendisi sağlamak zorundadır.” hükmünü; aynı kanunun 479/1. maddesi ise; “İşsahibinin bedel ödeme borcu, eserin teslimi anında muaccel olur.” hükmünü düzenlemiştir.
6098 sayılı TBK’nın 97. maddesi de, “Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir.” düzenlemesini içermektedir.
TMK’nın 6. maddesi, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” hükmünü içermekte olup, taraflar iddialarını kanıtlamakla yükümlüdür.
Somut olayda; taraflar arasında ——tarihli sözleşme ile eser ilişkisi kurulduğu hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık tarafların sözleşme gereği edimlerini yerine getirip getirmediği üzerinde toplanmaktadır. Davacı taraf—— tarihli temlik ve taşeron sözleşmeleri gereği edimlerini yerine getirdiğini ancak davalı tarafın sözleşme gereğini yerine getirmediğini iddia etmiş, dava ise davacınını edimlerini yerine getirmediğini ve inşaatı sözleşmeye uygun tamamlamadığını öne sürmektedir.
Mahkememizce bilirkişi heyeti eşliğinde mahallinde keşif yapılarak ve tarafların ticari defterleri incelenmek suretiyle bilirkişi heyetinden hüküm kurmaya ve denetime elverişli raporlar alınmış olup; hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre taraflar arasında imzalanan alt yüklenici sözleşmesi kapsamında davacının sözleşmenin kendisine yüklediği yükümlülük gereği %80 ‘lik kısmını tamamladığı ve dairelerin devrine tamamlanan %80 ‘lik kısım kadar hak kazandığı, hak kazandığı kısma dair daire bedellerinin—- olarak hesap edildiği, davalının davacıya sözleşme kapsamında ödediği — mahsubu ile da davalının davacıya —- tutarında borçlu olduğu sonuç ve kanaatine varılarak davacının ıslah talebi de nazara alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın kabulü ile —— ıslah tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-)Alınması gereken 345.990,15 TL nisbi harçtan başlangıçta alınan 1.707,75 TL peşin harç ile 84.789,79 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 259.492,61 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-)Davacı tarafından yapılan 1.859,55 TL dava açılış masrafı, 84.789,79 TL ıslah harcı ve 5.449,20 TL yargılama masrafından ibaret toplam 92.098,54 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen tazminat yönünden hesap edilen 139.275,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-)6-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——– bütçesinden ödenen 1.320 TL arabuluculuk ücretin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-)Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili vekilinin yüzüne, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ——- Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/06/2022