Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/424 E. 2021/276 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/424 Esas
KARAR NO : 2021/276

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/03/2020
KARAR TARİHİ : 18/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün —– Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan takibe konu senetlerdeki imzanın müvekkiline ait olmadığını ancak takibin bu hali ile kesinleştiğini, müvekkilinin cebri icra tehdidi altında olduğunu, takibin kesinleşmesinden sebep imza müvekkiline ait olmamasına rağmen müvekkilinin davalıya ödeme yaptığını beyanla yapılan ödemenin istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibine konu edilen senetlerin müvekkili şirket tarafından sunulacak hizmet nedeniyle davacının iş yerinde imzalandığını, müvekkili tarafından verilen hizmet sonrası davacı tarafça ödeme yapılmadığından aleyhlerine icra takibi başlatıldığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyasında; davacı/takip borçlusu ve dava konusu —- hakkında 13/02/2019 tarihli takip talebi ile kambiyo senedine mahsus takip başlatıldığı, davacı/takip borçlusunun süresinde takibe itiraz etmemesi nedeni ile takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan bonolar incelendiğinde; — Davacı ———– vade tarihli ———- bedelli üç adet bono düzenlendiği, her iki bononun hamilinin davalı şirket olduğu anlaşılmıştır.
——- mahkememize sunduğu —— havale tarihli raporunda özetle; İnceleme konusu belgelerdeki imzalar ile davacıya ait imza arasında benzerlik olmadığı, imzaların davacının eli ürünü olmadığı beyan ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporları taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, icra takibine konu olan senetlere dayalı olarak başlatılan takip dosyası kapsamında ödenen miktarın istirdadı istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamına göre icra dosyası, senet suretleri, imza örnekleri, bilirkişi raporları, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı takip borçlusu hakkında —– bedelli bonolara dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, davacının takibe konu senetteki keşideci imzasının kendisine ait olmadığını iddia ettiği, bunun üzerine yapılan —-bilirkişisi incelemelerine göre bu senetlerdeki imzanın davacı tarafa ait olmadığı, bu nedenle davacının davalı takip alacaklısına takibe konu senetler nedeniyle borçlu olmadığı, davalı taraf her ne kadar davacıya verilen hizmetin karşılığı olarak senet düzenlendiğini beyan etmiş ise de bilindiği üzere kambiyo ——– olduğu, yine davalı her ne kadar imzaların davacı çalışanına ait olabileceğini çalışanların imzasının alınmasını talep etmiş ise de icra takibinin kambiyo senedine özgü olduğu, işbu senette keşideci olarak imzası bulunan davacının çalışanlarına imzanın ait olması halinde bu durumun davacıyı borçlu kılmayacağı bu nedenlerle çalışanların tespit edilerek imza incelemesi yapılmasının dosyaya katkı sağlamayacağı kanaatine varılmıştır. İcra takibi devam ederken davalı takip alacaklısı tarafından borcun haricen ödendiği bu sebeple icra dosyasının işlemden kaldırılmasını —— tarihinde borcun ödenmesine ilişkin icra müdürlüğünce 704,60 TL bedelli tahsilat makbuzu düzenlendiği, davacı taraf her ne kadar takip nedeniyle 10.000,00 TL ödendiğini iddia etmiş ise de 12/02/2021 tarihli dilekçesinin ekinde 9.000,00 TL’lik dekontun sunulduğu, toplam 9.704,60 TL’ nin üzerinde ödeme yapıldığı hususunun ispatlanamadığı, bu kapsamda tahsil edilen bedelin 9.704,00TL olduğu, bu miktar üzerinden istirdat isteminin kabulünün gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE ile —- ödeme tarihi olan 03/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Fazlaya dair istemin REDDİNE,
3-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 662,92 TL’nin dava açılırken davacı tarafça peşin olarak yatırılan 170,78 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 492,14 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 170,78 TL peşin harç ve 7,80 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 232,98 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 700,00 TL bilirkişi ücreti, 92,25 TL posta gideri olmak üzere toplam 792,25 TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı %97,05 oranında olmak üzere 768,88 TL’ sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan —- göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan —- göre belirlenen 295,40 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
9-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
10-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.